spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelÖğretmenler ayakta! - Öykü Ağtaş

Öğretmenler ayakta! – Öykü Ağtaş

 

Özel okul öğretmenleri 30 Ağustos Çarşamba günü Ankara’da eylemdeydi. Yıllardır özel okullarca sömürülen öğretmenler artık ayakta.

Özel sektörde maaş konuşulmaz safsatalarıyla maaşlarının konuşulmamasını salık veren, maaşlarını söylediklerini anladığı anda bu insanları işten çıkaran patronlardan bıkan öğretmenler ayakta!

Asgari ücrete çalıştırılan öğretmenler ayakta!

Özlük hakları verilmeyen öğretmenler ayakta!

“Ah, ama öğrencinin sarılması yeter” demagojisiyle manipüle edilen öğretmenler ayakta!

Velilerin telefonlarına gece vakti yanıt vermediği için azarlanan öğretmenler ayakta!

Öğrencisinin saygısızlığına kayıtsız kalmadığı için öğrencisinden yok yere özür dilettirilen öğretmenler ayakta!

“İdealizmden vazgeç, öğrencini-velini pışpışla geç,” denen öğretmenler ayakta!

Daha ucuza çalışacak biri bulunduğu anda işten çıkarılan öğretmenler ayakta!

Tazminat alamasın diye zorla istifa ettirilen öğretmenler ayakta!

Yazın maaş alamayan öğretmenler ayakta! Sözleşmelerinde onlardan habersiz değişiklik yapılan öğretmenler ayakta!

Öğrencisinin yanında azarlanan öğretmenler ayakta!

Öğretmenler geçinemiyor. Ekonomik sıkıntıdan, sürekli birilerine (idareciler, veliler, patronlar vs.) anlayışlı davranmaya çalışmaktan, birilerini alttan almak zorunda kalmaktan sinir sistemi harap olmuş insanlardan bahsediyoruz. Eğitim öyle bir pazara dönüştürüldü ki patronlar mafyalaşmış şekilde insanların okullarda çalışmasına müdahale ediyor. Müdür sizden hoşlanmazsa okuldan gönderilmeniz için elinden geleni ardına koymuyor. Maaşınızda ne kadar az artış yaparsa patrona o kadar yaranacağını düşünen insanlar yöneticilik yapıyor. Sizin donanımınızın asla önemi yok. Sizden ne kadar faydalanabilirlerse, sesiniz ne kadar az çıkarsa onlara göre o kadar iyi öğretmensiniz.

Hasta olsanız suç, dersinizi kim dolduracak? Bir de bu yüzden afra tafra çekersiniz. En çok kanıma dokunan da hangi kademede olursa olsun okullarda maaşlı çalışan olduğunu fark edemeyen insanların oluşu. Kendi tapulu kurumlarıymış gibi kendi sınıfından insanların haklarını alamamasına sevinenlerin oluşu. Üç kuruş daha fazla aldığı için kendini iyi zanneden öğretmenlerin oluşu.

Atanamadığı için polis olanların bugün meslektaşlarına uyguladığı orantısız şiddet ise ezen-ezilen ilişkisinin en iyi örneklerinden biri. Aslında içinde olduğumuz kast sisteminin de özeti. Dilerim ki öğretmenler artık öğretmenler odasında söylenmeyi, yöneticilerin odasında bireysel kurtuluş aramayı bırakıp, birlik olurlar. Sendikaya üye olurlar ve ortak mücadele ederler. “Hak verilmez alınır,” diyerek hak mücadelesini de öğrencilerine pratikle yaşatırlar.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler