spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelTürk-İş’in TİS rezaletine dair değerlendirmeler II - Nakliyat-İş Sendikası Başkanı Ali Rıza...

Türk-İş’in TİS rezaletine dair değerlendirmeler II – Nakliyat-İş Sendikası Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu

Türk-İş’in kamuda TİS sürecindeki rezaletine dair sendika yöneticileri ve direnişçi işçiler ile gerçekleştirdiğimiz röportaj dizimizde Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ile görüştük.  Sözleşmeyi ihanet sözleşmesi olarak niteleyen Küçükosmanoğlu’nun değerlendirmesi şu şekilde;

Bu sözleşme bir ihanet sözleşmesidir. Enflasyonun altında yapılan bir toplu sözleşmedir. 2019 TÜİK vs geçmiş dönem için hazırladığı oran %20 iken ama bu sözleşme %10 civarında enflasyon karşısında dahi işçilerin ücretlerini korumayan, işçileri yoksullaştıran sözleşmedir.
Gecen 8 ay için bir çerçeve sözleşme bu fakat bu süreçte Türk-İş tek bir eylem dahi gerçekleştirmemiştir. Bu işi sadece Türk-İş yönetimine ihale etmek de doğru değil.

Bu sözleşmenin tarafı olan kamu da; Hava-İş, Tez-Koop-İş, maden ve diğer iş kollarındaki sendikalar bu süreçte tamamen bir eylemsizlik içindeler. Dolayısıyla bu sürecin ortaklarıdırlar.

Bir diğer sorun da işçilerin iradesine hiç başvurulmamış olmasıdır. Aslında bu bir süreç. Tüpraş YSK’da sonlandırıldı. Tamamen işçi düşmanı bir sözleşmeydi o da. Birinci 6 ay %5, ikinci 6 ay %4 zam oranı uygulandı. Bu süreçte de Türk-İş’ten ses çıkmadı, Petrol-İş sendikasının birkaç lokal eylemi oldu. Biz sendika olarak bu sözleşmeye dair basın açıklaması yaptık, örgütlediğimiz direnişlerde Tüpraş işçileri ile dayanışma içinde olduğumuzu beyan ettik. Bu süreçlerde de disk yönetiminin tutumunu da biliyoruz.

Türk İş’e bağlı Tez-Koop-İş sendikası 2 yıldır Real işçilerine sahip çıkmıyor. Metro marketlerde de DİSK’e bağlı Sosyal-İş sendikası patronlarla iş birliği içinde. Bu duruma ne Türk-İş ne de DİSK yönetimlerinden tek bir ses çıkmadı. Sendikal hareket makro market işçilerine, Uzel işçilerine ve diğer tüm işçilerin direnişlerine duyarsız.

Bu ihanet sözleşmesine şimdiye kadar DİSK yönetiminden ses yok. Burjuva politikacılar dahi Türk-İş başkanını istifaya çağırırken DİSK yönetiminin sessizliği manidar. Şu anki DİSK yönetiminin, DİSK’in ilke ve tarihi ile hiçbir ilgisi kalmamıştır. DİSK’in yönetimi, tarihinin en zayıf dönemindedir.

Kamu da yürütülen TİS pazarlıkları, gelecek dönem MESS görüşmeleri bu sessizlikten, zayıf tutumdan olumsuz etkilenecektir. Türk-İş Konfederasyonu 1952 yılında tepeden bir şekilde işçi sınıfı hareketini kırmak için kurulmuştur. Türk-İş başkanının mikrofonun açıkken ifade ettiği sözler işbirlikçilik zemininde onun esas görevinin itirafıdır. Türk-İş’in CIA ile işbirliği ile kurulmasının zemini de sınıf ihanetidir.

15-16 haziranları yaratan Türkiye işçi sınıfı bu ihanet sözleşmesi ve sarı sendikacılığa karşı mücadelesini sürdürecektir. Varolan direnişler bunun göstergeleridir. 

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler