spot_img
spot_img
Ana SayfaManşetEmekli yoksulluğu artıyor – Mahinur Şahbaz

Emekli yoksulluğu artıyor – Mahinur Şahbaz

Emekli aylıklarına altı ayda bir enflasyon oranında artış yapılması yöntemi sorunlu çünkü aylıklar bu şekilde güncellenemiyor. TÜİK’in kapitalist matematik hesabını bile şaşırtan enflasyon hesaplama yöntemi de sorun içinde sorun yaratıyor. Her defasında ‘yerli ve milli’ tutumlarıyla bizleri şaşırtıyorlar. Aslında bizi şaşırtan; hiç rahatsız olmadan bu işi nasıl yaptıkları. Gün gelecek TÜİK sorumlularının bu indirilmiş enflasyon hesaplama oyunundan torunları bile utanacaktır. Emekli, yaşlı insanları açlık sınırının altında güvencesiz yaşamaya mahkum etmenin hakkı hukuku tanımamanın bir hesabı olacaktır.

Enflasyon rakamlarına bakarsak TÜİK, 2021 yılının aralık ayında enflasyon oranını yüzde 13.58 olarak açıkladı. 2021 yılının tamamında ise enflasyonun yüzde 36,08 düzeyinde olduğunu açıkladı. Daha öncekilerden biraz yüksek tutmuşlar rakamları. Bence bu emeklilerin memnuniyetsizliğinin farkında olduklarının, emeklileri seçmen olarak gördüklerinin göstergesidir. ENAGrup ise enflasyonun 2021 Aralık ayında yüzde 19.35 arttığını, 2021 yılındaki artışın ise yüzde 82.81 olarak gerçekleştiğini açıkladı. Resmi enflasyon verilerinin yaşamın gerçeklerinden bu kadar farklı olması toplumda güven ve adalet duygusunu tahrip etti, etmeye de devam ediyor.  Sonuçta emekli, çalışan aylıklarına yapılan zamlar günü bile kurtarmaya yetmedi. 2021 aralık ayı açlık sınırı 4 bin 13 TL. Yalnız yaşayan bir işçinin bir aylık zorunlu ihtiyaçlarının maliyeti 4 bin 927 TL. Türk-İş’in belirlediği rakamlara göre yoksulluk sınırı ise 13 bin 73 TL. Yapılan yüzde 25,47 zamla; en düşük SSK emeklisi, 2000 yılı öncesi için  3 bin 293 TL ile 2000 yılı sonrası için 2 bin 500 TL alacak. Bağ-Kur emeklisi de 2 bin 500 TL alacak. Yani, SSK ve Bağ-Kur en düşük emekli aylığının 2 bin 500 TL olması uygun görüldü. Yapılan ücret artışları emekli aylıklarını açlık sınırına bile ulaştıramadı. Kamu çalışanı ve kamu emekli aylıklarına yapılan yüzde 30,05 oranındaki artışla en düşük kamu çalışanı emeklisinin aylığı 4 bin 272 TL oldu. Zorunlu ihtiyaçlara yapılan zamlar emekli aylıklarının alım gücünü sürekli düşürdüğü için altı ayda bir yapılan ‘indirilmiş enflasyon’ oranında artışlar ekonomik güvence sağlamıyor; emekli yoksulluğunu artırıyor. 

Ayrıca başka bir ayrımcılık, eşitsizlik daha var. Kamu çalışanı emeklisinin aylığına toplu sözleşme artışı yansıtıldı. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri için toplu sözleşme artışı yansıtması diye bir uygulama yok. Oysa Sosyal Güvenlik Kurumundan aylık alan bütün emekliler için toplu sözleşme yapma hakkının yasal zemini var. Fakat sadece kamu çalışanı emeklilerine, kamu çalışanlarının toplu sözleşme kazanımları yansıtılır diye bir düzenleme yapılmış. Kamu çalışanı emeklisi kendi talepleri için konuşacak iradeye sahip değilmiş gibi çalışanları emekliler adına da konuşuyor. Bu da ayrı ilginç bir durum. Aslında olması gereken, SGK’dan aylık alan ES SSK Bağ-Kur emeklilerinin kendi temsilcilerinin SGK ile Toplu Sözleşme yapması için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasıdır. Yasal ve hukuki zemini vardır. Emeklilerin bunun farkına vararak talep etmeleri, emekli sendikalarının emeklinin toplu sözleşme hakkını yaşama geçirmek için uğraşmaları gerekmektedir. Emekliler olarak bunu başka hedeflere odaklanmış yapıların, siyasi güçlerin yanında durarak asla başaramayız. Bu mümkün olsaydı bugün emekliler bu duruma düşmez, bu kadar hak kayıplarına uğramaz ve topluma da emeklilikle ilgisi olmayan cari açık kapatma, sermaye biriktirme aracı olarak kullanılan BES gibi bir model emeklilik olarak sunulmaz ve bu kadar kolay dayatılamazdı. Emeklilerin yaşlıların ekonomik sağlık bakım hizmeti, sosyal haklarını kazanmayı korumayı, geliştirmeyi amaç edinen; bu amaca uygun politikalar üreten, strateji belirleyen gücü oluşturacak bağımsız bir sendikada mücadele ederek başarabiliriz. 

Sosyal güvenlik reformuyla yok edilen ekonomik güvencemizi, ücretsiz-erişilebilir sağlık hizmeti hakkımızı, sosyal haklarımızı yeniden kazanabiliriz. Gerçek sendikal mücadelenin içinde olan çalışanlar işçiler ve onların sendikalarıyla birlikte kamu emekliliği modelinin yeniden uygulamaya konmasını sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Bugün bize dayatılan yöntemler ve uygulamalar sorunlarımızı çözmüyor; artarak devam etmesine neden oluyor. Kamu emekliliği hakkımızdan vazgeçmediğimizin mücadelesini yürütmek zorundayız.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler