Bornova Belediyesi”nde bağlı BORBEL A.Ş.’de yetkili Genel İş Sendikası 7 No’lu Şube ile Sodemsen arasında gerçekleşen TİS süreci tamamlandı. Bornova Belediyesi’nde çalışan bir işçi, toplu iş sözleşmesi sürecini ve işçilerin iradesini hiçe sayan sendikal yönetimi anlayışını yazdı.
Bornova Belediyesi’nde TİS süreci aslında yetki başvurusunda bulunmadan önce ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin faturasının işçiye emekçiye kesileceği Kasım ve Aralık 2021 tarihinde kendini belli etmeye başladı. Hepimizin bildiği gibi o tarihlerde aralık ayının enflasyonu çok yüksek çıkacağı ciddi bir krizin eşiğinde olduğumuz apaçık ortadaydı. Bizler Genel İş Sendikası 7 No’lu Şube üyeleri olarak; mart ayında yetki başvurusundan sonra yeni bir taslak hazırlama aşamasında içerisinde bulunduğumuz krizi ve bu krizin faturasını işçiye emekçiye kesilemeyeceğini, enflasyon altında ezilmememiz gerektiğini yapılan toplantılarda defaten şube yöneticilerine bildirdik. Buna rağmen dikkate alınmadığını bugün itibariyle imzalanan tutanak altına alınan TİS’in başarılı bir sözleşme olmadığı apaçık ortadadır. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren asgari ücrete gelen yeni zamla birlikte ek protokol yapılması gerektiğini, enflasyon fiyat farkları olmasa bile seyyanen bir iyileştirme yapılması için şube yönetimine birçok kez bildirimde bulunduk. Ancak şube yöneticilerinin ısrarla ek protokol talebinin bizleri güçsüzleştireceğini, toplu iş görüşmelerinde işveren tarafından bizlere olumsuz şekilde yansıyacağının tutumunu sürdürdüler. Yönetim müdürlük müdürlük dolaşarak diğer birimlerde ek protokol talebi yok diye anlatarak işçileri manipüle etti. Oysaki BORBEL A.Ş.’de çalışan arkadaşlarımızın bu talebin doğru veya yanlış olduğunu tartışmasına izin vermediler. Ek protokol talebi olursa, TİS masasına güçlü oturamayız söylemleriyle işçinin haklı talebini çürütmüş oldular. Bu tutumları 1 Temmuz’da hükümet tarafından asgari ücrete yapılan %50’lik zam oranıyla işçinin ek protokol talebinin ne kadar haklı bir talep olduğunu anlamış oldular fakat bu kez dönüp işçiye artık çok geç nasılsa masaya oturduk dediler. 6 aylık kaybımızı masada alabiliriz algısı oluşturup emekçiye umut tacirliği yapmaya devam ettiler. Süreci topyekün okuduğumuzda tabloyu net görebiliriz. Sodemsen senaryosu yazıldı. Sendikanın oyuncuları hazır, figüranlar hazır, roller dağıtılmış ve herkes rolünü oynadı. Fakat burada unuttukları hesap etmediği bir şey vardı, seyirci (işçi) aptal değil, seyirci her şeyin farkında. Bugün geldiğimiz noktada oynadıkları oyunun finalinde, yani bağıtlanan TİS’lere baktığımızda Türkiye’nin ekonomik gerçekliği ile uyuşmadığı apaçık ortadadır. Bizler bilinçli işçiler olarak sınıf sendikacılığına inanan emekçiler olarak bu oynanan oyunun senaristlerinin maskelerini düşürmeye and içtik.
BU OYUNU BOZACAĞIZ!!!
Onlar yasaların boşluğundan yararlanıp gövde gösterisi yapsalar da bizler işçiler ve emekçiler, üretimden gelen gücümüzü kullanarak yaklaşan kurultayda cevap vereceğiz elbet.
Burada söz konusu aldığımız ücretlerden ziyade önemli olan işçinin onurudur. Bizleri aptal yerine koyup kendi koltuklarını korumak için her yolu mübah sayarak sermayeyle birlik olup film çevirmeyi, sendikacılığı meslek haline getirdikleri bu filmin seyircisi olmayacağız!
KAZANACAĞIZ!
MUTLAKA KAZANACAĞIZ!
