spot_img
spot_img
Ana SayfaManşetMetal işçileri sözleşme sürecinde

Metal işçileri sözleşme sürecinde

Türkiye’de yüksek enflasyon nedeniyle ücretliler ağır bir satın alma gücü kriziyle karşı karşıya, bunun etkileri her alanda hissediliyor. Son yıllardaki yoğun seçim çevrimi asgari ücrette belli bir artışa yol açarken, ülkemizde ortalama ücret asgari ücret seviyesine gerilemiş oldu. Bunda özellikle sendikalı işyerlerinde çalışan kesimlerin toplu sözleşmelerde asgari ücret oranında artış elde edememesinin de payı vardır. Siyasetin değil de işyerindeki mücadeleciliğin rol oynadığı bu süreçlerde ne yazık ki işçi hareketi tüm kurumlarıyla zayıf kaldı. Emekçiler yerel seçimlerden sonra bu seçim çevriminin biteceğinin, enflasyonla mücadele bahanesiyle acı reçetenin kendilerine dayatılacağının pekâlâ farkında. Sendikalı, sendikasız tüm işyerlerinde bu huzursuz beklenti kendini hissettiriyor.

Bu ortamda, Türkiye’de işçi ücretlerinin tavanı olan metal sanayinde toplu sözleşme süreci var. “MESS sözleşmesi” diye bilinen bu dönem sabit gelirlilerin önümüzdeki döneme nasıl bir satın alma gücüyle gireceğinin önemli göstergelerinden biri. Metal işyerlerinde de Metal Fırtına’nın hayaleti hâlâ canlı. İşçilerin beklentileri büyük, işverenler karlarından taviz vermeye gönülsüz. Gözlemleyebildiğimiz kadarıyla işçiler öfkeli bir kararlılıkla süreci izliyor. Bu tavır eyleme geçerse Metal Fırtına’da olduğu gibi seyirci kalmamak için hazırlıklı olmalıyız. Okurlarımızı bilgilendirmek ve bu süreci daha yakından izlemelerini teşvik etmek için pazarlığın içinde olduğumuz aşamasına dair Birleşik Metal İş toplu sözleme uzmanı İrfan Kaygısız’dan bir bilgilendirme rica ettik, aşağıda yayımlıyoruz. Metal işçilerinin mücadelesiyle her zaman dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha yineliyoruz.

*****

İrfan Kaygısız

Metal işkolunda on binlerce işçi toplu sözleşme sürecinde. MESS’le sürmekte olan görüşmeler 233 işyeri/işletme bünyesinde yaklaşık 450 fabrikadan 154 bin işçiyi kapsıyor. Bu işyerleri ve üyelerin dağılımı ise şöyle:

Türk Metal: 195 işyeri, 140 bin kişi (işçilerin yüzde 91’i);

Özçelik İş: 4 işyeri, 2 bin kişi (işçilerin yüzde 1’i);

Birleşik Metal: 34 işyeri, 12.000 kişi (işçilerin yüzde 8’i).

Bir işyerinin işveren sendikasına üye olması halinde o işyeriyle toplu sözleşme işverenle değil, ilgili işveren sendikasıyla yapılmaktadır. İşveren sendikasına üye tüm işyerleri ve işçi sendikası arasında yapılan sözleşmeye ise “Grup Toplu İş Sözleşmesi” denir. Grup TİS kapsamında tek bir sözleşme yapılır, bu sözleşme tüm işyerleri için geçerli olur. Ayrıca, tek tek işyeri düzeyinde sözleşme görüşmesi yapılmaz. Bu bakımdan grup toplu iş sözleşmelerinin avantajlı ve dezavantajlı yanları bulunur.

Metal işverenleri sendikası MESS ile sektörde örgütlü üç sendika arasında sürmekte olan grup toplu iş sözleşmesinde, MESS tüm işçi sendikalarıyla aynı sözleşmeyi imzalamaya çalışmaktadır.

Metaldeki grup sözleşmesinin önemi, sektörün ekonomideki yeri (sadece MESS üyesi şirketlerin Türkiye’nin toplam ihracatındaki payı yüzde 40’ı buluyor) ve büyüklüğü, özel sektörde aynı anda en fazla işçiyi ilgilendiren sözleşme olması, sektördeki işçilerin yüksek örgütlülük oranı, denetim ve birikimiyle işveren sendikası MESS’in işveren örgütleri içindeki farklı durumu gibi nedenlerle hep önemli olmuştur. MESS ile yapılan grup sözleşmesi başka sektörleri de etkilemektedir.

Sektörün bir başka özelliği, binlerce işçinin bir arada çalıştığı, dolayısıyla kolektif davranmaya, bunun sonucunda da ses getirecek eylemlere olanak veren Renault, Tofaş, Bosch, Arçelik gibi işyerlerinin olmasıdır.

İşçiler, yaşadıkları ağır yoksulluk ve reel ücret kayıpları nedeniyle bu dönem önceki dönemlerden daha fazla beklenti ve talep içindedir. Bunun işaretlerinden birisi de sözleşmenin başlangıcında avans niteliğinde bir ön-zam yapılması talebidir. Böylesi bir talep MESS sözleşmelerinde ilktir, diğer ek zam taleplerinden farklıdır.

Toplu sözleşmenin geç bitecek, dolayısıyla zamların geç yansıyacak olması, okulların açılmasıyla ek masrafların çıkacak olması ek gelir ihtiyacını doğururken, işçilerin bir üst vergi dilimine girmesi nedeniyle ceplerine giren paranın da azalması bu talebi ortaya çıkarmıştır. Bir yandan giderler artmakta, diğer yandan gelir azalmaktadır.

Türk Metal avans olarak brüt 5.000 TL (net 3.065 TL) talep ederken, Birleşik Metal İş yüzde 30 ön zam talep etmiştir. Ancak bu talep MESS tarafından kısmen karşılanmış ve brüt 4.750 TL (net 2.911 TL) avans ödenmesi yapılması konusunda MESS ile Türk Metal ve Öz Çelik İş arasında anlaşma yapılmıştır. Birleşik Metal İş sendikası ise ortaya çıkan tutarın dayatma olduğu, işçilerin talebinin karşılığı olmadığı gerekçesiyle bir saatlik üretimden gelen gücün kullanılması ve fazla mesai yapılmaması gibi eylemlere başlamıştır. Bu bakımdan, MESS ile mücadele erken ve sert başlamış oldu.

Metal işkolu ağır çalışma koşularına sahip, diğer taraftan düşük ücretler söz konusu. İşçiler haklı olarak bu ağır koşullarda, iş cinayetlerine ve yaralanmalara maruz kalarak çalışmanın karşılığını istiyorlar. Sektörde yüksek kârlılıklar gerçekleşiyor, üretim ve satışlarda patlamalar yaşanıyor. Tüm bunların yaratıcısı olan metal işçileri sektördeki bu gelişmeden haklarını, paylarını istiyorlar.

Bu temelde, Birleşik Metal İş ücret zammı talebi ilk 6 aylık dönem için yüzde 140,5’dir. Diğer altışar aylık zam dönemleri için resmi enflasyonun gerçeği yansıtmaması nedeniyle, altı aylık dönemdeki enflasyon oranına 8 puan eklenmesidir. Ancak bu dönem aralıklarında asgari ücrete yapılacak zamların, enflasyon +8 puanlık orandan daha fazla olması halinde asgari ücrete gelecek zammın uygulanması teklif edilmiştir. Birleşik Metal İş, sosyal haklarda ilk yıl için yüzde 450 oranında artış talep etmektedir.

Türk Metal ise ücret zammı olarak ilk 6 ay için yüzde 111, diğer 6 aylık dönemler için enflasyon +5 puan ve sosyal haklarda yüzde 150 artış talep etmiştir. Türk Metal’in ücret zam teklifinin düşük olması TİS sürecini olumsuz etkileyecek unsurlar arasındadır.

Ücret zammı dışında parasal sonuç da doğuracak maddeler yanında parasal sonuç doğurmayacak, idari maddeler olarak tanımlanan onlarca talep söz konusudur.

Grup toplu sözleşmesi genellikle ocak ayında sonuçlanıyor. Bu döneme kadar 60 günlük görüşme sürecinde ve sonrasındaki arabuluculuk sürecinde idari maddeler yanında parasal maddeler konuşuluyor olsa bile bir anlamda asıl pazarlık asgari ücretin de açıklanmasından sonraya kalıyor. Bu dönem de benzer bir süreç öngörülebilir. Bu nedenle ocak ayı sözleşmenin kaderini belirleyecek dönemdir.

Sözleşmenin nasıl sonuçlanacağı birçok faktöre bağlıdır. Yıl sonunda iktisadi parametrelerin ve işyerlerinin durumunun yanı sıra işçilerin kararlılığı ve mücadelesi toplu sözleşmeyi şekillendirecektir.

Grev yasakları bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Olası bir grev yasağı sonrasında, anayasal hakların, dolayısıyla grev hakkının fiilen kullanımı sadece metal işçilerinin değil tüm işçi sınıfının kazanımı olacaktır.

Son dönemde yasalar aracılığıyla ya da fiilen hakların kullanımı engellenirken, işçi sınıfında meşru ve fiili mücadele eğilimi güçlenmektedir. Metal işçilerinin kararlılığı mutlaka MESS’e geri adım attıracak ve kazanan işçi sınıfı olacaktır.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler