spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelİzmir İşçi Kurultayı: Birleşik sınıf hareketi için mücadeleye!

İzmir İşçi Kurultayı: Birleşik sınıf hareketi için mücadeleye!

İzmir’de farklı iş kollarında yürütülen mücadelelerin ortaklaştırılmasını hedefleyen İzmir İşçi Kurultayı çalışmalarına başladı. 

İzmir’de kurumların ortak çağrısı ile gerçekleştirilen 15-16 Haziran paneli ve sonrasında, ortak mücadele zeminin gerekliliği üzerine tartışmalar yürütüldü. Derinleşen kriz ve işçi sınıfına karşı artan saldırılar, bağımsız bir sınıf siyasetinin zorunluluğu, işçilerin öz örgütlülüğünün sağlanması ve sendikal zeminlerin çürümüşlüğünün önüne geçilebilmesi için kurultay örgütlenmesi ve ortak bir mücadele zeminin inşa edilmesi kararına varıldı.

İzmir İşçi Kurultayı için  hazırlanan çağrı metni ile tüm kurum ve derneklere çağrı yapıldı. Kurultay Hazırlık Komitesi’nde ise Umut-Sen, Ekmek ve Onur, Söz ve Eylem, Deri-Kundura İşçileri Derneği, Ege İşçi Birliği, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu ve Devrimci Tekstil İşçileri yer aldı. Kurultay, cuma günü Aliağa’da direnen işçilere ziyarette bulunacak.

3.toplantısını gerçekleştirmiş olan Kurultay Hazırlık Komitesi’nin yayınladığı çağrı metni şu şekilde:

Birliğimiz gücümüzdür!

Birleşik sınıf hareketi için mücadeleye!
İşçi sınıfı ve tüm emekçiler bugün çok yönlü bir saldırı altındadır. Sermaye, derinleşen krizin faturasını işçilere ödetmek istiyor. Her gün biraz daha eriyen ücretler, artan hayat pahalılığı, yaşamımızı giderek daha da çekilmez hale getiriyor. Ruhsal tahribat ve toplumsal şiddet artıyor.

Sermaye iktidarı emekçilerin bütün kazanımlarına göz dikmiş durumda. Kıdem tazminatının fona devri başta olmak üzere, bireysel emeklilik sisteminin (BES) zorunlu kılınması için adım atılıyor, eşit vergilendirme yalanı altında vergiyi tabana yaymanın ve genişletmenin yolu aranıyor. İşçilerin ücretlerinden kesilerek biriktirilen bütün fonlar yağmalanmak adına sermayenin önüne altın tepsi ile sunuluyor. İşten çıkarmalar her geçen gün artarak devam ediyor, çoğu yerde ücretler düzenli ve zamanında ödenmiyor. İşyerlerinde baskı ve mobbing artıyor. Her gün artan işçi cinayetleri normalleştirilmek isteniyor. Kadın işçiler ekonomik krizin etkisi ile işten çıkartma saldırısı ile karşı karşıya kalıyor, mülteci işçilikle sömürü sınır tanımıyor, çocuk işçiliğin önü açılıyor.

Bu tabloyu zaten sınırlı olan demokratik hak ve özgürlüklerimizi neredeyse tamamen ortadan kaldıran baskı ve zorbalık politikaları tamamlıyor. Hak ve gelecek mücadelelerimiz, sermayeye hizmette sınır tanımayan hükümet tarafından engelleniyor, grev ve eylemlerimiz yasaklanıyor, direnişlerimiz yeri geldiğinde devlet zoru ile ezilmeye çalışılıyor. Örgütlenme hakkımıza getirilen kısıtlamalarla mücadelemize ket vurulmak isteniyor.

Hâkim sendikal anlayışların, işçi sınıfını harekete geçirmek gibi ne bir derdi ne de niyetleri var. Asıl işlevi işçi sınıfını denetim altında tutmak olan bu bakış, sınıf mücadelesinin önünde büyük bir engel olarak durmaktadır. Krizin faturasını işçi sınıfının sırtına yükleme çabasına karşı masalarında korudukları sessizliğin başka bir izahı yoktur. “Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir” diyenler hala somut bir adım atmamışlardır. Güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yaygınlaşmasına karşı arayış içinde dahi değillerdir. İşçi sınıfının eylem ve direnişlerinde mücadele kaçkınlığı özel bir tarzda örgütlenmekte, işçilerin kazanımlarından çok sendikal bürokrasi kendi menfaat ve çıkarlarını önemsemektedir.

Bu nedenle topyekûn saldırıya topyekûn mücadele ile yanıt verilmelidir. Çözüm sınıfın tabandan yükselerek gelişecek mücadelesinde ve kendi öz gücüne dayanan örgütlülüklerindedir.

Bizler işçi sınıfının taban örgütlülüğünün yaygınlaşması, öz gücüne dayalı eylem kapasitesinin açığa çıkarılması, geliştirilmesi ve merkezileştirilmesi mücadelesi için bir araya gelen kurum ve kişiler olarak, sınıftan yana, ulaşabildiğimiz bütün güçlere de çağrı yaparak;

Aralık ayı içerisinde İzmir’de birleşik bir işçi kurultayı örgütlemek için ortak karar aldık.

Kurultayımız krizin sonuçlarına karşı değişik alanlarda, değişik araçlarla yürütülen çaba ve çalışmaların birleşeceği ortak bir eylem zemini oluşturmayı amaçlamaktadır. Ön hazırlık süreci yaygın ve etkili bir örgütlenme dönemi olarak planlanacaktır.

Bu süreç krizin sonuçlarına karşı mücadele etmek, katkı koymak, süreçte ortaklaşmak isteyen kişi ve kurumlara açık olacaktır.

Kurultayda sınıfın değişik kesimlerinden işçilerin mücadele deneyimlerini aktardığı, öngörü, tespit ve taleplerini dile getirdiği, çözüm önerilerine odaklanan, özgür işçi kürsüsü olacaktır.

Kurultayın amacı, değişik mecralarda yürütülen mücadele ve arayışların ortak bir eylem programı etrafında buluşabilmesini sağlamak, halen sürdürülen direniş ve her türden işçi eylemliliği ile dayanışmanın ve birlikteliğin koordine edilebileceği bir yapıyı hayata geçirmek olacaktır.

Kurultay hazırlık komitesi; Bütün işçi ve emekçileri, kurum ve kişileri sınıfın bugünkü parçalı ve dağınık yapısını aşması için ileriye doğru atılmış bir adım olan İzmir İşçi Kurultayına destek vermeye, sorumluluk almaya çağırıyor.

İzmir İşçi Kurultayı Hazırlık Komitesi

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler