spot_img
spot_img
Ana SayfaManşetRöportaj | Dorian Çorap patronu 10 yıldır işçilerin hakkına çöküyor

Röportaj | Dorian Çorap patronu 10 yıldır işçilerin hakkına çöküyor

Beylikdüzü Dorian Çorap’ta maaşlar geç yattığı için patrona ihtar çeken ve sonra tek taraflı fesih yapan işçilerin kıdem tazminatlarını ve fazla mesai ücretlerini alabilmek için açtıkları dava 10 yıldır sürüyor. 10 yıldır tazminatları için direnen Dorian çorap işçileriyle konuştuk.

TAZMİNATSIZ ŞEKİLDE İŞİ BIRAKIP GİTMEMİZ İÇİN YAPIYORDU

Dorian Çorap’ta çalışıyorum. Dorian Çorap sürekli maaşları geç yatırıyordu. Ayın 1’inde almamız gereken maaşı 27’sinde aldığımız oluyordu. Bu sürekli böyle devam edince 7 işçi noterden ihtar çektik. İhtarlara rağmen bu durum 3 ay boyunca daha devam etti. Tazminatsız bir şekilde işi bırakıp gitmemiz için bunu yapıyordu, maaşlarımızı geç yatırıyordu. 3 ayın sonunda biz tek taraflı fesih yaptık. Son maaşımız, kıdem tazminatımız, fazla mesailerimiz içeride kaldı. Haklarımızı almak için dava yoluna gittik. Dava açtığımız için zaten son maaşımızı da yatırmadı.

“BÜTÜN MALLARIM GEREKİRSE ÇÖPE GİTSİN AMA İŞÇİLERE GİTMESİN”

Davayı kazandık fakat diğer çalışan arkadaşlarımızı içeriden çıkartmış ve Dorian Çorap’ın içini boşaltmış. Dorian Çorap’ı kapatıp Karyam Çorap isminde, baldızının üstüne başka bir yerde yeni şirket açmış. Baldızı zaten bir önceki şirkete ortaktı. Yeni açtığı şirketin bir öncekinin devamı olduğunu da mahkemede ispatladık. Her iki şirkette de çalışan bir arkadaşımız mahkemede şahitlik etti, Dorian Çorap’ın makinelerinin Karyam Çorap’a taşındığını söyledi. Dorian’ın patronu Mağruf Zekai İzmitli, sabah 8 akşam 6 her gün Karian Çorap’taydı, madem bu iki şirket arasında ilişki yok neden oradaydı? Adamın mantığı şu: Diyormuş ki, “Bütün mallarım gerekirse çöpe gitsin, hacze gitsin ama işçilere gitmesin. Benim artık tek yaşam amacım bu işçilere, bu parayı vermemek.” Karyam’da çalışan işçilere böyle diyormuş; gitsinler mahkemede uğraşsınlar, ben onlara bu parayı vermeyeceğim. Kilosu 30 lira olan ipler 14 liradan satıldı, yaklaşık 7 ton ip vardı bizim bildiğimiz.

AVUKATLARA VERDİĞİ ÜCRETİ BİZE VERSE BİZİM HAKLARIMIZI KARŞILAYABİLİYORDU

Avukatımızın söylediğine göre karşı taraf İstanbul’un en pahalı avukatını tutmuş, avukatlara verdiği ücreti bize verse bizim haklarımızı karşılayabiliyordu. Avukatımız haciz için adliyeye gittiğinde bir gün önce incelediği dosyayı bile bulamıyordu, adamın her yerde adamı var. Bütün süreci üst mahkemeye taşıdı, uzatmak için elinden geleni yaptı.

Toplam 13 kişi dava açmış olduk. Dava açanlardan bir arkadaşımızın 6 tane çocuğu var, tansiyon hastası, adam bu süreçte kalp krizi geçirdi, çalışamadı, hakkını da alamadı. Çok zor durumdayız. İşçinin tek dayanağı kıdem tazminatı, zaten başka neyimiz var ki? Tazminat işçinin anasının ak sütü gibi helaldir.

Bir markete gidip bir ürün alsanız kasiyere “Git karşılığını mahkemeden al” diyebilir misiniz mesela? Ama bu genel olarak çorap sektöründe böyle, hak ettiğiniz şeyi bile çorap patronları “Git mahkemeden al” diyor. 3 sene 5 sene farklı fabrikalarda çorap sektöründe çalıştım. Ya hiç tazminat alamadım ya da mahkemelerle uğraşmak zorunda kaldım. Patronların mantığı şu; mahkemelerin uzun sürdüğünü biliyorlar, o parayı işçiye vereceğime onunla iş yaparım diye düşünüyorlar. Biz hiçbir şey istemedik, sendika üyesi bile değildik, tek istediğimiz şey tazminatımızdı. Biz 13 kişi mahkemeye verdik fakat yaklaşık 70-80 kişi hiçbir hakkını alamadan gitmiş oldu.

10 YIL OLDU, DAVALAR HALA SÜRÜYOR

Avukatımız çok destek oldu bu süreçte, bizde zaten para yok hepimiz kirada oturuyoruz, çocuk okutuyoruz. 10 yıl oldu, davalar hala sürüyor ve biz hala hakkımızı almak istiyoruz. CİMER’e başvurduk, mahkeme sonucunu beklemek zorundasınız dedi. Başvurmadığımız yer kalmadı, hiçbir sonuç alamadık. Mahkemeler sürekli erteleniyor, duruşmalar 6 ay-1 yıl sonrasına atılıyor.

Dediğim gibi, 10 yıl oldu ve biz artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Twitter’dan, sosyal medyadan sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Kaç mahkeme, kaç duruşma geçti hatırlamıyorum. Üst mahkemeler de bitti, hacze kadar gittik fakat hala hiçbir şey alamadık. Ben hukuk bilmiyorum, bu nasıl oluyor anlamıyorum. İlkokul mezunuyum. Hacze gidiyoruz hacze itiraz davası açıyor. Malları satışa çıkıyor, satışa itiraz ediyor. Bu 10 yıldır sürüyor, bir 10 yıl daha devam mı edecek? O parasına acımıyor olabilir fakat bizim bu paraya ihtiyacımız var, çoluğumuz çocuğumuz okuyor. 10 sene önce alacağım para şimdi pul oldu. 1 senede bile para pul oldu, geçen sene 3 lira olan şey bu sene 10 lira oldu.

BİRİLERİ BİZE DESTEK OLMADAN HAKKIMIZI ALAMAYACAĞIZ

Birileri bize destek olmadan biz hakkımızı alamayacağız, bunu anladık. Hayvan hakları diye bile bir şey, bir köpek öldüğünde onun cezası var, onunla ilgileniyor, bizimle de ilgilenilsin istiyoruz. Bizim de sesimiz duyulsun istiyoruz, biz çorap işçisiyiz, ben 11 yaşımdan beri çalışıyorum. 25 yıldır çorapta çalışıyorum, 39 yaşındayım ve 7 bin 200 günlük sigortam var. 3 vardiyada da çalıştım, gece-gündüz çalıştım. Bu Dorian Çorap’ta da ilk başta 2 vardiya çalıştık, sonradan 8 saat oldu. Vardiyalı çalışmaktan yıllardır çok yıprandım.

Ben neden hakkımı alamıyorum, mahkemeyi bekliyorum, üst mahkemeyi bekliyorum, hacizlik oluyor, hacizde bile alamıyorum? Haciz için bile biz depo tutuyoruz, bu bile çok pahalı bir şey.

İNSAN HAKLARI MI İLERLEDİ, PATRON HAKLARI MI?

Ben çalıştıysam benim ömrüm geçti, 5 sene çalıştıysam benim 5 senem geçti. Emek verdiysem, tazminatımı vermek zorunda. Çorap patronları alışmış, git mahkemeden al. Mahkeme de 7-8 sene sürüyor, eskiden işe iade davaları 8 ay sürüyordu en geç, şu anda 4 yıl, 5 yıl sürebiliyor. Haksız yere işten çıkarıldığınızı düşüyorsunuz, işe iade davası açıyorsunuz, 4-5 sene sürüyor. Eskiden 8 ay sürüyordu, ne oldu 10 sene içerisinde? Daha ileride olmamız gerekmiyor muydu? İnsan hakları mı ilerledi, patron hakları mı?

Zaten bu çorap sektöründe en ucuz tabldotları söylerler, bir çayın bile hesabını yaparlar. Bir çay içsen ikinciye yasak derler. Yani biz artık ezile ezile bir hal olduk, artık kimseden korkmuyorum. Sen milyon dolar kazanıyorsun, bir çayın hesabını yapıyorsun. Bu insanlık mı? İşçi hakları yok mu bu dünyada? Yani biz adamın evine hacze gidiyoruz adamda en ufak şey yok, kıpırdama yok. Anlaşalım demiyor. Benim malım çöpe gitsin diyor. Çünkü o biliyor, haciz deposunun kaç para olduğunu biliyor, davanın uzayacağını biliyor. Yeter ki işçi almasın diyor.

TAZMİNAT HAKKI BENİM HAKKIM

Ya arkadaş bu senin paran değil artık, bu kıdem tazminatı benim param. Ben çalıştım, kıdem tazminatımı hak ettim. Beni çalıştırmışsın, para kazanmışsın. Tazminat hakkı benim hakkım, senin hakkın değil ki. Onu da istiyorlar. Bunu namus davası haline getiriyorlar. Kendi avukatları da umut var diyormuş. Hala bunun neresinde umut var?

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler