Tevfik Yıldırım 6 yıl önce engelli kadrosunda çalıştığı EYTürkiye adlı denetim şirketinden engeliyle ilgili uğradığı baskının sonuçları gerekçe gösterilerek işten atılmıştı. Kod29 ile işten atılıp yalancı şahitlikler yüzünden mahkemede hakkını alamayan Yıldırım yıllardır şirket önünde direniyor. Yıldırım bugün bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sizlerle paylaşıyoruz;
Ben Tevfik Yıldırım. EY Türkiye bünyesinde 6 sene engelli kadrosunda çalıştım. EY Türkiye denetim şirketi engelli kadrosu ile çalıştırmanın getirdiği SGK teşviklerini ve vergi indirimini benim üzerimden rahatça kullanmış oldu. Çalıştığım dönemde yeni gelen idare müdürünün keyfi tutum ve mobbingine uğradım. Engelim sebebiyle kontrol edemediğim tiklerim alay konusu edildi, aşağılandım. Sorunlarımı EY İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne vermiş olduğum şikayet dilekçesiyle bildirdim. Tek bir yanıt verilmediği gibi “hakaret” bahanesiyle hiçbir yazılı yada sözlü ihtar almaksızın ahlaksızlık kodu olarak bilinen Kod 29 ile işten çıkarıldım. EY Türkiye işvereni beni damgaladı ve kapının önüne koydu.
Dava yolunu seçtiğimde EY Türkiye yöneticileri mahkemeyi kandırmak adına 2 çalışanına zorla yalancı şahitlik yaptırdı. Davamı Yargıtay’a avukatımın yasal süreci kaçırması sebebiyle taşıyamadım. Yasal kovuşturmanın şekli eksikliğini ön plana sürerek ortada kaybedilmiş bir dava var şeklinde yaklaşılmasını kabul etmemi bekliyorlar. Bunca haksızlığa ve hukuku işverenin 2 yalancı şahitle çarpıtmasına sessiz kalmadım. 5 yıldır türlü şekillerde protestolar yaptım. Pankartımla buraya yüzlerce kez geldim. Arabama pankart asarak gittiğim her ilde uğradığım haksızlığı anlattım.
EY Türkiye yöneticileri protesto hakkımı da engellemek istedi. Bana dava açtılar, karakollara gittim ifadeler verdim ama asla pes etmedim. ‘Kovuşturmaya yer yok’ kararı ile protesto hakkım anayasal güvenceye alınınca bu sefer de Ey Türkiye yönetimi halihazırda çalıştığım işyerine yazı yazarak bu işimden de beni etmeye çabaladı. Bunca ahlaksızlık ve rezillik karşısında şaşırsam da bir adım geri atmadım. Protestolarım neticesinde tazminatımın çok altında bir miktar para teklif eden yöneticiler, telekonferansta avukatların eşliğindeyken bana “Seni ikinci şubeye aldırıp sana neler yaparız” tehditleri savurdular.
Artık yetti! 5 yıldır sürdürdüğüm mücadelemi daha da büyütmenin ilk adımı olarak bu basın açıklamasını yapıyorum. Bunca alçaklık karşısında bu mücadele benim için bir onur mücadelesine dönüştü. Taleplerim;
- Kıdem, ihbar ve boşta geçen sürelerim faizi ile birlikte ödenecek
- SGK üzerinden kod 29 çıkış kodum değiştirilecek
- Yetkili bir kişi bana yaşatılan bunca haksızlık sebebiyle kurum adına benden özür dileyecek
EY Türkiye yöneticileri taleplerimi derhal kabul etsin. Aksi takdirde buraya direniş çadırı kuracağım. Gece gündüz demeden EY Türkiye’yi tüm kamuoyunda ifşa edeceğim. Ulusal ve uluslararası arası basında engelli bir çalışanına reva görülen muameleyi anlatacağım. Ve asla geri adım atmayacağım.
Ölmek var, dönmek yok!
Direne direne kazanacağız!
