spot_img
spot_img
Ana SayfaDosyaİşçi sınıfının haftalık gündemi - 24 Temmuz 2022: İşgal, grev, direniş!

İşçi sınıfının haftalık gündemi – 24 Temmuz 2022: İşgal, grev, direniş!

İzmir Menemen ve Sasalı’da bulunan TPI fabrikası işçileri 6 Temmuz’da başlattıkları iş bırakma eylemini işten atılmalara, tehditlere, baskılara rağmen kazanım sağlayıncaya kadar sürdürdü. 3600 TPI işçi tek vücut fabrika içinde ve dışında direndiler. Pazartesi günü sendika tarafından direnişin kaderini verecek oylamada çoğunluğun ‘hayır’ demesi üzerine işverenin %9’luk teklifi tekrar reddedildi ve oylamadan direnişe devam kararı çıktı. İşçilere karşı bütün yıldırma pratiklerini uygulayan patron, işçilerin direngenlinlikleri karşısında diz çöktü ve işçilerin bütün taleplerini kabul etti.

İşçilerin kazanımları:
Asgari ücret zammı + %15 zam.
İşten çıkarılan işçilerin tamamının işe iadesi.
Direnişteki çalışılmayan tüm yevmiyelerin ödenmesi.

Koç Üniversitesi taşeron temizlik işçisi 103 kişi bir araya gelerek taşeron yönetimden bayramlarda birer ikramiye ve yardım kolisi taleplerini yönetime vermek istediler. Genel Sekreterlik emriyle okulun özel güvenliği, yaklaşık 40 işçiyi darp ederek dilekçeyi vermelerine engel olmaya çalıştı. İşçilerin dilekçeleri vermesinin ardından ise 6 işçiye, yerlerine dışarıdan yevmiyeli işçi getirilerek idari izin verildi. İşçiler üniversite önünde eyleme geçti. Gözaltılara, polis saldırısına karşı eylemlerine devam ediyorlar.

Sivas’ta Kangal Termik Santrali’nde çalışan işçiler, asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücrete yapılan zammın ardından patronla zam konusunda anlaşma sağlanamayınca artık yeter diyerek yüzlerce işçi iş bıraktı. Vardiya vardiya iş bırakan işçilerin mücadelesi yedi gündür devam ediyor. Aralarında DİSK/Enerji-Sen’e üye işçilerin de olduğu işçilerin talepleri en az yüzde 50 zam.

Sivas’ta bu hafta başlayan bir başka mücadele Sivas Demir Çelik Fabrikası işçilerinden yükseldi. ‘Demir Yumruk’ operasyonu kapsamında tutuklanan Erol Evcin’in yönetimde olduğu Sivas Demir Çelik fabrikasında çalışan 684 işçi 5 aydır maaşını alamıyor. Yapılan operasyonlar kapsamında el konulan birçok fabrikanın yönetimine kayyum atanırken Erol Evcin’in sahip olduğu fabrikalara kayyum atanmadı. İşçiler sorunlarının devlet tarafından bir an önce çözülmesi, içeride kalan maaşlarının ödenmesini ve fabrikanın çalışmaya devam etmesi için oturma eylemi gerçekleştirdi.

Mas-Daf işçileri, 2010 yılından bu yana bin bir engellemeye rağmen sendikal mücadeleyi bırakmadı ve “Artık yeter” diyerek fabrikayı işgal etti. Birleşik Metal İş Kocaeli şubesinin örgütlü olduğu Düzce’de Mas-Daf fabrikasında patronun sendikal yetkiye itirazına karşılık fabrikayı hafta boyu terk etmediler.

Tuzla ETF Tekstil’de 31 Temmuz’da fabrika kapanacak diyen patron, işçilerin Temmuz ayı ikramiyelerini vermeyip kıdemi düşük teklif ediyor. Üretimi durduran DERİTEKS’e üye işçiler direnişe başladılar. Yüzde 80’i kadın yaklaşık 300 işçi geceli gündüzlü direnerek fabrikayı terk etmiyorlar. İşçilerin iradesi karşısında patron 25 Temmuz Pazartesi günü görüşmeyi kabul etti.

Gür Yapı, Yapı Yapı ve KSK firmaları, Finans Merkezi Şantiyesi’nde çalışan ve aralarında İnşaat-İş Sendikası ve Dev Yapı-İş Sendikası üyelerinin olduğu inşaat işçilerinin haklarını gasp etmeye çalışıyor. Sendikalar 25 Temmuz Pazartesi günü FMŞ Ziraat Kuleleri önünde eyleme geçeceklerini duyurdu.

GEMONT ve patron Sadık Akman’a karşı işçiler seslerini yükseltti ve mücadeleyi kazandılar. Tataristan’daki Rusyalı üst işveren ve taşeron şirket Gemont, çıkışları verilen 350 işçinin dört buçuk aylık ücretlerini ödemedi, üstelik işçilerin Türkiye’ye geri dönüşlerini sağlamadı. İşçilerin mücadelesi sonucunda hırsız patron Sadık Akman işçilerle görüşmek zorunda kalarak ücretlerin bir kısmını şimdi, kalanını da ileri bir tarihte ödeyeceği sözünü verdi.

Sultangazi’de hafriyat kamyonu şoförleri kontak kapattı. Avrupa Yakası Nakliyeciler Derneğine üye hafriyat kamyonu şoförleri her geçen gün artan maliyetlere karşılık patrondan zam talep ettiler.

İZBB bünyesinde evde sağlık ve bakım hizmeti veren işçiler 4 yıldır çalıştıkları taşeron firmadan tek bir mesaj ile aniden işten çıkarıldılar. Belediye önüne gelen işçiler işe iade talebiyle basın açıklaması düzenledi ve 25 Temmuz Pazartesi günü belediye önünde nöbete başlayacaklarını duyurdular.

Çalışma Bakanlığı sendika üyelik istatistiklerini açıkladı. Buna göre 15 milyon 987 bin 428 işçiden 2 milyon 280 bin 285’inin sendika üyeliği bulunuyor. Bu verilere göre sendikalı işçi oranı yüzde 14,26 oldu. Bu üyeliklerin büyük çoğunluğu patronlar eliyle zorla sarı sendikalara yaptırılan üyeliklerdir. Bugün işçiler sendika üyesi oldukları için 25/2’den işten çıkarılırken, direnen işçilerin çoğu da sendikal sebeplerle iş akidleri feshedilen işçiler. Bakanlığın bu yüzde 14,26’lık oranı gerçeği yansıtmayan, şişirilmiş bir orandır. Örgütlenmenin ve toplu sözleşme hakkının kullanılmasının önündeki engel, 6356 sayılı Sendikalar Kanunu’dur ve işçiler mücadeleyle bu kanunu silip atacaklardır.

Kastamonu İnebolu’da çalışan 3F Tekstil’de çalışan 30 işçi ‘küçülmeye gidiyoruz’ bahanesiyle önce yıllık izne çıkarıldı ardından arka arkaya 3 gün işe gelmeme bahanesiyle işten çıkarıldı. Tazminatlarını alamayan çoğunluğu kadın olan işçiler, haklarını alana dek mücadeleden vazgeçmeyeceklerini duyurdu.

TKİ madencileri açık ocakların özel şirketlere devredilmesine ve son süreçteki Eynez ocağının Yeni Anadolu AŞ’ye devredilmesine karşı Ankara yürüyüşüne geçtiler.

Mücadelesinden geri adım atmayan 538.000 belediye işçisi kadro talebinden vazgeçmiyor.

Deniz Poyraz davasının İzmir’de görülen duruşması sırasında bir kişi uzun namlulu silahla “solcuları öldüreceğim” diyerek adliyeye girdi.

Danıştay, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin kararın iptal istemini reddetti. Buna karşı kadınlar sokaklarda biraraya gelerek tek ses haykırdılar: Güçlüyüz! İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!

Şenyaşar Ailesi için adalet talebiyle oturma eylemi 500. gününde. Urfa Adliyesi önünde adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar hakkında ‘hakaret’ suçlamasıyla ceza davası açıldı. Hakaret, katliamdan daha mı büyük bir suç!

7 yıl önce yerle bir edilen toprakların yeniden inşaasını kurmak isteyen 33 düş yolcusu Suruç Katliamı’nda hayatını kaybetti. 33 devrimciyi anmak için meydanlara çıkan yüzlerce genç İzmir, Ankara ve İstanbul’da gözaltına alındı. 2 öğrenciye 1 ay ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı verildi.

Sibel Balaç 217, Gökhan Yıldırım 211 gündür ölüm orucunda. Adil yargılanma, dijital verilerin suç sayılmaması, hasta tutsaklara özgürlük diyerek aylardır adalet için direniyorlar.

Cumartesi Anneleri 904 haftadır devletin tüm zor uygulamalarına karşın kayıplarını arıyor. 90’lı yıllarda kaçırılan, kaybedilen yakınlarının akıbetini arıyorlar, sorumluluların ortaya çıkarılmasını istiyorlar.

Yerli ve yabancı sermayeli Zenit Madencilik’in yapmak istediği maden projesine karşı Örencik köylülerinin mücadelesi sürüyor. Tüm Susurluk Havzası’nı etkileyecek altın madeni projesine karşı Örencik halkı kendi aralarında topladıkları paralarla ÇED iptal davası açmıştı. Kütahya İdare mahkemesi, Simav Örencik’te yapılması planlanan altın madenine karşı açılan ÇED iptal davasını reddetti. Üstelik bilirkişi heyeti madende “kamu yararı” olduğuna oybirliğiyle karar verdi. Köy halkı, kendilerini açlığa, susuzluğa mahkum edecek, geçim kaynaklarını yok edecek maden projesine karşı mücadelelerine devam edeceklerini söylüyor. Tüm kamuoyunu dayanışmaya çağırıyorlar.

Tonlarca asbest, zehirli gazlar ve radyoaktif maddeler barındıran Brezilya donanmasına ait NAe Sao Paulo uçak gemisinin söküm için İzmir Aliağa’ya gelmesine Bakanlık tarafından onay verilmesinin ardından tepkiler büyüdü. Dünyanın en tehlikeli işlerinden olan gemi söküm sektörü hem işçi ve halk sağlığında hem de çevrede ağır yıkımlara sebep olacak. Halihazırda gemi söküm işletmelerinin yoğun olduğu İzmir Aliağa’ya bağlı Horozgediği Köyü’nün nüfusu, 3 binden 298 bine düştü. Köyde yaşayanların neredeyse tamamı kanserle mücadele ediyor. Bu gemi sökümün tehlikesine karşı sadece bir örnek…

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sit alanlarını korumaya yönelik ilke kararlarını değiştirerek kesin korunacak hassas alanlardan ormanlık alanlarda dahi atık su, doğal gaz, elektrik ve iletişim hatlarına ve ulusal güvenlik için zorunlu tesis yapımına onay vererek yeni rant projelerinin önünü açtı.

Beykoz’un talan ve rant projelerine hazırlanması adına 20 köyde doğal sit alanlarının yok edilmesinin önünü açan kararlar yayınlandı. World Cities Culture’ın son raporuna göre, İstanbul’daki yeşil alan oranı sadece %2.2.

Ülkenin tüm bölgelerinde çevre katliamları yapılırken, doğal alanlar sermayeye peşkeş çekilirken, Şırnak’ta da son iki yıldır Besta Bölgesi ile Cudi ve Gabar Dağları’nda yapılan orman katliamlarında şimdiden ormanların %8’i yok edildi. Talan edilen bölgelerin bir kısmı satışa çıkarılmış durumda.

Kayseri’nin Develi ilçesinde Kanadalı Centerra Gold şirketi tarafından işletilen Öksüt Altın Madeni’nin altın döküm odasında çalışan taşeron güvenlik görevlisi, işçilerde cıva ile zehirlenmelere göz yumulduğunu söyledi. Son olarak maden tesisinde çalışan 71 işçide daha cıva zehirlenmesi tespit edildi. Kaz Dağları’nda 400 bin ağacı katleden Alamos Gold’un Müdürü Metin Demir’in danışman olarak Centerra Gold’a transfer edildiğini de hatırlatmakta fayda var.

Çanakkale Ayvacık’a bağlı Arıklı Köyü’nde ÇED raporu olmadan MTA tarafından toryum-uranyum aramaları başlatıldı. Maden yapılırsa geçim kaynaklarının, yaşamlarının yok olacağını bilen köy halkı devlete karşı mücadele veriyor.

Amasya’da köylüler, hayvanların otlatıldığı arazilerin Taşova Organize Sanayi Bölgesi’ne devredilmesine tepki göstererek devri imzalamayan muhtarın görevden alınmasını protesto etti.

İstanbul’da bulunan Fetihtepe Mahallesinde rantsal dönüşüm için mahallelinin elektriğini, suyunu kesen, zor yoluyla onları yerlerinden etmek isteyen devlete karşı halk haftalardır yaşam alanlarına sahip çıkıyor. Direnen, evleri yıkıldıktan sonra çadırlarda yaşayan Fetihtepe halkı emniyet tarafından çadır kurmaları yasaklanmış olmasına rağmen çadırlarını da mahalleyi de terk etmiyor.

İstanbul Beykoz’da Tokatköy Mahallesini ranta açmak için dozerlerle mahalleyi basan, elektriğini ve suyunu kesenlere karşı mahalle halkı ayakta. Evlerini korudukları için saldırıya uğrayan, gözaltına alınan mahalleli yaşam mücadelesine devam ediyor.

Ve direnen Pressan işçilerine, Sinbo işçilerine, Yemeksepeti işçilerine, Uzel Makina işçilerine, Tüvtürk işçilerine, Şişli Belediyesi işçilerine, Sarıyer Belediyesi işçilerine, Asen Metal işçilerine, Atışkan Alçı işçilerine, Termokar işçilerine, Acarsoy işçilerine; İzmir’den Sivas’a, Kastamonu’dan Bursa’ya, İstanbul’dan Urfa’ya dek ülkenin herbir bölgesinde direnen işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere, köylülere ve mücadeleyi her alanda sürdürenlere selam olsun!

Bu haftanın #UmutsenTV yayınları:

Ve Mahir Çayan’ın Lenin’den alıntıladığı gibi, ancak halka inanan, halkın yaratıcı dehasının canlı pınarına dalan galip gelebilir.

 

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler