Malatya’da 9 gün üst üste yaptıkları eylemde gözaltına alınan 30 yıllık öğretmen Erdoğan Canpolat, “Sonunda kazanacağımıza inanıyoruz” dedi.
Malatya’da, 29 Ekim tarihinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edilen KESK üyesi eğitim ve sağlık emekçilerinin “İşimi geri istiyorum” sloganı ile başlattığı eylem kararlılıkla devam ediyor. Merkez Yeşilyurt ilçesi Emeksiz Üst Kavşağı’nda 9 gün boyunca oturma eylemi yapan emekçiler, her defasında gözaltına alınarak “Kabahatler Kanuna Muhalefet” ettikleri gerekçesi ile 227’şer Türk Lirası para cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı. Emekçiler, gözaltılara rağmen eylemlerine devam edeceklerinin mesajını verdi.
‘Eylem işimize dönene kadar devam edecek’
Dihaber’in haberine göre; Emekçilerden 30 yıllık öğretmen Eğitim-Sen üyesi Erdoğan Canpolat, ihraç edildikten sonra başlattıkları tüm hukuksal girişimlerden hiçbir sonuç elde edemediklerini söyledi. İhraç edilme sebeplerini halen öğrenemediklerini vurgulayan Canpolat, “Kamuoyunda ‘Bunlar ihraç edildiyse altında kesin bir şey vardır’ algısı yarattılar. Biz o algıyı değiştirmek, hukuksuz yere ihraç edildiğimizi anlatmak amacıyla 4 arkadaş bir araya gelerek eylem kararı aldık” dedi.
Hiçbir gerekçe gösterilmeden ihraç edildikleri gibi gerçekleştirdikleri eylemde de para cezası verildiğini hatırlatan Canpolat, “Biz daha eylemimize başlamadan gözaltına alıyorlar. Bizi açlığa mahkum ettiler. Böyle para cezalarıyla da yıldırmaya çalışıyorlar. Ama biz kararlıyız sonuna kadar, işimize dönene kadar bu eylemimizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Kazanacağımıza inanıyoruz’
Olağanüstü Hal’in (OHAL) FETÖ ile mücadele amacıyla ilan edileceğinin açıklandığı, ancak demokrat, devrimci ve yurtsever kesime yöneleceğini en başından bildiklerini dile getiren Canpolat, “Bu süreçte yaptığımız eylem ile kendimizi ifade etmek istedik. Çıkarılan OHAL ve KHK’lerin hukuksuz olduğunu, işimize geri dönebilmemiz için OHAL’in kaldırılması gerektiğini anlatacaktık. Ama polis bunu bile ifade etmemize izin vermiyor. Hemen bir dakika içerisinde gözaltına alıyor. Eylemlerimiz meşrudur ve asla vazgeçmeyeceğiz. Sonunda kazanacağımıza da inanıyoruz” diye konuştu.
‘İş için değil onurumuz için mücadele ediyoruz’
İhraçların hep bir istatistik ile duyurulduğunu ve haberleştirildiğini belirten Canpolat, “Ama ihraç edilen herkesin bir yaşamı var. Şahsım için 30 yıllık bir emek bir gün bir kararname, bir yazı ile elimizden alınıyor. Zaten sindiremediğimiz o. İşimizden ekmeğimizden daha çok onurumuz için mücadele ediyoruz. Biz onursuz bir şey yapmadık, çalmadık, çarpmadık, kandırılmadık. Biz sadece öğrencilerimize güzel şeyler anlatmak istedik bunun için ihraç edildik. Bu süreç devam edecek sıra başkalarına da gelecek. Biz diyoruz ki sıra onlara da gelmeden işin bir yerinden tutalım. İhraç edilen arkadaşlar da yanımıza gelseler daha güçlü daha etkili bir biçimde bu eylemleri gerçekleştiririz. Hükümete ve yetkililere geri adım attırabiliriz” ifadelerini kullandı.
‘Ses çıkmasın diye sopa gösteriliyor’
Eylemde bulunan bir diğer emekçi olan 11 yıllık öğretmen Özkan Karataş, KHK’de “Milli güvenliği tehdit eden terör örgütleriyle irtibat” şeklinde açıklamanın yer aldığını, ama kendisini bir türlü herhangi bir örgüt ile ilişkilendiremediğini söyledi. Bir suçları olması halinde dahi bağımsız bir mahkemede kendilerine yönelik suçlamaların varsa somut deliller üzerinden bir değerlendirilme yapılması gerektiğini vurgulayan Karataş, “Bir gecede çıkarılan KHK ile kapı önüne konulduk” dedi.
Kendilerine dönük saldırının temel sebebinin Eğitim-Sen üyesi olmaları olduğunu belirten Karataş, “Bundan sonra OHAL bahane edilerek emekçiler aleyhine çıkarılacak olan yasalar karşısında halktan ve kamuoyundan ses ve tepki çıkmasın diye böyle bir sopa gösterilmeye çalışıldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kendileri üzerinden emekçilere bir korku salınmaya çalışıldığını belirten Karataş, “Biz aslında gözaltına alındıktan sonra savcı karşısına çıkar meramımızı anlatırız diye düşünmüştük. Ama emniyetin yaklaşımı savcılık karşısına çıkarma falan değil. Tamamen orada herhangi bir eylemin yapılmasına halktan destek görmesini engellemek amaçlıdır” dedi.
