spot_img
spot_img
Ana SayfaDepremSamandağ Planları da 6 Şubat depremini es geçiyor!

Samandağ Planları da 6 Şubat depremini es geçiyor!

Hatay ili Samandağ İlçesi Turizm Bölgesi dışında bulunan ve “Tomruksuyu Mahallesi, Yaylıca Mahallesi, Uzunbağ Mahallesi, Fidanlı Mahallesi, Ataköy Mahallesi, Huzurlu Mahallesi, Çanakoluk Mahallesi, Avcılar Mahallesi, Çubukçu Mahallesi ve Karaçay Mahallesi”ni kapsayan alanda düzenlenen ve 16 Ocak 2023 tarihinde Samandağ Belediyesi tarafından ilan edilen 1/1000 ölçekli İlave ve Revizyon Uygulama İmar Planı 6 Şubat depremi sebebiyle askıdan kaldırılmıştı.

Aynı şekilde, 11 Kasım 2022 tarihinde onaylanan ve Samandağ Merkezini “Turizm Bölgesi” olarak tanımlayan ve toplam 9 mahalleyi (Atatürk Mahallesi, Cemal Gürsel Mahallesi, Şükrü Kanatlı Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi, Yeni Mahalle, Kurtderesi Mahallesi, Deniz Mahallesi, Çiğdede Mahallesi, Yeşilada Mahallesi) kapsayan 1. Etap 1/1000 ölçekli İlave ve Revizyon Uygulama İmar Planı da 30 Ocak 2023 tarihinde ilan edilmiş ve 6 gün sonra deprem sebebiyle askıdan kaldırılmıştı.

Samandağ 6 Şubat depreminde en büyük hasarı alan, büyük bir çoğunluğu yıkılan, depremin ilk haftası hiçbir arama kurtarma ekibinin ulaşmadığı korkunç bir terk edilmişlik yaşamıştı. İlk günlerde Bağımsız Maden-İş üyesi madencilerin ve pek çok gönüllünün dayanışması ile depremzedeler bu büyük yıkımın ardından enkazlardan kurtarılmış ve devamında haftalarca yine gönüllülerin dayanışması dışında gıda ve su gibi en temel ihtiyaçlar bile ulaşmamıştı. Bu zamana kadar içme ve kullanma suyu sorunu hâlâ tamamen çözülmemiş olan ilçe bir de 20 Şubat’ta gerçekleşen depremin merkez üssü idi ve bir yıkım daha yaşanmıştı. Tüm bu süreçte merkezi ve yerel idare yapması gereken çoğu şeyi yapmamıştı.

Şimdi bu yıkımın üzerinden sadece 4 ay geçmişken depremden önce hazırlanmış olan planları tek bir cümle dahi revizyon yapmadan yeniden askıya çıkardılar. Planda ve notlarında dünyanın en büyük depremlerinden sayılan 6 Şubat depremi ve doğrudan Samandağ’ı vuran 20 Şubat depremi yok sayılmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi Samandağ Belediyesi, planların depremden önce askıda kaldığı günleri (ilki için 20, ikincisi için 6 gün) halkın aleyhine itiraz sürecinden düşmüş ve yeni bir itiraz süreci başlatma gereği dahi duymamıştır. 

Deprem bölgesinde hâlâ gündelik yaşam koşulları güçlükle sürdürülebilir ve resmî işlemleri yürütmek hâlâ oldukça zorken itiraz surecinin artırılması beklenir. Böyle bir hakkı tanımak bir kenara dursun, halkın bütün hayatını etkileyecek bu imar planlarına hâkim olup anlamaları için gereken süre bu şekilde gasp edilmiştir.

Deprem sonrasında İskenderun’da görüldüğü üzere pek çok yerde 6 Şubat öncesi onaylanmış imar planları askıya çıkmaktadır. Her gün “depreme dirençli kentler inşa edeceğiz” diyen idareciler bu planlara “6 Şubat depremi” ifadesini eklemeye dahi zahmet etmemişlerdir. Alenen halkı dolandırmakta hiçbir sakınca görmeyen yetkililerin rant odaklı imar anlayışında depremin hiçbir etkisi olmamıştır.

Depremden sonra ilan edilen yeniden inşa programı çerçevesinde rezerv alanlara TOKİ tarafından hızlıca yapılacak afet konutlarının, “sağlam zemin üzerine ve yatay mimari ilkesine göre en fazla 4 katlı” olacak şekilde inşa edileceği adeta reklam edilmişti. Seçim kampanyası boyunca tüm siyasetçiler ve özellikle iktidar partisi zemin etütleri yapılacağını, sağlam zeminin önemli olduğunu vurgulamıştı. Samandağ üst üste iki büyük depremle korkunç bir yıkım yaşadı. Gerçekleşen deprem için “Asrın Felaketi” denildi. Ancak bu felaket, yeniden askıya çıkan iki imar planın raporunda da adı geçirilmeye dahi değer bulunmamıştır. Bu bir “unutkanlık” değildir. İktidar ve sermaye bu dev yıkımı depremden önce de devam eden rant planlarını hayata daha hızlı geçirebileceği bir fırsat olarak görmektedir.

Depremzedeleri depremin ilk gününden beri “ölümü görüp sıtmaya razı olmak” stratejisi ile terbiye etmeye çalışan iktidarın yanı sıra “muhalif” belediyelerin de halkın yaşadığı yıkımdan faydalanmak istediği açıktır.

Rantı merkeze alan tüm imar planları halkın gündelik hayatını, ihtiyaçlarını, taleplerini dışlar. Bu planlar uygulandığında Samandağ halkı için vazgeçilmez olan sosyal bağların parçalanma riski her planda olduğu gibi dikkate alınmalıdır. Kiracı olarak yaşayanların bu tür dönüşüm süreçlerinde tamamen sürüldüğünü pek çok dönüşüm örneğinden biliyoruz. Bunun yanı sıra mülk sahiplerinin de bu kentsel dönüşümden ne pay alacağı, ikametgâhlarında yaşamaya devam edip edemeyeceği de muğlak. Samandağ ilçesinin geri kalanında öngörülen Turizm Bölgesi planları ile de birlikte düşünüldüğünde tüm bu planların Samandağ’ı tamamen dönüştürüp, bütün sosyal bağlarını koparıp turizm yoluyla sermayeye peşkeş çekmeyi amaçladığını tahmin etmek güç değil.

Değişim vaadi ile seçim kampanyası yürüten muhalefetin belediyeleri de depremzedelerin kentlerini, mahallelerini, evlerini rant elde edebilecekleri boş araziler olarak görmektedir.

İçerdiği diğer yaşamsal teknik sorunlar bir yana, bu planların hiçbir detayında ASRIN FELAKETİ olarak tarif edilen 6 ve 20 Şubat depremlerine atıfta bulunulmamış olmasının ne denli büyük bir skandal olduğunu tekrar tekrar vurgulamak istiyoruz. Hatay ilindeki devasa yıkımda zeminde oluşan sıvılaşmanın etkisini göz ardı etmenin gelecekteki afetlere karşı da şehrin kırılganlığını arttıracağı gözden kaçırılabilecek bir detay değil. Samandağ ve diğer tüm illerde bütün imar planlarının depremin etkileri göz önünde bulundurularak yıkıma yol açan hataların asla tekrar edilmeyeceği biçimde özenle hazırlanması gerekmektedir. Gerek merkezî iktidar gerek yerel yönetimler bu işi hızlı ve doğru şekilde yapacak kadrolara ve bütçelere sahiptir. Yapmaktan kaçındıkları tek şey imkanlarını halkın yararına seferber etmek görevidir. Bunun yerine her şeyi sermayeye kanalize etmişlerdir.

Samandağ depremle ve enkazla verilebilecek en büyük sınavlardan birisini verdi. Yaşanan büyük acıların tek sebebi yanlış imar kararları ve yanlış inşaatlardı. Samandağ halkına bir kere daha enkaz inşa etmenize müsaade etmeyeceğiz!

Tüm bu yıkıma rağmen bir gün dahi evinin, toprağının başında beklemekten vazgeçmeyen, kendilerine dayatılan çadır kamplarına direnip hayatlarını yeniden inşa iradesini kendi topraklarında sürdürmekte ısrar eden Samandağ halkını turizme feda etmenize seyirci kalmayacağız!

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler