Umut-Sen Ankara olarak 4 ay sürecek İşçi Hakları Buluşmalarımızın ilkini Belirli Süreli İş Sözleşmeleri üzerine Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ile gerçekleştirmiştik. Bu etkinlik serisi kapsamında güncel çalışma rejimini ele alıp bizim haklarımızın neler olduğunu avukatlarımızla, alanda mücadele deneyimlerini ve imkânlarını mücadeleci sendikalar ve kurumlarla birlikte konuşmaya devam edeceğiz.
İkinci buluşmamız 18 Kasım Cumartesi günü 25/2 kodları ve keyfi işten atmalar üzerine olacak. Umut-Sen Hukuk Kolektifi konunun yasal zemini ve hakları anlatırken Enerji-Sen’den konuğumuz alan deneyimleri üzerinden sendikal örgütlenme önüne örülen duvarlardan ve bunları aşmaya yönelik deneyimlerinden bahsedecek.
İşçi sınıfının güvencesizliği yeni bir durum değil. İşçinin hayatı her dönem patronların iki dudağının arasında olmuştur ve bunun karşısında kendisini koruyabileceği tüm hakları örgütlü mücadele ile kazanmıştır. Kapitalizm belli aralıklarla krize girmekte ve bu krizden çıkış olarak da çoğunlukla iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmekte bulmaktadır. Böyle zamanlarda bu güvencesizlik yoğunlaşmakta ve sendikal örgütlenmeye karşı saldırılar da artmaktadır. Bu saldırıların hukuki zeminde karşılıkları da vardır. Örneğin 25/2 maddesinde bulunan işten çıkarma kodları kritik dönemlerde kodlar sermayenin çıkış bileti olmaktadır. Özellikle öncü işçilerin, sendika üyelerininin tepesinde sallanan bu sopaya karşı bir mücadele geliştirmenin önemi en ciddi şekilde pandemi döneminde yine mücadeleci işçilerin ve sendikaların ses çıkarması ile anlaşılmıştır.
Söz konusu kodlar ile; patronlar işçileri kovmakla tehdit etmekte, sendikalaşmaya karşı gelmekte, ekstra iş yükü yüklemekte, işçilere mobbing uygulamakta netice olarak da keyfi işten atarak kıdem,ihbar tazminatı, işsizlik maaşı gibi birçok yasal hakkı gaspetmektedir. Bu kötü ve haksız muamelelere karşı gelenler de kod 25/2 ile işten atılmaktadır. Haklara dair olumsuzlukların yanı sıra 25/2 kodlarının cinsel taciz, hırsızlık gibi fiiller ile ilgili olması nedeniyle bunlardan birisiyle işten çıkarılan işçiler hem yeni iş bulma konusunda zorlanmakta hem de sosyal hayatlarında zor duruma düşmektedir. Hırsızlık için var olan kod hiçbir zaman işçinin maaşını aylarca gasp edenlere yönelmez ya da iş yerlerinde yöneticilerin tacizine uğrayan kadınları korumak için akla gelmezken örgütlenen işçiyi damgalamak için çok rahat kullanılmaktadır.
Hukuki kontrolün bertaraf edildiği, kodların içeriğinin somutlaştırılması yönünde herhangi bir denetim mekanizmasının olmadığı, soyut ve patronların itiraz edilmesine dahi tahammül edemediği, işçilerin iyi niyeti kötüye kullanmadığını ve ahlaksızlık yapmadığını ispat etmeye çalışmak zorunda bırakıldığı bu işleyişi alaşağı etmeliyiz.
Burjuvazinin içine düştüğü sıkışıklığı aşmak için kullanmaktan hiç çekinmediği ve emek gücü piyasaları üzerinde baskı kurarak işçiye hiçbir alan bırakmamaya hizmet eden 25/2 kodlarını ve genel anlamda örgütlenmenin önünde örülen engelleri konuşmak için bu cumartesi saat 18.00da buluşuyoruz.
Umut-Sen Ankara’da Burcu Arıkan’ın çerçeve sunuşu sonrasında Umut-Sen Hukuk Kolektifi’nden Sevda Karataş 25/2 kodlarının hukuki çerçevesini ve haklarımızı anlatacak. Sonrasında bu düzenleme ile en çok karşılaşılan sektörlerden birinde mücadele veren Enerji-Sen Örgütlenme Uzmanı Osman Çokaman alanda karşılaştıkları deneyimleri aktaracak.
Bu baskıya ve güvencesizliğe maruz kalan her iş kolundan herkesi hukuki haklarımızı öğrenmek ve nasıl mücadele edebiliriz üzerine tartışmak için bekliyoruz.
18 Kasım Cumartesi günü 18.00’da buluşmak üzere!
Adres: Ankara Kent Enstitüleri
Meşrutiyet mahallesi, Konur sokak, 57/7
Kızılay/Ankara
