spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSermaye Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? - Mahmut Yılmaz

Sermaye Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? – Mahmut Yılmaz


Siyasal İslamcı, sağcı, faşist hareketlerin “Türk aile yapısı” söylemi, gündelik yaşamın şer’ileştirilmesi ve toplumsal hayat üzerinde hegemonya kurulmasının aracısı oldu. Bu söylem, devletin kadınlara ve gençlere yönelik suçlar kataloğunun tutucu harçlarından biri. Üstelik “Türk aile yapısı” söylemiyle karşılıklı bağımlı aile kültürü, ilişkisellik kültürü ya da duygusal karşılıklı bağımlılık, orta sınıf aile kültürü ya da kentleşmenin yarattığı dönüşüm vs. kastedilmez. Kastedilen, ataerkil aile yapısı ve erkek egemen düzendir.


Bu söylemi, sermayenin “aile yapısına” verdiği zararlar açısından ele alacağız. Güvencesiz çalışma ve örgütsüzlüğün dayatılması, çalışanlarda sürekli kriz hâli, “verimlilik” denen insanlık dışı baskı, hep daha fazlasının istenmesi, taciz, mobbing, stres ve anlam kaybı hissine yol açıyor. Kapitalizmin yeni genişleme alanlarında, işçiler hızın hâkim norm olarak dayatıldığı bir ortamda, benlik duygusundan yoksun yaşamak zorunda kalıyor.

Güvencesizlik, esnek çalışma biçimleri, örgütsüzlük ve zor ilişkileri bireyin benliğine yönelmesini kolaylaştırıyor. Stres ve kaygı, çalışma kültürünün bir normuna dönüşüyor. Denetim de manyetik kartlar, cep telefonları, bilgisayar sistemleri, kamera sistemleri aracılığıyla aralıksız sürüyor. Örneğin, İkitelli OSB’de bir tekstil fabrikasının patronu cep telefonuna bağlı kamera sistemiyle tuvalette beş dakika kalan işçiye küfredebiliyor.
Öyleyse, sefalet ücretleri ve kölelik koşulları Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Her yıl binlerce işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesi, yaralanması, meslek hastalıklarına yakalanması, işsizlik intiharları Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Yoksulluk nedeniyle kahvaltı yapmadan okula giden milyonlarca çocuk, akut beslenme yetersizliğinden mustarip, ihtiyaç duydukları besinleri alamayan, 5 yaş altı 1 milyonun üzerinde çocuk veya ilkokul öğrencilerinde kansızlık görülme sıklığının %87 olması Türk aile yapısına zarar vermiyor mu?


2020 araştırma verileri 160 bin çocuğun okulu terk ettiğini, 2021-2022 verileri de 1 milyon 738 bin 198 öğrencinin örgün eğitimin dışına çıktığını söylüyor. İstanbul’da derin yoksulluk yaşayan hanelerle yapılan anket çalışması da salgın öncesinde okula giden çocukların %11,3’ünün yeni dönemde okula devam etmeyeceğinin tahmin edildiğini gösteriyor.
İşçi çocuklarının geleceksizleştirilmesi, okuma yazma öğrenebilecek kadar “eğitim” alması Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Son üç ayda iki kat zamlanan bebek bezi ve maması Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Yoksulluk ve yetersiz beslenmeye bağlı olarak çocuklarda görülen uyuz vakaları, elektrik, gaz ve diğer faturaların ödenememesi Türk aile yapısına etkisi var mıdır?


Açlık Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Çocuğunun çantasına her gün yemek koyamamak Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Halkın çocuklarının bedensel, duygusal, zihinsel gelişimini dumura uğratmak Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Aç karnına ders dinleyen çocuklardan akademik başarı beklemek ikiyüzlülük değil mi? Yoksulluk ve güvencesizlikle çevrili, geçim kaygısının ana gündem olduğu hanelerde yaşamak nasıldır peki?


Son 20 yılda toplam 19 bin 708 köy okulunu kapatıp, öğrencileri taşımalı eğitime ya da köyden şehre göçe zorlamak, yoksulluğu derinleştirmek Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? Peki, her yıl okul yolunda ölen ve yaralanan çocukların sayısının “yavşak ekonomist” tabiriyle “üç haneli rakamlarda” olması?


Ordu’daki fındık fabrikalarının sahipleri Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? İşçileri fındık sezonunda dinlenme molası bile olmadan çalıştırmak Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? İşçilerin soluklanmak için buldukları çözümün namaz kılmak olması Türk aile yapısına zarar vermiyor mu?


Adamlarıyla işçileri tehdit eden, sendika ve emek düşmanı sanatsever holding patronları Türk aile yapısına zarar vermiyor mu? İşten çıkarıldığını ailesinden saklayan ve iş bulmak umuduyla bankadan kredi çeken işsizlerin aileleri hangi ülkenin yurttaşı?


Ağustos 2022 DİSK-AR verilerine göre, geniş tanımlı işsizliğin %20,4 ve geniş tanımlı kadın işsizliğinin %28,3 olması Türk aile yapısına hiç mi zarar vermiyor? İstanbul’un işçi deposu semtlerinin sokaklarında alenen satılan uyuşturucular Türk aile yapısına zarar vermiyor mu?


Yemeksepeti, Trendyol, Hepsiburada gibi platformlarda büyüyen işçi eylemleri, işçilerin emekleri dışında hiçbir üretici faaliyeti olmadığı gerçeğine ayna tuttu. Yeni direniş biçimlerinin de önünü açıldı. Migros’tan Amazon’a depo işçilerinin direnişlerine, BBC’den PTT-Sen üyesi işçilere, JES karşıtı direnişten çay üreticilerine ve Fatsa köylülerine, Çimsetaş’tan belediye işçilerine, Kirazlı köylülerinden Fetihtepe halkının direnişine, Somalı madencilerden HepsiJet çalışanlarına, Lila Kâğıt’tan Farplas’a onlarca direniş başka bir şeyi gösteriyor: Çocukların fiziksel, duygusal ve bilişsel olarak gelişebilecekleri, patoloji üretmeyen ya da koruyucu etmenlerin olduğu “sağlıklı aile yapısı” ancak güvenceli çalışma, insanca yaşam için gerekli ücret, ücretsiz eğitim ve sağlık gibi kamusal hakların yeniden kazanılmasıyla korunur. Patronların ve medyanın sözünü ettikleri aile, ucuz işgücü kaynağı üretecek “en küçük” birimdir.


Sermaye düzeni yıkılacak, üretenler yönetecek!

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler