Tüm dünyanın şu anki en önemli sorunu olarak tanımlanan koronavirüs için ülkeler sınırlarını kapatmakta, uçuşlar yasaklanmakta, işletmelere çok çeşitli sınırlamalar getirilmekte, okullar tatil edilmektedir. Devlet yetkilileri ve bilim insanları bizlerin dışarı çıkmamamızı, kalabalıklardan uzak durmamızı tavsiye etmektedirler.
Fakat biz işçiler için neredeyse hiçbir şey söylenmiyor, önlem alınmıyor. Fabrikalarda saatlerce bir arada çalışıyoruz. Toplu taşıma araçlarıyla, servislerle kalabalıklar halinde yine işimize gidip gelmek zorundayız.
Üstelik patronlar bu krizi dahi fırsata çevirecek kadar ahlak yoksunu davranışlar sergilemekten çekinmiyorlar. Daha virüs söylentisi konuşulmaya başlar başlamaz çok sayıda işçiyi bu sebeple işten attılar veya bu krizin hiçbir şekilde en ufak ekonomik riskinin kendilerine yansımaması için canla başla çalışıyorlar. Bir yandan da hükümetler patronlara kriz sebebiyle vergi muafiyetleri, sigorta muafiyetleri vb uygulamaları başlatıyorlar veya başlatmak için hazırlık içindeler.
Oysa borç içinde yüzen, emeği dışında hiçbir sermayesi olmayan, bir gün dahi çalışmama şansı olmayan, virüsten korunmak için yeterli beslenemeyen, yeterli sağlık hizmeti almayan, yeterli hijyeni sağlayamayan işçiyi düşünen kimse yok.
Bizler sadece zenginlerin ve patronların haklarının olmadığını, yoksulların işçilerin de haklarının olduğunu bu süreçte kullanacakları haklarını hatırlatmakta fayda görüyoruz. Haklarınızı bilin, haklarınız öğrenin ve haklarınıza sahip çıkın. Bir işçinin hayatı da en az bir patronun hayatı kadar değerlidir. İşçi sadece mal üreten bir makine değildir.
- 6331 sayılı yasa 5. maddesi patronlar için “Risklerden korunma ilkeleri” başlığıyla işyerindeki tüm risklerden kaçınma yükümlülüğü getirmiştir.” 11. maddesinde patronların,“muhtemel acil durumları tespit etmesi” gerektiğini belirlemiştir. Aynı yasanın 13. maddesi işçiye ciddi veya yakın tehlike oluşturan durumlarda, patronların bu tehlikeyi önlememesi durumunda, çalışmaktan kaçınma hakkı olduğunu belirlemiştir. İşçinin bu durumlarda çalışmama hakkı olduğunu söylemiştir.
- Bu kapsamda Koronavirüs önlemlerinin yetersiz olması durumunda işçinin 6331 sayılı yasanın 13. maddesine göre çalışmaktan kaçınma hakkı vardır. (İtalya’da Fiat işçileri ve lojistik işçileri bu sebeple greve çıkmışlardır)
- Okulları virüs nedeniyle tatil edilen çocukların evde bakımlarının ve gözetimlerinin sağlanabilmesi için anne ve babalarına ücretli izin verilmelidir.
- Kendisi ve yakını virüs nedeniyle enfekte olan işçiye ücretli izin hakkı tanınmalıdır. İşten çıkarılması yasaklanmalıdır.
- Her durumda çalışmak zorunda olanlara dair önlem ve öneriler; iş sağlığı güvenliği kanunu kapsamında iş güvenliği önlemi olarak işyeri hijyeni sağlanmalı, özellikle tuvalet, yemekhane, ortak çalışma ve dinlenme alanları işçi sağlığına uygun bir şekilde acilen düzenlenmelidir.
- Ayrıca devlet küresel enfeksiyon riskine rağmen hala çalıştırmaya devam ettiği işyerlerini aktif ve yoğun bir şekilde denetlemelidir.
- Yaptığı işin niteliği uygun olan işçilerin evden çalışması veya işyerine gelmeden çalışması sağlanmalı, bu sebeple işçilerin ücret veya sosyal haklarında herhangi bir kısıtlamaya gidilmemelidir.
- Maske, dezenfektan, kolonya vs gibi malzemelerin virüs etkileri tamamen ortadan kalkana kadar kişisel koruyucu malzeme olduğu kabul edilmeli, İş Sağlığı Güvenliği Kanunu kapsamında tüm işçilere ücretsiz dağıtımı sağlanmalıdır.
- Bu kapsamdaki malzemeler için kontrolsüz fiyat artışlarını devletin denetlemesi ve bu şekilde artış yapanlara sıkı yaptırımlar uygulanmalıdır.
- Virüs riskinin yaygın olduğu dönem sona erene kadar her ne şekilde ve her ne sebeple olursa olsun işten çıkarılan işçilerin başka bir ek şart aranmaksızın işsizlik sigortasından yararlandırılması sağlanmalıdır.
- Özel/kamu ayrımı yapılmaksızın tüm sağlık kuruluşlarında koronavirüs testi ve tedavisi ücretsiz olmalıdır.
- Bu dönem için doğalgaz, elektrik ve su harcamaları enfeksiyon riskine karşı koruma sağlamak için en önemli faktörlerden olduğundan, salgın hastalıktan korunmanın zorunlu unsurlarından olması sebebiyle belirli miktarın ücretsiz dağıtımı sağlanmalıdır. Ayrıca bu hizmetler nedeniyle fatura ödenememesi halinde hizmet verilmemesi ve bu hizmetlerin kesilmesi engellenmelidir.
- Patronların virüs nedeniyle işlerin azalması, üretimin düşmesi gibi sebeplerle ücretinizin düşürülmesini teklif ederse kesinlikle kabul etmeyin. Bu durumda virüsün etkileri geçtikten sonra da ücretiniz aynı şekilde düşük olarak ödenmeye devam edecektir.
- Virüs kapan işçilerin işten atılmaları yasaklanmalı ve bu süre içinde sınırsız ücretli izinli (hastalık izni olabilir) sayılmalıdır. İş Kanunu 25. maddesinde patronlara sağlanan işten çıkarma hakkı koronavirüs sebebiyle hastalıklarda uygulanmamalı, yasaklanmalıdır. İşçiye ücretleri tam olarak ödenmelidir. İş Kanunu 55. maddesinde olduğu gibi çalışılmış gibi sayılan sürelerden olduğu kabul edilmelidir.
- Bu dönemlerde patronların yaygın hilelerine kamu kurumları tarafından izin verilmemeli ve yapılan düzenlemelere aykırı davranan patronlar için sıkı yaptırımlar uygulanmalıdır.
- Patronlara tanınmış olan işçinin hastalığının belirli bir süreyi aşması durumunda işten çıkarma hakkı kaldırılmalıdır.
- Yaygın hastalık sebebiyle işverenin ücretsiz izin teklifi kabul edilmemeli izne çıkaracaksa ücretli izne çıkarılması dışında diğer seçenekler kabul edilmemelidir.
- Patronların virüs nedeniyle işçiyi çalıştırmadığı durumlarda işçinin kullanmadığı izin hakkı varsa yıllık izne çıkarması mümkündür. Bunun dışındaki yıllık izne çıkarma teklifleri kabul edilmemelidir.
- Virüsün etkilerinin azaltılması kapsamında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için temel gıda ve temizlik malzemelerinin ücretsiz sağlanması için yardım yapılmalıdır. Yeterli beslenmesi ve yeterli hijyeni sağlanmalıdır.