2014 yılında Ermenek’te 18 maden işçisinin katledilmesinden sonra madencilerin ailelerine ödenmeyen ölüm tazminatları ve Cenne, Seba, Özkar, Turap maden işletmelerinde çalışan yüzlerce maden işçisinin ödenmeyen tazminat ve maaşları için Ermenekli madenciler, Bağımsız Maden-İş Sendikası Kurucu Genel Başkanı Tahir Çetin ve üye madencilerin önderliğinde iki ağa patron Özbeyler ve Uyarlar’a karşı aylarca maden önünde gece gündüz direndiler.
Kentin dışında, ocak önünde direnen Ermenekli madencilerin 12 Ekim 2020’de Ankara’ya başlatmak istediği yürüyüşte jandarma, 6 aylık bebekten 70 yaşındaki kadınlara kadar yüzlerce insanın bulunduğu korteje biber gazlarıyla sert bir şekilde saldırdı, halka işkence etti. Bir madenci arkadaşımız hastaneye kaldırılırken bir diğer madenci arkadaşımız saatlerce hiçbir resmi işlem yapılmaksızın jandarma aracında rehin tutuldu.
Ocak önündeki jandarma ablukasını kıran madenciler, bu kez kamuoyunun desteğiyle oluşan müzakere masasının kurulmasıyla Güneyyurt Meydanında direnişe devam etti. Dönemin Karaman Valisi Mehmet Alpaslan Işık’ın patronlara söz geçirememesi üzerine müzakere masasından da sonuç çıkmayınca madenciler 25 Kasım 2020 tarihinde Güneyyurt’tan Ankara’ya yürüme kararı almış, jandarma çocuk, kadın ve yaşlı kim varsa çok sayıda insana tekrar saldırmış, maden işçileri, madenci aileleri ve sendika temsilcileri işkenceyle gözaltına alınmıştı. Saldırdıkları yetmezmiş gibi 16 jandarma halktan şikayetçi oldu. 15’i şikayetini geri çekti.
Aralarında yoldaşımız Tahir Çetin’in de bulunduğu 18 kişiye “kamu malına zarar verme”, “2911 sayılı kanuna muhalefet”, “görevli memura mukavemet” suçlamalarıyla dava açıldı, halka saldıran jandarmalar hakkında ise takipsizlik kararı verildi. 6 Haziran 2023 günü Ermenek Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen karar duruşmasında yargılanan madenciler haklarını aramak için tüm hukuki yolları denediklerini, yürüyüşün de resmi yetkililere bilgi verilerek yapıldığını aktardı. Avukatların tüm itirazlarına rağmen dava 23 Haziran 2023 tarihine ertelendi.
İki buçuk yıldır süren davada dün madenci avukatlarının hakimin reddine verdiği red talebi süreç incelenmeden bir gecede Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedilirken yalnızca kolluk güçlerinin görüntüleri incelendi, tanıklar dinlenmedi. Verilen kararda; 5 kişiye 2911 sayılı kanuna muhalefet etmekten 3000 tl ceza verildi. 3 kişiye 2911 sayılı kanuna muhalefet etmekten 5 ay ceza verildi ancak HAGB verilerek ceza ertelendi. 3 kişiye 2911 sayılı kanuna muhalefetten 1 yıl 3 ay; 3 kişiye polise mukavemetten 1 yıl 13 ay hapis cezası verildi. 4 kişiye polise mukavemetten 8 ay 10 gün hapis cezası verildi ancak ceza HAGB verilerek ertelendi. 6 kişiye polise mukavemetten 5000 TL para cezası verildi. 1 kişi polise mukavemetten; 6 kişi kamu malına zarar verme suçlamasından beraat etti.
Ermenek’ten Ankara’ya yürümek isteyen madencilerin haklı mücadelelerine cezalar kesen devlet; kolluk gücünü çocuğundan yaşlısına onlarca insanın üstüne salarken, yargısıyla patrona karşı madenciyi cezalandırırken bir kez daha göstermiştir sermayenin devleti olduğunu. Ancak madenciler bu mücadelede pirü paktır, alınları açıktır ve bilinsin ki ölümsüz önderlerimiz Tahir Çetin’in ve Ali Faik İnter’in ışığında yola devam edeceklerdir!
