679 sayılı KHK ile İstanbul Kalkınma Ajası’ndaki işinden ihraç edilen kamu emekçisi Betül Celep, ”KHK ile işinden atılan tüm kadınları direnişe çağırıyorum” dedi.
Umut-Sen gönüllüsü, kadın hakları mücadelecisi ve hayvan hakları savunucusu Betül Celep KHK zulmünden nasibini alan kadınlardan. Yıllardır emek verdiği işinden, yayınlanan bir liste ile atılan Celep, binlerce insanın isimlerinin birer rakama dönüşmesine itiraz ediyor ve KHK ile ihraç edilen kadınları direnişe çağırıyor. Webiz TV’de Kadınlardan Barış’a Çok Ses adlı programa katılarak Sevda Çetinkaya’nın sorularını yanıtlayan Celep, ”Direnmek derken de; çok sessizleştik ve çaresiz hissediyoruz. Karanlıklar üzerimize biniyor. Aslında bizim hayatımız sokaktır ve kamusal alanda var olabilme olanaklarımız daralıyor. Evlerimize çekilerek yalnızlaşıyoruz. Buna itiraz ediyorum. KHK ile atılan kadınları direnmeye çağırıyorum. OHAL’in kaldırılması, baskıların sona ermesi için kadınları direnişe çağırıyorum” dedi.
‘5 harfliydik, şimdi de 3 harfli bir damgam oldu’
”Genelde kadın diyemeyenler için 5 harfliler tanımını kullanıyoruz ve kendimizi öyle ifade ediyoruz ya şimdi de 3 harfli bir damgam oldu” diyen Celep şöyle konuştu: Kocaman harflerle Kanun Hükmünde Kararname diye bir şey. Bir çok kadının hayatına OHAL sürecinde girdi bu olgu. 6 Ocak günü de iş çıkışı KHK açıklandığını gördüm. Acaba hangi arkadaşım atıldı diye listeye bakarken kendi ismimle karşılaştım. Atılmayı beklemiyordum. Ve kahkaha attım, uzunca bir süre güldüm. Çok yakınımdaki arkadaşlarım KHK ile ihraç edildi ve onlarla dayanıştım. Bir çok arkadaşımın hayatının orta yerine düştü bu üç harf. Fakat tam olarak anlamamışım. Çünkü çok ciddi bir haksızlık var ve senin de omzuna yükleniyor.
‘İktidarın olduğu yerde direniş de doğuyor’
Celep, Çetinkaya’nın ‘Haksızlığa uğramış olmanın verdiği duygu nedir?’ sorusunu şöyle yanıtladı: Bu hem başka kadınların hem kendi hayatımda görmüş olduğum bir şey: İktidarın olduğu yerde direniş de oluyor. O duygu kötü bir duygu değil aksine güçlendirici bir duyguydu. Çünkü durduğum yeri biliyorum. Karamsar değilim.
İhraç edildikten sonra işyeri olan Kalkınma Ajansı’na gittiğini ve kadınların gözlerine baktığını ifade eden Celep, ”Beni ben yapan bir sürü kadın figür kadın figür var hayatımda. O işyerinde de çok güçlü kadınlar var. Herkes bana bakarken ben bir müzik açtım. Onlar da biliyor ki sendikalı olmaya dair de tehdittir benim atılmam. Üzerlerine baskı olarak da gelecek. ‘Güzel günler göreceğiz’ şarkısını açtım. Ve çıkarken duygusal bir konuşma yaptım. ‘Buradaki birliği bozmaya dönük bir tutum var’ dedim. Birlik duygusunu tetikleyecek ve kadınlara güçlü olduklarını anlatacak bir konuşmaydı” şeklinde konuştu.
‘Anlattığım hikaye bizim hikayemizdir’
Anlattığım hikaye kişisel bir hikaye değil diyen Celep, ”Anlattığım hikayesi bizim hikayemizdir. Benim için esas figürler kadınlar ve ezilenler. Umut-Sen gönüllüğü üzerinden yaşadığım AVON direnişi gibi deneyimler var. Çok güçlü kadınlar ile tanıştım. Devlet ve işveren politikası, kadınlar evde oturmalı, evlenmeli, çocuk yapmalı; biz kadınlar evin içindeki görünmeyen emeğimizle hayatları güzelleştirmeliyiz ama içten içe çürümeliyiz şeklinde. Şimdi bana devlet; sen sen olursan; kadın hakkı, işçi hakkı dersen, kedileri seversen, barış dersen, sahte olmazsan çalışma hayatından çık ne yaparsan yap diyor. Medeni ölüme itildim” dedi.
‘OHAL’in kaldırılması ve baskıların sona ermesi için kadınları direnişe çağırıyorum’
Celep sözlerini şöyle bitirdi: Mor Çatı’nın hayatımda çok önemli rolü var. Barış İçin Kadın Girişimi’ni takip ediyorum. Bir sürü kadınlar, işçiler, sendika gönüllüleri derken telefonlarım susmuyor ve insanlar yanımda oluyor. İş yerinde daha yalnızdım. Dışarıdayım ve direnmeye karar verdim. Bu kişisel bir hikaye değil, KHK kadınları iş hayatından dışlayan bir araca dönüştü. Direnmek derken de; çok sessizleştik ve çaresiz hissediyoruz. Karanlıklar üzerimize biniyor. Aslında bizim hayatımız sokaktır ve kamusal alanda var olabilme olanaklarımız daralıyor. Evlerimize çekilerek yalnızlaşıyoruz. Buna itiraz ediyorum. KHK ile atılan kadınları direnmeye çağırıyorum. OHAL’in kaldırılması, baskıların sona ermesi için kadınları direnişe çağırıyorum.
(umutsen.org)
