Güvenlik-Sen Çorlu İşçi Meclisi asgari ücret görüşmelerinin başlamasının ardından bugün bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamanın tam metni şöyle:
Ülkemizin Değerli Emekçileri ve Dostları,
Bugün burada güvenlik işçileri olarak “asgari yaşam” ne demek, bunu asgari ücreti düzenleyen Hükümet, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sormak için toplandık. İnsan yaşamının güvenliğini sağlamak işi olan bizler, bu asgari limitin ne olduğunu merak etmekteyiz. Yoksa biz ücret ile yaşamaya mahkum işçilerin bildiği cevap nettir: Asgari ücret, asgari yaşamdır ve biz bunu her gün tecrübe ediyoruz. Asgari yaşamı belirleyen bakan ve bürokratların hayatlarında bir gün bile bunu tecrübe etmedikleri ni bilmeyen yoktur. Bu yüzden Mars’ta yaşam aramak için bilimsel çalışma yapılması gerektiği gibi, çok yabancı oldukları bu asgari ücretlilik koşullarına dair bilimsel çalışma yapmaya gerek duyuyorlar.
Burada sorduğumuz soruya hiç bir cevapları olmadığını gayet iyi biliyoruz. Bu anlamıyla işçi sınıfını Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda temsil eden Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat’ın komisyonun açılışında yaptığı yaptığı konuşmada asgari ücretin insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlaması gerektiğine vurgusunun arkasından sessiz bıraktığı yere işaret ediyoruz. Biz bu onurlu yaşamın bilimsel çalışma ile bulunamayacağını ancak işçilerin demokratik, örgütlü mücadelesi içerisinde bilinebileceğini söylüyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi sınıfını temsil eden beş kişinin sadece en kalabalık konfedarasyon olan Türk-İş’ten seçilmesi, Türk-İş Eğitim Sekreteri Irgat’ın “‘Sosyal Devlet’ anlayışında iktisaden zayıf kesimlerin korunması amaçlanır. Ancak uygulamaya baktığımızda, çalışanların değil işverenlerin daha fazla korunduğu görülmektedir.” ifadesini doğuran en önemli koşullardan biri olduğunu hiç unutmamak gerekir. 150 bin üyeli DİSK’in bu görüşmelerden uzakta tutulması önemli sebeplerden biridir.
DİSK üyesi Güvenlik-Sen üyeleri olarak, hükümet ve işveren temsilcilerinin karşısında TÜRK-İŞ’i ve geçtiğimiz gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile görüşen DİSK heyetinin açıkladığı asgari ücretin en az 2000 TL olması gerektiğini koşulsuz savunmaktayız. Bunu savunduğumuz kadar Türkiye’de sendikal mücadelenin güçlenmesi için gereken ilkeleri de koşulsuz savunmaktayız. Bu yüzden hem konfedarasyonumuzun hem sendikamızın içerisinde komite-konsey örgütlenmelerini sürdürmekteyiz. İnsanların aktif mücadelelerinin gösterdiği ışığı, bilim uzmanları ile ikame etmeye çalışmak burjuva düzeninin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yozlaşmayı işçi sendikaları ve örgütlenme yapılarından uzak tutmak da asli görevlerimizden biridir.
Hükümetin çalışma koşulları ve asgari ücret düzenlemelerine bakıldığında, işçileri komisyonlarında kendilerini temsil etmekten dahi uzak konumlandırdığı görülüyor. Asgari yaşamdan kurtuluşun ancak buna karşı her kurum ve yapı içerisinde aktif mücadele sürdürerek mümkün olacağını söylüyoruz. Sendikamız ve konfedarasyonumuzun asgari ücretin 2000 TL olması talebinin aktif takipçisi olduğumuzu ve Türkiye’deki bütün işçilerin bu talebi desteklemesi gerektiğini ve her işçinin hem işverenlere karşı, hem de üye olduğu sendika içerisinde demokrasi mücadelesini göğüslemesi gerektiğini bir kere daha buradan kamuoyuna duyururuz.
Çorlu Güvenlik-Sen İşçi Meclisi