Trendyol ile başlayan kurye direnişleri Scotty’den sonra Yemeksepeti ve Yurtiçi Kargo emekçileri ile devam ediyor. Esnaf kuryelik modeli şirketler tarafından özellikle pandemi ile başlayan süreçte oldukça tercih ediliyor. Çünkü kurye emekçilerinin yıllık Bağkur, vergi, kendi satın aldıkları araçlarla ilgili her türlü bakım, benzin, mazot masrafları, yemek ihtiyaçları yine kuryeler tarafından karşılanıyor. Burada emekçi bunca yükün altında ezilirken şirketler karına kar katmaya devam ediyor.
Yurtiçi Kargo kuryeleri de bu koşullar altında ezilmeyi reddederek üç gün önce iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. Kuryeler süreci ve yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor:
“Yurtiçi Kargo çalışanları olarak iş ortağı adı altında hiçbir gelir elde edemeyen emekçileriz. Sadece parça başı üret alıyoruz. Şirket ise bize %17 zammı reva gördü. Bu zam üzerine şirkete taleplerini dile getiren İstanbul Yasemin DDN Şubesi’nden 20 çalışma arkadaşımızın sözleşmesi feshedildi. Biz bu araçları yıllardır ekmeğimiz için, çocuklarımız için sürüyoruz; hem de hiçbir can güvenliğimiz olmadan. Evimize ekmek götürebilelim diye daha fazla paket taşımaya çalışıyoruz çünkü paket başına para kazanıyoruz. Kaza, ölüm riskini göze alarak evimize yiyecek ekmeğimizi götürebilelim diye diye hep sustuk ama daha fazla susacak halimiz kalmadı.”
Bu sefalet koşulları altında çalışmaya daha fazla dayanamayan Yurtiçi Kargo kuryeleri 1 Şubat Salı sabahı kontak kapatarak Varyant Plaza önünde iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. İlk gün Varyant Plaza önünde toplanan kuryeler, ikinci gün Sarıyer Yurtiçi Kargo Genel Merkezi önüne giderek yağmur altında direnişlerine devam ettiler.
-%40 zam yapılsın.
-Dağıtılacak parça sayıları arttırılsın.
-Sözleşme fesihleri iptal edilsin.
şeklindeki insani taleplerini dahi karşılamayan Yurtiçi Kargo yönetimine karşı tüm kötü hava koşullarına rağmen eylemlerini üç gündür sürdüren kuryelerin sözleri şu şekilde:
“Biz paket başı kazanç elde ediyoruz haliyle paket aldıkça daha çok para kazanıyoruz. Ancak Yurtiçi Kargo firması, kendi bünyesindeki çalışanlarının işi olmamasına, hatta onların bu teslimatlardan kazanç elde etmemelerine rağmen paketlerin bir kısmını onlara taşıttırıyor. Bu bizim paket sayımızı düşürdüğü için daha az kazanmamıza, çalışanların iş yükünün de daha da artmasına sebep oluyor. Nisan ayında paket başına 3,5 tl kazanırken ‘söz vererek’ yaptıkları komik zamla mayıs ayında 3,65 tl almaya başladık. Bu zam %5 bile değil kaldı ki geçen gece sayfalarında yaptıkları açıklamalarda ortalama %20 zam yaptıklarını, yalan söyleyen küçük ve iftiracı bir grup olduğumuzu söylediler. Bizler ne yalancı ne de iftiracıyız elimizde faturalarımız, belgelerimiz var. Derdimiz kimseye iftira atmak, oyun oynamak değil. Tek derdimiz insan gibi yaşamak, çoluğumuza çocuğumuza hak ettikleri hayatı vermeye çalışmak.
Üç gündür bu sebeplerle buradayız çünkü bize verilen iş ortaklığı vaatleri ile kredi çekip araçlar aldık, onca borcun altına girdik. Ben çocuğumun rızkını verdim o kredilere ama çocuğuma karşılığında bir şey veremiyorum. Araçlarımıza benzinimizi biz koyuyoruz, vergisini biz ödüyoruz, bir yıllık Bağkur’umuzu biz yatırıyoruz, yemeğimizi biz karşılıyoruz. Hadi sabahları evden ekmek arası yapıp çıkayım dedim bunun öğleni, akşamı var. Tüm bunlar sonucunda kazancımız asgari ücretin dahi altında kalıyor. Şimdi soruyorum size %17 zam yeter mi? %17 zam yeter mi? Tekrar soruyorum %17 zam yeter mi?”
Eylemlerinin ikinci gününde taleplerini Yurtiçi Genel Merkezi önünde dile getirmek için yönetimle görüşmek isteyen kuryeler anlatmaya devam ediyor:
Onların kazançlarının yanında bizim isteklerimiz hiçbir şey. Bizler bir grup , küçük kimseler olabiliriz ama aynı zamanda pandemide herkes evinde kendini korurken, insanımızın ihtiyaçları için gece gündüz demeden ölümle burun buruna hayatları kolaylaştıran da kimseleriz. Bu yüzden buradan herkese sesleniyoruz: Bizi duyun, direnişimize destek verin, ses verin. Haklarımızı istiyoruz alana kadar da vazgeçmeyeceğiz. Günlerdir süren direnişler bize birlikteliğin tek yol olduğunu gösterdi.”
Trendyol ile başlayan direniş Farplas’ta, Alpin’de Yemeksepeti’nde, Scotty’de bugün Migros’ta depo işçilerinde dalga dalga çoğalarak büyüyor. Tüm bunlar bize bir şeyi tekrar tekrar hatırlatıyor: OLACAK! MUTLAKA KAZANACAĞIZ, MUTLAKA!
