Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal, Petrol-İş Sendikası’nın salonunda 20 Ocak’ta “Ekonomik Kriz ve İşçi Sınıfımızın Sorunları ve Çözümler” başlığıyla bir kurultay düzenledi. Bu kurultaya sendikal hareketi varlıklarıyla itibarsızlaştıran kimi isimlerin yanı sıra Mustafa Türkel ve Adnan Serdaroğlu da katılacaktı. Kriz karşısında “büyük düşman” ABD ile mücadele ederken işçi hareketinin ulusal önderliği çok da karşına almamasını vazeden sınıf uzlaşmacı lafazanlık hakkındaki fikrimizin ötesinde, işçi hareketinin tüm kurum ve yöneticilerinin aynı torbaya konulamayacağını eylemli bir biçimde gösterilmesinin çok önemli olduğunu düşündüğümüz için bu iki ismin diğer karanlık sendikal figürlerle aynı karede yer almasının talihsizlik olduğunun altını çizmiştik. Bu yüzden Adnan Serdaroğlu ve Mustafa Türkel’e açık bir çağrıda bulunarak bu kurultaya katılmamalarını önermiştik.
Serdaroğlu ve Türkel bu kurultaya katılmadı, bu durumun nedeni ne olursa olsun sonucu ve ortaya çıkan görüntü itibariyle eski işveren temsilcisiyken patron inisiyatifiyle sendika yöneticisi olmuş kişilerle gerçek işçi önderleri aynı karede bulunmamıştır. İşçilerin ve genel kamuoyunun sendikal usulsüzlük ve yağmaları yakından takip ettiği bu dönemde, örgütlülüğe karşı genel bir güvensizliğin oluşması kriz döneminde işçi hareketini olumsuz etkileyecektir. Güvenin oluşması ise pisliğin halı altına süpürülmesi ile değil, mahkum edilmesi ve bu rezaletin sorumluları ile hakiki işçi önderlerinin ayrışması ile olur. Sendikal diplomasi ve nezaket diye uzatılan her mikrofona konuşmak bir yerden sonra işçi hareketine zarar verir. Türkel ve Serdaroğlu’na bu doğru tutumlarından dolayı teşekkür ediyoruz.
UMUT-SEN
