Geçirdiğimiz son seçim sürecinin açıkça ortaya koyduğu bir gerçeklik var: Düşmanı yanlış tarif ederseniz onu yenemezsiniz.
İçinde bulunduğumuz dönemde ekolojiden hayırseverliğe pek çok alanda etkin olan sermaye sınıfı etkisi ve daha da önemlisi yeni sömürü ve tahakküm ilişkilerinin politik ekonomisi hala görünmezdir. Köylülerin çevre mücadelesi ile işçilerin kölelik koşullarında çalışmaya karşı yürüttükleri mücadele, yüksek enflasyonla, borçlandırmayla, faiz politikasıyla yaratılan servet transferi ve milyonların barınma sorunu altındaki tedirgin bekleyişi, emeklileri ölüme terk eden düzenlemeler ve gençlere ölene kadar çalışmayı dayatan düzenlemeler arasındaki bütünlüklü ilişkinin; yani emek-sermaye çelişkisinin, yani sınıf mücadelesinin üstü her neviden sislerle örtülü durumdadır. Bunu tersine çevirmenin yolu ilk olarak egemen sınıfı ve onun her hücreye nüfuz eden ilişki ağlarını irdelemek olacaktır. Bu şekilde güçlenmiş bir kavrayış ile hakiki bir mücadelenin yollarını da görmeye başlayabiliriz.
Bu bağlamda Ankara Kent Enstitülerinde gerçekleştireceğimiz etkinlikte birçok açıdan bakarak günümüz Türkiye Kapitalizmine dair geniş ve kapsamlı bir çerçeve oluşturmak için bir araya geliyoruz. Kuşkusuz karşımızdaki düşmanı anlamak için hakikatin türlü katmanını açıp görmek, üzerine düşünmek ve mücadele stratejilerimizi somut durumun tahliline dayandırmak zorundayız. Etkinliğimiz kapsamında konuşacak konuklarımız bu amaç doğrultusunda sermayenin farklı görünümlerini açıklayacaklar. Bu sunuşlar çerçevesinde hayatlarımızı kuşatan düzene dair daha bütünlüklü bir kavrayış ve sınıf mücadelesi için faydalı olacak bir kapı aralamayı umuyoruz.
Ankara’daki tüm dostlarımızı birlikte konuşup tartışmaya bekliyoruz.
Konuşmalar:
Bahadır Özgür, uluslararası yeni işbölümü çerçevesinde Türkiye kapitalizmindeki değişimi ana hatlarıyla tartışacak. Bu bağlamda yeni sömürgeci ilişkilerin en açık göründüğü madencilik ve siyasi rejimin ana kolonlarından birisi haline gelen askeri sanayinin hem iktisadi hem kültürel-ideolojik rolüne dikkat çekecek.
Kansu Yıldırım, Türkiye kapitalizminin ihracat ve ticaret odaklı büyüme dinamiklerini, küresel meta ve tedarik zincirlerinde konumlanma politikalarını, bu çerçevede sermaye fraksiyonlarının devlet projelerini tartışacak.
Burcu Arıkan, kapitalizmin mekânsal örgütlenmesi ve bu bağlamda işçi sınıfının konumu üzerine konuşacak. Acele kamulaştırma, arazi toplulaştırma gibi bürokratik araçların dönüştürdüğü mülkiyet ilişkileri ve özel olarak deprem coğrafyası üzerinden Anadolu’da güncel kapitalizmin mekânsallaşmasına odaklanacak.
Başaran Aksu, Erzincan/ İliç, Balıkesir/ Balya, Soma ve Bergama/ Agrobay şirketi örnekleri üzerinden Türkiye’deki emek rejimi ve sermaye ilişkisinin şekillenişinden bahsedecek. Anadolu coğrafyasında yerel oligarşi ve güç ilişkileri üzerinden sömürü sürecine dair denetimin nasıl inşa edildiği üzerinden işçi sınıfı bu kuşatma karşısında ne durumda ve bu zinciri kırmak için neler yapılabilir gibi başlıkları tartışacak.
