spot_img
spot_img
Ana SayfaHaberÇamların altında çürümeyi bekleyen kozalaklar olmayacağız! - Ercan Yenigül

Çamların altında çürümeyi bekleyen kozalaklar olmayacağız! – Ercan Yenigül

Altın arayıcısı Koca Jim (Mack Swain)’in kar fırtınasında sığındıkları kulübede açlıktan sanrı gördüğü ve Küçük Adam’ı (Charles Chaplin) piliç şeklinde hayal ettiği bir sahne vardır. Bu sahnenin arka planında büyük hayallerle altın peşine düşen insanların büyük iştahları vardır. Bu iştah onları kar fırtınası ve ardından da ancak sığınabildikleri bir kulübeden başka bir yere götürmeyecek bir ülserdir.

Sermaye ve onun devlet güçleri daha önceleri Ege’de olduğu gibi son dönemlerde iştahını Karadeniz’e kabartmış durumda. Geçmişten bugüne Trabzon’dan Artvin’e toprak, su ve şimdi de bakırdan sonra keşfedildiğinde Güneşin Çocuğu olduğuna inanılan altın, “hücum”  dönemini Asya’da perdelemekte.

Vahşi batının ilk yıllarında, devşirme köylülerin birbirleri ile amansız savaşları ile başlayan yağma, giderek serpilen sermaye, devlet eliyle bütün bir Amerika kıtasının talan edilişinin kara tarihini yazmıştı. Hikâyenin Anadolu’da perdelenen sahnesinde de serinin orjinaline sadık kalınıyor. Artvin ve yöresindeki simyacı devşirmesi şirketler, toma-panzer-jandarma-komando birlikleri korumasında, halka rağmen talan projesini ayan beyan uygulamak istiyorlar. İşin tuhaf yanı, hükûmetin hükmünün seçimle geri alınmış olduğu  bir dönemde bunun pervasızca yapılmak istenmesi. Bütünüyle beyaz adamın hukuksuzluğu ve avcılığı söz konusu. İşte bu hukuksuzluğa karşı hatırı sayılır bir direniş geleneği ve kültürüne sahip olan Artvin halkı bu pervasız şirketlere karşı 2015’in yazında  bir direniş güzellemesi ile karşı durdu. Maden şirketine geçit vermedi.

Mehmet Cengiz’e ait Cengiz İnşaat, Artvin Cerattepe bölgesinde, Orman Bakanlığı onaylı bir genelgeye dayanarak, bölgede madencilik faaliyeti yapmak için devlet güçlerinin  korumasında  ve hukuksuz biçimde maden çıkarmak için her türlü  yolu denerken Artvin halkı kitlesel direnişin  sonrasında  hukuk yollarını denedi. Fakat şirket  hukukunun egemen olduğu  mahkemelerden haliyle maden şirketi lehine kararlar çıktı. Artvin halkı yılmadı, vazgeçmedi. Orman Bölge Müdürlüğü ve şirket yetkililerinin bölgedeki talanına karşı yeni direniş arifesinde olduğunu  geçenlerde şirket kapısına kendilerini zincirleyerek gösterdi.  Direniş bitmedi, yeni biçimlerle devam ediyor, edecek.

“Artvin dahil Karadeniz abluka altında”

Artvin’de 20 yıl önce, ilçeler dâhil 230 bin olan nüfus şu an 160 binlere inmiş durumda. Bölgede madenciliğe 1952 yılında devlet tarafından başlandı. Önce Eti Bank, ardından özelleştirme ile Karadeniz Bakır İşletmesi faaliyete geçti. 2006’dan bu yana ise Cengiz İnşaat maden faaliyetine devam ediyor. Gelen bilgilere göre Cerattepe dışında bölgede 325 maden ruhsatı, 176 HES projesi ve bir de ana baraj projesi mevcut.

Esasen bütün Karadeniz’i abluka altına  almış olan sermaye  şirketleri Artvin’in dağına, taşına, suyuna, insanına göz dikmiş ve pervasızca saldırmakta.

Bölge tam bir  kıskaç altına alınmış  durumda. Yıllar önce sahil yolunun yapılması ile birlikte üstünde HES düşünülmeyen derenin neredeyse kalmadığı bölgede, ikinci hamle olarak yaylalar arasında yollar yapılıp birleştirilerek kitle turizmine açılması, yani Yeşil Yol projesi gündeme geldi. Cerattepe ve etrafında altın çıkarma saldırısı ise üçüncü hamle. Burada  stratejik hedef bu üçüncü hamledir. Zira eğer altını çıkarmayı  başarırlarsa diğer projelerinin kendisi doğal olarak gerçekleşecektir. Cerattepe direnişi  bu anlamıyla  önemlidir.

Çamlıhemşin yaylaları üzerinden yapılması planlanan Yeşil Yol ile Cerattepe’nin dibinden çıkarılmak isten altının, Karadeniz için bir ‘kara’ gelecek olduğunu şirket sahipleri dışında herkes idrak etmiş durumda. Bölge halkı geleceğini ve hayatını korumak için devlet- şirket oyunlarına karşı dik durmaya çalışıyor. Bu duruşun  neoliberal talan kültürüne karşı, bütünüyle doğal yaşamı savunmakla aynı şey olduğunu bilen altın kalpliler bu direnişe katkı sunuyor ve bu kara tezgâha ayak diriyor. Çünkü doğanın alarm vermesi yaşamın ölmesi demek.

Artvin Cerattepe, yüzyıl öncesi talan edilen Kaliforniya’nın Sierra Nerada Dağları olmayacak. Cerattepe‘ye hücum eden neoliberal şirket ve onların taşeronları Artvin halkını karşılarında buluyor, bulmaya devam edecek.

“Yineliyoruz ”

Neoliberal talana, doğa ile birlikte yaşamın katledilmesine karşı ‘çamların  altında çürümeyi bekleyen kozalaklar olmayacağız!’

#ArtvindeMadeneHayır

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler