spot_img
spot_img
Ana SayfaHaberPTT-Sen'den emsal hukuk zaferi: Yöneticilik haklarını aldılar

PTT-Sen’den emsal hukuk zaferi: Yöneticilik haklarını aldılar

PTT-SEN Yöneticileri, sendikanın kuruluşundan itibaren sürdürdükleri örgütlenme faaliyetlerinin, direnişlerinin yanında neredeyse iki yıldır da sürdürdükleri hukuki mücadeleye bir kazanım daha ekledi.

31.07.2020 tarihinde PTT A.Ş.’nin Ege Bölgesi ihalesini alan Metroyol İnşaat A.Ş. olan taşeronunun değişmesi üzerine yeni gelen ParkKonak İnşaat. A.Ş. firması daha resmi olarak faaliyete başlamadan önce firma temsilcileri aracılığı ile yeni patron Yavuz Çakır’ın sendikaya müsade etmeyeceğini duyurmuştu. Bunun üzerine ParkKonak İnşaat A.Ş. hukuka aykırı olarak PTT-SEN Genel Başkanı ve yöneticilerinin sözleşmesini yenilemediğini söyleyerek fiilen yöneticileri işten atmıştı. O dönem, sendikaya ve sendikal faaliyetlere karşı açıkça yapılmış olan bu harekete karşı PTT-SEN fiili ve meşru mücadelesinin yanında hukuki olarak mücadeleye de başlamıştı.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu sendika yöneticisinin (ve temsilcisinin) güvencesini diğer sendikal güvencelerden ve normal iş güvencesinden farklı ve daha güçlü olarak düzenlemiştir. Bu güvence Anayasa tarafından korunduğu gibi işyeri sendika temsilcilerine ve yöneticilerine  “etkin koruma” sağlanması, Türkiye’nin de tarafı olduğu 135 sayılı İşletmelerde İşçi Temsilcilerinin Korunması ve Onlara Sağlanacak Kolaylıklar Hakkında ILO Sözleşmesi ile de taahhüt edilmiştir. Bu güvence, çalışmaya devam etmeyen (profesyonel olarak tabir edilen) ve işyerinde çalışmaya devam eden (amatör) olarak tabir edilen yöneticiler için de ayrı ayrı güvenceler belirler.

İşyerinde çalışmaya devam eden sendika yöneticisinin görevi veya sendikal faaliyetleri sebebi ile işveren tarafından yapılan fesih durumunda, yasal yollara başvurulması üzerine fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir.

Yani bu, işveren sendikal sebepler ile sendika yöneticisinin sözleşmesini feshederse akabinde yönetici dava açarsa, işverenin sözleşmeyi feshettiği tarihten itibaren ilgili davanın kesinleştiği süreye kadarki tüm maaşlarını, kıdem tazminatını, ihbar tazminatını, yıllık izin alacakları vs. gibi diğer işçilik alacaklarının hepsini alacağı anlamına gelmekte. PTT-SEN yöneticileri 31.07.2020 tarihinde sözleşmelerinin işveren tarafından sendikal sebeplerle ile yenilenmemesi sonucunda sendika yöneticilerine ve temsilcilerine tanınmış bu davayı açmıştır. 20.05.2022 tarihinde ise bu dava kabul edilmiştir. 

Mevcut hukuk düzeninin işverenlere sağladığı birçok imkan içerisinde, işverenlerin hala alenen sendikal baskılarına devam ettiği, davacıları, tanıkları yıldırmaya çalıştığı bir süreç içerisinde bu hukuki kazanımın anlamı da çok değerlidir. Verilen karar, fiili mücadele sürerken elde edilen deliller, hazırlatılan raporlar ve sahada olmanın getirdiği güçle işçilerden edinilen bilgilerle yazılmıştır ve işverenin yalancı şahitlerle, hukuku yanıltarak oluşturmaya çalıştığı dava süreci yenilgiye uğratılmıştır.

İşverenler ve yandaşları tarafından kurulduğu tarihten itibaren her türlü baskıyı gören, tehditlere, hakaretlere, işten çıkarmalara, sürgünlere maruz kalan PTT-SEN yöneticilerinin verdikleri bu hukuki mücadele ile işverenlerin sendikal baskı uygulamasının bedellerinin olacağını bir kere daha hatırlatmış oldu.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler