spot_img
spot_img
Ana SayfaDepremYıkımı ranta çeviren 126 sayılı kararnameyi kabul etmiyoruz

Yıkımı ranta çeviren 126 sayılı kararnameyi kabul etmiyoruz

Olağanüstü Hal kapsamında yerleşme ve yapılaşmaya ilişkin 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi bugün Resmi Gazete’de yayınlandı. Depremin ilk gününden beri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetkileri kendisinde toplamak ve yerel yönetimleri devre dışı bırakmak için bir hamle yapacağını öngörüyorduk. Bu kararname ile 10 ilde yapılacak işlemlere dair tüm yetki bakanlığa bağlandı.

Karanamedeki en endişe verici ifadelerden birisi “plan gerekmeksizin” yapılaşma yapılabileceğine dair ifade. Bunun dışında rutin olarak büyükşehir belediyelerinin 1/5000 ölçekli plan hazırlaması, askıya çıkıp halka duyurması ve 15 gün itiraz sonrası kabul edilirse ilçe belediyelerinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırlaması ve askıya çıkararak halka duyurması ve yine 15 gün itiraz süresi tanınması şeklinde ilerleyen süreç devre dışı bırakıldı. 126 sayılı kararname ile tüm plan hazırlık, askı ve itiraz süreçleri devre dışı bırakıldı. Bu şu demek; bırakın itiraz etme kanallarını, neler yapıldığına dair bilgi alma hakkımıza bile el koyulmuş olacak.

Bu kararname kapsamında altyapı, üstyapı, inşaat yapma ve yaptırma, arsa paylaşımı belirleme, cins değişikliği yapma, kat irtifakı kurma, kat mülkiyeti kurma, acele kamulaştırma, parselasyon gibi yetkilerin tamamı bakanlığa ait. 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun’un 6/1 maddesi[1] ile ortadan kaldırılan muvafakat şartı ve önü açılan resen terk gibi hususlar zaten iktidarın insanları yerinden ederek rant süreçlerini hızlandırmasının hukuki dayanağını oluşturmuştu. Kendisi başlı başına bir OHAL niteliği taşıyan bu yasa en azından askı ve itiraz süreçleri ile bir müdahale alanı tanıyordu. Şu anda çıkan kararname bütün yolları kapatıyor.

Kentsel ölçekte yıkım yaşamayan Adana, Diyarbakır gibi şehirler de 126 sayılı kararnamenin kapsamına dahil edilmiş. Bu illerde de rutin belediye, planlama süreçleri devre dışı bırakılmış oluyor. Ayrıca işlemlerin 6831 Sayısı Orman Kanunu’nun ek 16. maddesine[2] bağlanması ile beraber bakanlık ve TOKİ,  köy, orman, mera alanlarını rezerv alan ilan edebilir, istediği yeri imara açabilir. Biz bu maddeyi maden açmak için alınan acele kamulaştırma kararlarından tanıyoruz. Sermaye deprem korkumuzu ve bizzat kendi sorumlu olduğu yıkımı kullanarak şimdi de ormanları, meraları, köyleri imara açmayı planlıyor. Ve bu esnada afetten doğan aciliyet halini kullanarak şehirlerimize, köylerimize, evlerimize dair neler yapılacağını bilme, bunlara itiraz etme hakkımızı elimizden alıyor.

Devlet nerede sorusunun cevabı bu kararnamede cevaplanmış oluyor. Günlerdir herkesin hakkını gasp edecek, depremzedeleri mülksüzleştirecek ve borçlandıracak bir sürecin yasal dayanağını oluşturmak için mesai yapmışlar. Deprem olmayan alanlarda dahi halkın deprem korkusunu sömürerek senelerdir rant elde edenler evi başına yıkılmış, geleceğini yitirmiş halkın çaresizliğinden beslenecek. Bu kararnameye ve daha da kapsamlı olarak 6306 sayılı kanunun tamamına geniş ve güçlü bir itiraz geliştirmek gerekmekte. Hiçbir şekilde bizim can güvenliğimiz için yapılmamış, uygulanmamış bu yasalar her daim devlet ve sermayenin işini kolaylaştırmak için yapılıyor, uygulanıyor ve kendi ihtiyaçlarına göre güncelleniyor. Bugün yayınlanan kararname 10 ilde depremzedelerin mülkiyet haklarının, yaşadıkları yerler üzerine söz söyleme hakkının gaspı demektir.


[1] 6306 sayılı AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

HAKKINDA KANUN MADDE 6 – (1) Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir.

 

[2] 6831 sayılı Orman Kanunu Madde 16 – (Değişik birinci fıkra: 10/6/2010-5995/19 md.) Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz. Ruhsatname veya imtiyaz almış olanlarla, ruhsatname veya imtiyaz alacaklar, işe başlamadan evvel çalışma sahalarını orman idaresine haber vermeye ve ormana zarar gelebilecek hallerde, orman idaresinin göstereceği tedbirleri almaya ve yapmaya mecburdurlar. (Ek fıkra: 26/5/2004-5177/34 md.) Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir. (Ek fıkra: 10/6/2010-5995/19 md.) Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı  bozulmuş  orman alanları  rehabilite  edilir. Rehabilite  maksadı ile  bu  alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir. (Ek fıkra: 10/6/2010-5995/19 md.) Maddenin uygulanması ile ilgili tanım, şekil, şart ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler