Koç Üniversitesi’nin taşeron temizlik işçileri, bir araya gelerek taşeron yönetimden bayramlarda birer ikramiye ve yardım kolisi istemek için taleplerini yazıp imzalayarak yönetime vermek istediler. 103 işçinin imzasının olduğu dilekçe kabul edilmeyince doğrudan Genel Sekreterliğe başvurdular. Genel Sekreterlik emriyle okulun özel güvenliği, yaklaşık 40 işçiyi darp ederek dilekçeyi vermelerine engel olmaya çalıştı. İşçilerin dilekçeleri vermesinin ardından 6 işçiye, yerlerine dışarıdan yevmiyeli işçi getirilerek idari izin verildi. Aynı şekilde öğrencilerin yıl sonu mezuniyetlerinde de idari izin vererek ve devamlı mobbing uygulandı ve başka bölümlere, kampüslere sürgün edilerek işçiler yıldırılmaya çalışıldı. Bayrama bir hafta kala 6 işçinin mesailere yazılmamasıyla bu psikolojik baskıya devam edildi.
Koç Üniversitesi Direnişçisi Fatma Çakır durumu şöyle aktarıyor:
Biz öğrencilerin de desteğiyle haklarımızı bilip bir araya geldik. Bayramlarda birer maaş ikramiye ve yardım kolisi istedik çünkü malum geçinemiyoruz. Bunun için imza topladık ama bir türlü dilekçemizi kabul etmediler. Dilekçemiz alınmayınca birlik olup Genel Sekreterin yanına çıktık. Güvenlikler geldi ve hayvan gibi itelediler bizi dışarıya doğru, sert davrandılar. O gün yağmurlu bir gündü ve hava soğuktu, o yüzden sekreterliğe toplu şekilde girdik bunu da çarpıtmanın yolunu buldular.”
Birkaç gün sonra hemen mesai bitiminde Genel Sekreterlik işçilere görev yerlerinin değiştiği bilgisini vererek işçilerin sürgün haberini bildirdi. İşçiler yıllık izin kullanmak istediklerinde de buna izin verilmedi. 6 işçi bu sürgünü kabul etmeyerek rapor alıp işe gitmedi. Bayram dönüşü ise tüm bu baskı, mobbing ve sürgünleri kabul etmeyen 6 taşeron temizlik işçisi, haklarını almak için üniversite önünde eyleme başladı.
Bahar Şenliği, mezuniyet en çok işin olduğu zaman. Biz 6 işçiye bu dönem idari izin verilmesi tamamen baskıyla alakalı. Bizi idari izinle, mesaiye yazmamayla çalıştırmıyorlardı. Sürgün başlayınca senelik izinlerimizi kullanmak istedik izin vermediler, biz de bunun üzerine mobbingi kabul etmeyip eylemlere başladık. Bizim öncelikli talebimiz aynı iş yerlerimize dönmemiz, ardından geçinmek için gereken ikramiyelerimiz.”
Eylemin ilk günü açıklama yapıp seslerini duyurmak isteyen işçiler ve onlara destek olmak için gelen öğrenciler, şiddetli jandarma saldırısına uğradı. 28 işçi ve öğrenci jandarma şiddetiyle gözaltı araçlarında bindirilip hastaneye uğramadan karakola götürüldü. Avukatların itirazları sonucu birer ikişerli olarak Koç Üniversitesi servisleriyle hastanelere götürülerek tekrar emniyete ifadeye götürüldüler, 8 saatin ardından serbest bırakıldılar. Ertesi gün eylemin ikinci gününde öğle saatlerinde yapılan basın açıklamasının ardından; “6 işçi eski görev yerlerine iade edilsin, bayramlarda birer ikramiye ve yardım kolileri yapılsın” talepleri için görüşme çarşısına bulunan işçiler, Koç Üniversitesi Taşeron İzleme Koordinasyonu’ndan öğrenciler ve avukatlarla birlikte görüşmeyi kabul ettirdiler. Kısa bir görüşmenin ardından talepleri net bir şekilde reddedilen işçiler, haklarını alana kadar direnmeye devam edeceklerini duyurdular.
Gözaltı anında hiç uyarı gelmeden ani ve sert konuşmalarla çok kalabalık bir jandarma ekibiyle götürdüler bizi. Karakola gittiğimiz arabalar bile Koç Üniversitesi’nin kendi arabasıydı, çok dikkatimi çekti. O zaman koskoca jandarma senin jandarman demektir. Üniversitenin bizi reddetme şansı yok kabul etmiyoruz kesinlikle. Bir ay da sürer iki ay da sürer biz buradayız kazanacağız!”
Direnişteki Koç Üniversitesi taşeron temizlik işçilerinden Zöhre Şahin jandarmalara tepki gösterdi:
"Koç ekmek yerken biz de ekmek yemek istiyoruz. Korkmasınlar bu kadar"#kocuniiscisinesesol pic.twitter.com/4n4xCDpN2Y
— UMUT-SEN (@Umut_Sendikasi) July 19, 2022
