spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncel1 Mayıs'ta Meydanlara: Sömürü ve Adaletsizlik Düzeninin Üstüne Yürü

1 Mayıs’ta Meydanlara: Sömürü ve Adaletsizlik Düzeninin Üstüne Yürü

 

Dünyada ve Türkiye’de koronavirüs salgını egemenlerin çıkarları doğrultusunda yönetilmeye devam ettikçe biz ezilen milyonlar olarak açlık ve hastalığın pençesinde ölüm kalım savaşı veriyoruz. Bu zamana kadar dünya genelinde üç milyondan fazla insanı salgına karşı tedbir, tedavi ve aşı yetersizlikleri nedeniyle kaybettik. Her gün ölüm ve vaka sayılarında yaşanan artışla birlikte koronavirüsün bir işçi sınıfı hastalığı olduğunu ve öncelikle işçiler, emekçiler, yoksullar, göçmenler arasında hızla yayıldığını görüyoruz. Aşıda patent uygulamasıyla bir avuç şirketin kâr maksimizasyonu uğruna göz göre göre öldürülüyor, tarihe geçecek bu insanlık suçuna tanık oluyoruz. Bu süreçte küresel kapitalist ekonominin içinde olduğu krizden kurtulma çabaları ve emperyal ülkelerin uygulamaya koydukları her tür politika, belli bir azınlığı dışarıda tutarak dünyanın geriye kalanını daha çok yoksullaştırıp insanlık dışı şartlarda yaşamaya itiyor.

Türkiye, salgın yönetiminde gelinen aşamada salgının yayılım hızı itibariyle dünyada en kötü durumdaki ülkeler arasında yer alıyor. Nüfusunun çeyreğini bile aşılamayı becerememiş sağlık politikalarına sahip hükümet, sorumluluk almak şöyle dursun salgının tüm yükünü virüse karşı savunmasız bıraktığı halkın ve emekçilerin sırtına yüklüyor. Bugün salgına karşı tedbir adı altında yapılan tek şey, toplumsal muhalefeti susturmaya dönük ve sokakta, meydanda, üniversitede haklarını arayanlara yönelik yasaklardan ibaretti. Sözgelimi binlerce kişinin çalıştığı fabrikalarda vaka tespit edilse bile çalışmak serbest ancak işçiler haklarını aramak için alanlarda eylem yaptığında pandemi nedeniyle yasak ve beraberinde darp, işkence, gözaltı…

Öte yandan salgında derinleşen ekonomik kriz, artan işsizlik ve hayat pahalılığı milyonlarca insan için giderek daha yakıcı sonuçlara neden oluyor. Böylelikle işçiler ya ölmek pahasına daha ucuza çalışmaya zorlanıyor ya da işsizliğe ve çaresizliğe itiliyor. Patronlar içinse her şey tıkırında ilerliyor. Bir taraftan devletin patronların ellerine verdiği kod-29, ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği gibi silahları kullanıyor diğer taraftan işçilerin en ufak bir itirazına karşı devletin tüm gücünü seferber edeceğinden emin bir şekilde sömürü düzeyini artırıyor, yeni her durumu kendi lehine çevirmekten geri durmuyor.  

2021 1 Mayıs’ına salgın koşullarında, işçi sınıfının haklarına yönelik sermaye ve devlet tarafından yapılan yoğun saldırılar altında girerken gücümüzü fark edip umudumuzu yükselteceğimiz başkaldırılar da var. Yüzbinlerce işçinin tazminatsız işten çıkarılmasına neden olan kod-29’a karşı devam eden 20’den fazla işçi direnişi, üniversiteye atanan kayyum rektör gitsin diyen Boğaziçi Direnişi, saray rejimince kaldırılmak istenen İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkan kadınlar… Talepler birbirinden ayrı görünse de özgürlük ve eşitlik mücadelemiz ortak, kurtuluşumuz da birlikte olacak. Bu nedenle kapitalizme, talancı, yağmacı sermayeye, patronları kollayan sermaye devletine, toplumdaki tüm tahakküm ilişkilerine ezilenler ve emekçiler olarak başkaldırıyoruz.   

İşçi sınıfı mücadelesinde tarihsel öneme sahip 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününde kent meydanlarını çoşkuyla doldurup emeğimize, yaşamımıza ve haklarımıza sahip çıktığımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Patronlara kıyak emekçilere yasak düzenini yerle bir etmek için örgütleneceğiz, daha çok direneceğiz ve birliğimizin gücüyle eninde sonunda özgür bir yaşamı kuracağız. Devletin hukuksuzca 1 Mayıs’ı yasaklama kararına rağmen Taksim başta olmak üzere memleketin dört bir yanında 1 Mayıs’ı bayram neşesiyle kutlayıp taleplerimizi haykıracağız: 

  1. Salgınla gerçek mücadele için zorunlu olmayan işler dışında tüm üretim durdurulsun, işçilere ücretli izin verilsin ve sağlıklı bir şekilde evde kalmaları sağlansın;
  2. Sağlık emekçileri gibi zorunlu işlerde çalışmak zorunda olanlar için virüse karşı en yüksek tedbirler alınsın;
  3. Aşılama hızı artırılsın, işçilere aşılamada öncelik tanınsın, aşıda patent kaldırılarak ücretsiz sağlansın;
  4. Geçinemeyenlerin borçları silinsin, pandemi boyunca beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçları devlet tarafından karşılansın;
  5. Kod-29 (yeni eklenen diğer kodlarla birlikte) kaldırılsın, ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneğiyle patronlara aktarılan fonlar geri alınsın, bu uygulamalarla haksızlığa uğratılmış tüm işçilerin hakları verilsin;
  6. Herkese iş güvencesi sağlansın, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları uygulansın;
  7. Salgın bahanesiyle işçi eylem, direniş ve grevlerinin yasaklanmasına karşı işçilerin anayasal haklarının kullanması güvence altına alınsın; 
  8. Mültecilerin başta sağlık olmak üzere tüm kamu hizmetlerine ve temel haklara erişimleri sağlansın;
  9. Salgında erkekler tarafından kadınlara yönelik artan şiddet, istismar ve cinayetlere karşı 6284 etkili bir şekilde uygulansın; 
  10. Tablet, akıllı telefon, internet gibi araçlara sahip olmayan öğrencilerin mağduriyetleri giderilerek, tüm öğrencilere nitelikli, bilimsel eğitime ulaşma imkânı sunulsun.

 

Yaşasın 1 Mayıs!

Her yer Taksim her yer Direniş!  

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler