spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelİşçi hakları tarihinde bir ilk: Avon deposunda akıllara zarar muvazaa tespiti

İşçi hakları tarihinde bir ilk: Avon deposunda akıllara zarar muvazaa tespiti

Ulusal ve uluslararası kamuoyu Avon’un Gebze’de kadın işçilere yönelik vahşi sömürüsünü Depo, Antrepo, Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı Sendikası’nda (DGD-Sen) örgütlenen işçilerin sendikalı oldukları için 19 Mayıs’ta işten atılması ve 23 Mayıs’ta direnişe başlamaları ile öğrendi.

64 gün süren direnişin büyük yankı bulması ile Avon deposunda direnişçi işçilerin ve işyeri komitesinin belirli talepleri kabul edilmek durumunda kalmıştı. Avon direnişçi işçileri ve işyeri komitesi direnişi farklı bir biçime evrilttiklerini açıklayarak hukuki mücadelelerine devam edeceklerini ve işyerinde örgütlenme faaliyetini sürdüreceklerini ilan etmişlerdi.

DGD-Sen’in websitesinde yayınlanan yazıda mücadelenin geldiği yeni nokta kamuoyu ile paylaşıldı. Avon deposunda en temel sorunun asıl işi yapan işçilerin taşeron Klüh’de çalışıyor olması olduğunu ifade eden sendika, muvazaa tespiti için İŞKUR’a teftiş başvurusunda bulunduklarını ve sonucun ellerine yeni ulaştığını açıkladı.

Teftiş raporunda Avon ve Klüh arasındaki ilişkinin muvazaalı bulunduğu ifade edilirken diğer taraftan tüm işçilerin Avon kadrosuna geçirilmesindense, müfettişlerin Avon patronlarının desteğiyle kadrolu işçilerin taşeron Klüh’a geçirilmesi yönünde öneride bulunduğu ortaya çıktı. Sendikanın yaptığı açıklamada işçilerin hak mücadelesi tarihinde bu karar ile bir ilke imza atıldığı, yeni bir dava konusu olan bu tespitin mahkemeye taşınacağı ve kararlı bir biçimde mücadeleye devam edileceği açıklandı.

DGD-Sen’in yapmış olduğu açıklamanın tam metni şu şekilde:

“Sendikamızın bir yılı aşkın bir süre gizli bir sendikalaşma faaliyeti yürüttüğü Avon Kozmetik deposunu kamuoyu, 19 Mayıs tarihinde 8 işçinin işten atılması ve 23 Mayıs’ta başlayan direniş ile duydu. 64 gün süren direniş boyunca direnişçi işçiler Akın Gerçek ve Eylem Görgü Avon Gebze deposunun önünde haklarını ararken, depo içerisinde de örgütlenme faaliyetimiz sürdü.

Avon direnişi deneyimi üzerine kamuoyu ile paylaştığımız yazıda direnişi ve örgütlenme faaliyetini ne şekilde gerçekleştirdiğimizi paylaşmıştık. 64 günün sonunda direnişi farklı bir biçime evrilttiğini açıklayan Avon direnişçi işçileri ve işyeri komitesi hukuki mücadelelerine devam edeceklerini açıklarken işyerinde de örgütlenme faaliyetini sürdüreceklerini ilan etmişlerdi.

Hukuki mücadele başlayalı bir yıla yakın bir süre geçti. OHAL koşulları, mahkemelerde sürekli değişen hakimler sebebiyle işçilerin hak arayışlarını yavaşlattı. Henüz işçilerin davaları sonuçlanmadığı gibi mahkemeye her gittiğimizde çevik kuvvet polislerini bizden önce mahkeme koridorlarında buluyoruz. Sermaye-devlet birlikteliğinin ulu orta beyanı olan davalarda Avon işçilerinin direnişlerinin ne denli büyüyüp korku saldığını görüyor, Avon avukatlarının çırpınmalarını ve başları önünde koşar adım mahkeme koridorlarını terk edişlerini gülerek izliyoruz.

avon

Avon deposunda çalışma şartlarının dehşet veren boyutlarını ulusal ve uluslararası kamuoyunda karşılık bulmasıyla birlikte bir dizi talep patronlar tarafından direniş sürecinde yerine getirilmek zorunda kalmıştı.  Geri kalan taleplerin yerine getirilmesi için direniş sırasında Avon deposunda iş müfettişlerinin gönderilmesi için başvuruda bulunmuştuk. Teftiş sonucu sendikamıza yeni ulaştı.

Sendikamızın başvurusu ile müfettişlerin yaptığı incelemelerle bir dizi kazanım daha elde ettik. Teftiş raporunda geçen kazanımlarımız şöyle:

  1. İşyerinde sigara içmeyen işçilerin kullanabilecekleri bir dinlenme alanında bulunmadığı tespit edildi. Verilen süre sonunda böyle bir alan Avon tarafından inşa edildi ve kullanıma açıldı.
  2. Taşeron Klüh tarafında işçilere aylık maktu ücret ödendiği halde, 1-2 gün arası istirahat raporu alan işçilere ise SGK’dan aldıkları geçici iş göremezlik ödeneği ile ücret tutarı arasındaki farkın ödenmediği tespit edildi. Verilen süre sonunda bu farklar işçilere ödendi ve ödenmeye devam ediyor.
  3. İşçilerle iş sözleşmeleri itibariyle işyeri içinde, sözleşmede yazılı olan işin dışında başka işin de verilmesinin olanaklı hale getirildiği ve fiilen işçilere başka işler verildiği ancak işçilerin farklı işler hakkında işbaşı eğitimi almadan bu işleri yapmaya çalıştıkları/yaptıkları tespit edildi. Verilen süre sonunda işçilere gerekli eğitimler aldırıldı.
  4. Her iki işverenlik nezdinde de işyerinde daha önce çalışma süreleri ile ilgili olarak teftiş yapıldığı ve işverenlikler bu konuda uyarıldığı halde 2016 yılı içinde fazla çalışma sürelerinin bazı işçiler için 270 saatlik sınırı aştığı belirlendi ve işverene idari para cezası verildi.

Avon deposunda bir dizi teftiş konusu olan talebimiz ise müfettişlerin sendika üyesi olmayan, yeni işe girmiş işçiler ve işverenin “seçtiği” işçilerle yaptıkları görüşmeler dayanak gösterilerek karşılanmadı.  Avon deposunda en temel sorun asıl işi yapan işçilerin taşeron Klüh’de çalışıyor olması. Sendikamızın direniş sürecinde ilk ve en önemli talebi taşeron işçilerin Avon kadrosuna geçirilmesiydi. Bu sebeple de yaptığımız başvuruda en çok bu noktayı vurguladık.

Gel gelelim Avon patronlarının iş müfettişleriyle “yürüttükleri” istişareler sonuç verdi, bizce en hafif deyimiyle şaibeli bir biçimde Türkiye’de işçilerin hak arayışı tarihinde bir ilke imza atarak Avon patronları uyduruk bir karar aldırdı! İşyerinde asıl işi taşeronun yaptığını tespit eden ve Klüh ile Avon arasındaki ilişkiyi muvazaalı bulan müfettişler, akıl sınırlarını aşan bir çark edişle Avon kadrosunda bulunan çalışanlar, Klüh taşeronuna geçsin diyerek rapor tutmuş. Alın size sermaye-devlet arasında yeni bir kol kola giriş! Klüh’da yapılan işi bir taraftan asıl iş olarak kabul edip bir taraftan da yok yok lojistik işine dönüştürelim deyip, herkesi taşeronlaştıran müfettişlerin “yaratıcı” akıllarının Avon patronları ile tanıştıklarından sonra değiştiği açık. Bizzat dayanak gösterdikleri İş Kanunu’nun 2. ve 3. Maddelerine, Alt-işverenlik Yönetmeliğinin 12. Maddesine aykırı biçimde muvazaayı önce kabul edilip sonra üçlü protokolle havaya uçurmuşlar. Oysa bize doğrudan Avon merkezindeki beyaz yakalı dostlarımızın aktardığına göre; denetim sürecinde muvazaanın tespit edildiği, taşerondaki tüm çalışanların Avon kadrosuna alınacağı hatta bu amaçla çalıştıkları reklam ajansıyla görüşüp kadroya alınma işleminin sendikanın bir başarısı olarak değil Avon’un çalışanlarına bir lütfu olarak sunulması doğrultusunda hazırlıklar yapılması Avon patronları tarafından talep edilmişti. Arada ne türden bir ilişki gerçekleşmişse Avon tam tersi bir hamleyle kendi kadrosunda bulunan yaklaşık kırk kişiyi hukuksuz bir kararı uygulatmak için baskı, tehdit ve satın almalarla (taşeron Klüh’a geçmeyi kabul edenlerin maaşına %25 ekstra zam yapıldı) Klüh’a aktardı. Sendikamız üyesi olan ve on yıldan uzun süredir Avon kadrosunda çalışan Eyüp E. sürece direndiği için, rüşvet zammını kabul etmediği için işten atıldı. Ve hukuksal süreç başlattı. Denetim raporu tespit sonucunda muvazaalı işlemin “tam bir lojistik” işi haline dönüştürülerek üçlü protokolle Klüh’a aktarılarak “aşıldığını” yazıyor. Oysa ne Avon ne de Klüh’un lojistik işi ile uzaktan yakından hiçbir işi yoktur. İki firma da depolama faaliyeti yapıyor. İki firmada da üyelik çalışmalarımız devam ediyor. Bizim şikayetimizde depolama faaliyetinin lojistik kısmını Yurtiçi Kargo ve Akat şirketinin yaptığını müfettişler de tespit etmiş. Ve bu alandaki faaliyetin yardımcı iş kapsamında olduğu için muvazaa olmadığı görüşüne varılmış. Dolayısıyla işyerinde şimdi PTT’nin yaptığı kargo hizmeti dışında lojistik işi bulunmamaktadır. Avon’a yüksek maliyetinin olacağı kesin olan muvazaa kararını önce verip sonra daha ucuz maliyetli bir çözüm kulpunu bulan müfettişlere sesleniyoruz. Avon’un kadın işçilere on yıllardır uyguladığı ve sizin raporunuzda da muvazaayı örtmek için bir kısmını tespit etmek zorunda kaldığınız sömürüye ve hırsızlığa ortak oldunuz. Hesap vereceksiniz!

Avon & Klüh çalışanları bir yıl içinde edindikleri onlarca kazanımın direnişin ve sendikanın sayesinde olduğunu biliyor. Bakanlığın teftiş raporu ek kazanımların açık bir biçimde bizim başvurularımız sonucu olduğunu teyit ediyor.

Sendikamızı direniş sürecinde çok iyi tanımış olan Avon patronlarına sesleniyoruz. Mücadele uzun erimlidir, bizim gibi direnişçi bir sendikanın tarihinde pes ettiği görülmemiştir. Bu kararla yaptığınız iş tüm detayları ile yeni bir dava konusu. Avukatlarımız dava sürecini başlattı. Tekrar karşılaşacağız!”

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler