Güney Afrika işçi sınıfının eylemlilik kapasitesine ve NUMSA’nın (Güney Afrika Metal İşçileri Ulusal Birliği) ülkedeki etkisine ışık tutan, 150 bin çelik ve metal işçisinin katıldığı greve dair World Socialist Web Site’da yayımlanan haberi Umut-Sen Çeviri Kolektifi çevirdi.
Güney Afrika’da 150 binden fazla çelik ve metal işçisi geçen Salı günü greve gitti, işverenlerden önemli bir ücret artışı talep ederek hedefe ulaşana kadar işbaşı yapmamaya karar verdi. Grev bir veya birkaç günle sınırlı değil, bu yıl yüzde 8’lik bir ücret artışının sonraki iki yılda da enflasyona ek olarak yüzde 2 artışın talep edildiği açık uçlu bir protesto.
Güney Afrika Ulusal Metal İşçileri Sendikası (NUMSA) öncülüğünde gerçekleşen grevin ilk günü, Johannesburg ve diğer şehirlerin caddelerini dolduran kırmızı tişört giymiş binlerce işçinin gövde gösterisi sayesinde kutlama niteliğindeydi.
Çarşamba günkü eylemler, başlayan sınıf çatışmasının ciddiyetini gösterdi. Johannesburg’un 50 kilometre doğusundaki Kuzey Boksburg’da, özel güvenlik görevlileri işçilere ateş açtı, yerel bir sağlık kliniğine götürülen grevci bir işçiyi yaraladı. Polis, cinayete teşebbüs vakasının araştırıldığını iddia etti. Tutuklama yapılmadı, ancak polisin ateş açtığı ve kurbanın “NUMSA tişörtleri giyenlerden biri olduğu” doğrulandı.
Johannesburg’un hemen güneyindeki Booysens’de bir grup işçi fabrikanın önünde gösteri yaptı, polis plastik mermilerle ateş açtı, yaralanan bir işçi tedavi için hastaneye kaldırıldı. Polisler, işçiler dağılma emrini reddettiklerinde, fabrikadaki güvenlik görevlilerini desteğe çağırdıklarını iddia ettiler.
Haberlere göre Johannesburg’un 80 kilometre kadar batısındaki Krugersdorp’ta başka bir çatışma daha yaşandı, ancak grevdeki işçilere ateş açılmadı.
Grevciler Güney Afrika’nın dokuz vilayetinin beşinde etkindi, her yerde yürüyüşler düzenlendi ve grev hatları kuruldu. NUMSA’ya bağlı bazı sendikalar da dahil olmak üzere grevlerin olduğu fabrikalardaki diğer işçilerin de katılmasıyla grevdeki işçi sayısının toplam 300 bine ulaşması bekleniyor.
İşçiler, bu yıl yüzde 8’lik bir artış istiyor (tüketici fiyatlarındaki resmi enflasyon oranı Ağustos 2021 itibarıyla yüzde 4,9’du), ardından herhangi bir anlaşmanın ikinci ve üçüncü yılında enflasyona ek olarak yüzde 2’lik bir artış talep ediyor. Ülkenin yıllık enflasyon oranı yaklaşık yüzde 5’te kalırsa, bu oran üç yıl içinde yüzde 22’ye ulaşacak.
Güney Afrika Çelik ve Mühendislik Endüstrileri Federasyonu (SEIFSA), 2021 için yüzde 4,4, 2022’de enflasyona ek olarak yüzde 0,5 ve 2023’te enflasyona ek olarak yüzde 1’lik bir artış teklifiyle karşılık verdi.
Grev, ülke genelindeki çelik fabrikaları ve metal işleme fabrikalarında neredeyse bütünüyle etkili oldu. Ulusal Otomotiv Bileşenleri ve Müttefik Üreticileri Birliği’nin genel müdürü Renai Mootilal, otomobil endüstrisinin de yakında grevden etkileneceği konusunda kamuoyunu uyardı. Reuters’e verdiği demeçte “Tarafları bu açmazı hızlıca çözmeye, Güney Afrika’da ve yurtdışında montajlanan araçlarda uzun vadeli hasar ve olası hat kesintilerini önlemeye çağırıyoruz,” dedi.
Otomotiv endüstrisi Güney Afrika’da doğrudan 110 bin işçiyi istihdam ediyor, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının da yaklaşık yüzde 7’sini oluşturuyor. Afrika’nın en büyük çelik endüstrisi Güney Afrika’da, metal işlemeyle birlikte ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 15’ini (yaklaşık 44 milyar dolar) oluşturuyor. En büyük çelik üreticisi ise küresel bir devin yerli iştiraki olan ArcelorMittal.
Çelik ve metal işçilerinin bu grevi, işçilerin dört hafta boyunca grev yaptığı ve Güney Afrika ekonomisi üzerinde ciddi etkiler yarattığı 2014’ten bu yana gerçekleşen ilk grev.
Perşembe günü Güney Afrika Sendikalar Kongresi’nin (COSATU) çağrısıyla, Afrika Ulusal Kongresi (ANC) hükümetinin ekonomik politikalarını protesto etmek üzere, milyonlarca işçi daha bir günlüğüne grevdeki çelik ve metal işçilerine katılacak.
COSATU’nun örgütlediği bir günlük grev, Güney Afrika işçi sınıfının alenen yükselen hareketinin istimini atmasına yönelik bir çaba. Ülke, geçen Temmuz ayında eski cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın hapse atılmasıyla başlayan, ancak işçi sınıfında enflasyon, pandemi ve burjuva milliyetçisi ANC rejiminin onlarca yıldır tutmadığı vaatlere karşı artan öfkesiyle katmerlenen ayaklanmalarla sarsılmıştı.
COSATU Genel Sekreteri Bheki Ntshalintshali, grevin hedefinin “hükümetteki politikacıların ve özel sektördeki karar vericilerin işçilere yönelik saldırılarını durdurmak üzere acil eylem talep etmek olduğunu,” söyledi. “Hem kamu hem de özel sektör toplu pazarlığı bariz biçimde baltalıyor,” diye ekledi.
COSATU başkanı, hükümetin COVID pandemisine yönelik önlemlerin bir parçası olarak hükümetten mali teşvikler alan şirketlerin Güney Afrika’ya yatırım yapmak yerine “ya nakit stokladığından veya ülke dışına nakit ihraç ettiğinden,” yakındı
COSATU, ANC ve Güney Afrika Komünist Partisi’yle birlikte, işçilerin Perşembe günü aleyhinde grev yaptığı hükümetin bir parçası. 2020’deki benzer bir protestoya üç milyon işçi katılmıştı, ancak bazı sendika federasyonları bir günlük grevde COSATU’ya katılmayı reddetti.
Çelik ve metal işçilerinin grevi, kıtanın en sanayileşmiş ülkesi olan Güney Afrika’da apartheid sonrası ülkeyi karakterize eden tahrip edici sosyal ve ekonomik ilişkileri açığa çıkarıyor.
ANC, 1994’te iktidara geldiğinden beri işçiler ve yoksul kitlelerden ziyade siyah burjuva ve küçük burjuva seçkinlerin yozlaşmış bir katmanını temsil etti. Rejim, polisin 34 platin madencisini öldürdüğü çarpıcı 2012 Marikana Katliamı’nda görüldüğü gibi, işçi sınıfının şiddetle bastırılması da dahil olmak üzere çokuluslu şirketlerin emirlerini uyguladı.
Güney Afrika’daki gelir eşitsizliği dünyanın diğer ülkelerine göre en üst seviyelerde. Nüfusun en tepedeki yüzde 20’si gelirin yüzde 68’inden fazlasını alıyor.
*Orjinal metin için: Massive strike by steelworkers in South Africa
Çeviri: Sena Çakır
Edit: İlker İnmez-Cüneyt Bender