Esra Nalbant & Doğukan Akan
Sarı sendika Hak-İş ile Özak Tekstil patronunun korku dolu günlerinin ve işçilerin kararlı direnişinin çetelesini tutuyoruz.
Urfa’da faaliyet gösteren Özak Tekstil’de, yaklaşık üç yıl önce işçilerin sarı sendika Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş’ten istifa edip DİSK/Tekstil’e geçmek istemesini engellemek için, Özak Tekstil patronu bir işçiyi işten atmak istemiş, iş durdurma eylemiyle karşılaşınca geri adım atmıştı. Yaklaşık bir sene sonra ise Urfa Uğur Tekstil’de DİSK/Tekstil’in yetki almasıyla beraber 300 kadar işçi atılmış, fabrika kapatılmıştı. İşçilerin kararlı direnişleri sonucu önce fabrika geri açılıp işçiler işe geri alındı. Ancak hemen sonrasında DİSK/Tekstil Merkezi, Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’i görevinden alıp işçileri sattı ve 100 sendikalı işçi tekrar işten atıldı.
Uğur Tekstil işçilerinin fabrika içinde ve dışında bir ay boyunca süren eylemleriyle beraber 97 Uğur Tekstil işçisi işe geri alındı ve boşta geçen süreçte yaşadıkları kayıplar ödendi. Tüm bu süre boyunca Özak işçileri, Uğur Tekstil işçileriyle yan yana yürümüş, Mehmet Türkmen’in görevden alınmasına ve DİSK yönetimine tepki göstermiş, yurt çapında gerçekleşen diğer direniş ve grevler için de dayanışma mesajları yayınlamıştı.
Bugün ise deneyim ve tecrübelerle kavrulan 700 Özak Tekstil işçisinin 500 kadarı, fabrikada 6 senedir örgütlü olan sarı sendika Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş’ten istifa edip BİRTEK-SEN’de örgütlenerek bir kere daha ayağa kalkmış durumda.
Küfür, kalitesiz yemekler, servis problemi, iş yükünün artırılması, sarı sendika–patron iş birliği, 6 Şubat depreminde 7 gün mesai zorlamasına rağmen kesilen yevmiyeler, kadın işçilerin özel hayatlarına yönelik sözlü tacizler, bazen sabah 04:00’ı bulan belirsiz çalışma saatleri… Eve ekmek götürebilmek kaygısıyla çalışan Özak Tekstil işçilerinin katlandıkları zulüm ve baskılar sürerken işçiler BİRTEK-SEN’e geçtikten sonra Seher Gülen işten atıldı. 27 Kasım günü işçilerin büyük çoğunluğu, iş arkadaşları için “Direniş, arkadaşımız işe geri alınana kadar devam edecek!” ve “Öz İplik istifa!” diyerek eyleme başladılar.
1.Gün: Kadın arkadaşlarının işten atılmasıyla fabrika içinde iş durduruldu. İşçilerin direnişe geçmesinin hemen ardından jandarma kalabalık bir şekilde fabrika önüne yığıldı. Sarı sendika Öz İplik-İş, BİRTEK-SEN temsilcilerinin üzerine yürüdü. Direnen kadın işçiler, 97 gündür direnen Agrobay işçileriyle dayanışma mesajı yayınladı. İşçiler patronun jandarmayı çağırarak işçileri fabrikadan çıkarmasını kabul etmedi. Direnen işçiler kalabalık halaylarıyla hem patrona hem jandarmaya karşı kararlı bir görüntü verdi.
2. Gün: Sık sık işçi kadınları arayıp “Özel hayatınızı ifşa ederiz.” diye sindirmeye çalışan patron, gece boyu direnişe başlayan işçileri arayıp tehditler savurdu. Bunun üzerine günün ilk ışıklarıyla beraber işçiler kalabalık bir şekilde direnişe başlayarak cevap verdi. HEDEP Urfa Milletvekili Ferit Şenyaşar’ın, emekçilerin taleplerinin karşılanması adına patron ile görüşme talebi patron tarafından reddedildi. Fabrika yönetimi, dışarı çıkmak isteyen işçileri zorla içeride tutup sendika değiştirmeye zorladı. İşçiler esir gibi içeride tutulurken Urfa Valiliği, Özak patronunun emriyle 2 Aralık 2023 tarihine kadar sürecek bir eylem yasağı yayınladı.
3. Gün: Eylem yasağı çıkınca, halihazırda zorla içeride tutulan işçiler jandarmanın saldırısına uğradı. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen ve sendika uzmanı Çayan Dursun hukuksuzca gözaltına alındı. Özak Tekstil işçileri, jandarma saldırılarıyla yılmayarak “Bizi de gözaltına alın!” dedi ve genel başkanlarına sahip çıktı. İşçiler, Mehmet Türkmen serbest bırakılana kadar fabrika önünden ayrılmadılar.
4. Gün: Saldırılar karşısında vazgeçmeyen işçiler, bu sefer servislere alınmadı. Kimi direnişçi işçiler fabrika önüne yürüyerek kimi de yakıtı biten araçlarını iterek geldi. Jandarma direniş alanındaki işçileri TOMA müdahalesiyle tehdit etti.
İşten çıkarılan Seher Gülen şöyle diyor:
“İşçilerin birinden işimi bahane ederek beni sürgün edeceklerini duydum. İşimi dört dörtlük yapmama ve yaptığım üründe herhangi bir sorun olmamasına rağmen beni odaya çektiler. Deneme sürem olan 6 ay dün dolacaktı. Deneme süreci, yaptığım ve bizzat onay alan iş bahane edilerek onaylanmadı ve çıkışımı istediklerini söylediler. Ben bunun işimle ilgili olmadığını, sendikada örgütlenmem sebebiyle işten atıldığımı söyledim. Yaşananlara itiraz edeceğimi belirttim. İçeriye eşyalarımı almaya gidecekken eşyalarımı onların topladığını gördüm. Sırf arkadaşlarım beni görüp ayaklanmasın diye bunu yaptılar. Ben arkadaşlarım için ayaklandım. Arkadaşlarımızın hepsiyle birlikte savaşmaya devam edeceğiz, sonuna kadar da buradayız.”
Patron bütün imkânlarını direnişe ket vurmak için seferber edebilir; ancak isçiler sarı sendikaya tabî olmamak konusunda kararlı. Haklarının arkasında duran Özak Tekstil işçileri, sarı sendikaya ve özellikle kadın işçilerin özel hayatlarını hedef alarak tehditler savuran işverene boyun eğmeyecek. Kararlılıkla direnen Özak Tekstil işçilerinin yanındayız. Yaşasın işçilerin onurlu mücadelesi, yaşasın direniş!
