spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSibaş'ta direnen kadın işçiden mektup var!

Sibaş’ta direnen kadın işçiden mektup var!

Ben Meral Yıldız, 28 yaşındayım. Evliyim ve 2 tane dünya tatlısı çocuğum var. 2010’da Sibaş turşu fabrikasında çalışmaya başladım. Sibaş yurt dışına ihracat yapan domates, kapari ve biber üretimi yapan bir firma. Işe girdigim ilk yıllar gerek saat olarak gerekse çalışma koşulları olarak çok zor şartlar altında çalıştım. Işçi ve patron diyoloğu hiç olmayan, işçinin tamemen üretim sorumlularının elinde kaldığı bir iş yeri. Mesaiye kalmak zorunlu eğer kalmazsan, kapı orada. Hastaneye gitmek istersen gittiğine dair kağıt getirmeni isterler. Yılllık izin istersin, kırk dereden su getirirler. Bunun gibisorunlar aldı başını gidiyordu. Baktık artık olacak gibi değil, biz sustukça daha da üstümüze geliyorlar. Kendimizi savunmak ve söz sahibi olmak için sendikalı olmaya karar verdik. Çünkü sendikalı çalışmanın faydasını biliyorduk ve bu düşüncemizi arkadaşlarla paylaştık. Artık insanlar nasıl bıktıysa yönetimden, herkes dünden razı zaten. Neyse 2018 Ocak ayında örgütlenmeye başladık. Şubat ayının 8’inde patlak verdi ve aynı gün ben ve eşim olmak üzere 8 arkadaşımızın çıkışı makinalaşma gerekçesiyle verildi. Ardından çıkışlar gruplar halinde devam etti ve toplam sayı 80’e ulaştı. Sendikal örgütleme aşamasında çok sıkıntılı gunler yaşadık ve bu süreçte bir sürü dost edindim. Hiç konuşmadığım insanlarla konuştum. Beraber yedik, içtik, aynı sofrayı paylaştık. 233 kişilik fabrikada 118 kişi ile yetkiyi aldık. Hoş alsak ne, ardından hemen itirazları geldi. Şuan mahkeme süreci devam ediyor. Yaklaşık olarak 10 aydır işsizim, bir çoğumuzda öyle. Patron hala patronluk yapmaya devam ediyor ve önümüzü kesiyor. Diğer fabrikalar bizi işe almıyor. Çok mağduriyet yaşadık. Işsizlik bir yandan, kriz bir yandan, hükmettin zamları bir yandan. Durum kötü yani anlacağınız. Ama pışman mıyım? Hayır, haklıyım ve davamın sonuna kadar arkasındayım. Aslında o kadar çok hakkımız varmış ki biz bilmiyorduk. Şunu anladım ki, hayat Sibaş’tan ibaret değil. Farklı hayatlar, farklı dostluklar yaşıyoruz ve yaşamaya devam ediyoruz. Bize öncülük eden bizi bilgilendiren değerli ağabeylerimiz ve ablalarımız var. Onlara sonsuz teşekkürler. Şuan fabrika önünde direniş içerisindeyiz. Gerek ailemiz gerek köylümüz ve çevreden çok güzel destekler alıyoruz. Bu bizi daha güçlü ve daha da mutlu yapiyor. 32 günden beri yağmur çamur demeden omuz omuza birlikte hareket ediyoruz.

Direne direne kazanacağız. Hak verilmez hak alınır. Sendika hakkımız söke söke alırız. Bunlar bizim sloganlarımız, işimize geri dönene kadar dilimizden düşmeyecek cümlelerimiz. Yaşasın sınıf dayanışması!

Saygılarımla.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler