spot_img
spot_img
Ana SayfaManşetHalk madene karşı yaşam alanlarını koruyor: Zenit, Örencik'i terk et!

Halk madene karşı yaşam alanlarını koruyor: Zenit, Örencik’i terk et!

Kütahya’da Simav ve Tavşanlı ilçelerinin sınırları içerisinde gümüş ve altın madeni açmak isteyen Zenit Madencilik üç koldan Eğrigöz Dağı’na saldırıyor. Zenit Madencilik’in projesine verilen “ÇED olumlu” kararına karşı mahkemeye dava açıldı ve mahkeme, taraflar arasındaki uyuşmazlık sebebiyle maden sahasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Bunun üzerine tarafsız bir bilirkişinin incelemesi için gereken 15 bin 420 lirayı Örencik köyü halkı gereken parayı iki günde dayanışmayla topladı. Yaşam alanları, otlakiyeleri, açık tepeleri, mağaraları, geçim kaynakları ve doğası tehdit altında olan Örencik Köyü’nde yaşayan çiftçi Seyfi Akçakaya ile konuştuk, süreci kendisinden dinledik.

80’li yıllardan bu yana yerli, yabancı birçok şirketin maden araması yaptığı Tavşanlı-Simav bölgesinde, Proje-A İnşaat ve Galata Madencilik ortaklı Zenit Madencilik’e karşı Örencik halkının 2019’un Nisan ayından bu yana mücadelesi sürüyor. Balıkesir Sındırgı’da da ocakları bulunan Zenit Madencilik, yakın köylerden olan Sudöşeği’nde de yeni ruhsat sahası aldı. Çiftçi Seyfi Akçakaya sözlerine şöyle başlıyor;

“Köyümüz orman köyüdür. Orman gelirlerimiz yaklaşık hane başına yıllık 30-35 bini bulmaktadır ve daha da yukarısında kazanan haneler vardır. Köyümüzde organik ekim, dikim, tarım, bahçe, buğday, mısır, yulaf, hayvanlara vermek için bunlar ekilmektedir. Altın madeninin proje alanında ekili olan olmayan arazilerimiz ve buralarda otlak alanlarımız mevcut.

Açık tepelerimiz, iki mağaramız hepsi yok olacak. Susurluk havzasının başlangıç konumunda Gökçe’ören deresi var. Gökçe’ören proje ve liç alanına yakın sıfır noktasından kaynağını almakta ve Emet Çayına dökülmekte ve Susurluk havzasının başlangıç konumunda bulunmaktadır. Burası Emet havzası içerisindeki yerleri etkileyecek.

Dahası köyümüz (Simav-Kütahya-Afyon) İç Batı Anadolu fay hatları üzerinde olduğu için burası daha en baştan projelendirilmemeli. Maden işlemeye başladığı anda çok büyük tehlike arz ediyor. Planlanan maden ocakları köyümüze çok yakın. Çalışmaya başladığında burada dinamitler patlayacak, yağmurla beraber asidik oluşumlar gelecek. Yeraltı sularımız zehirlenecek ve zaten burada yaşamak mümkün olmayacak, zorunlu olarak burayı terk etmemiz gerekecek.

Bunun örneği kısa zaman önce Balıköy, Avcılar yolu üzerindeki Antimon madeni çalıştığında yaşadık. Meyvelerimiz dallarında çürüdü, hayvanlarımız uyuz oldu, inek ve koyunlar öldü, Avcılar Köyü’nde kanser vakaları ve ölümler arttı… Bu köyümüzde yapılacak altın madeni sonrası yaşanacaklar karşısında devede kulak kalıyor.”

Altın ve gümüş için binlerce ağacı katlettiler

“400 ağaç keseceğiz yeni sondaj alanları için dediler. Ama tahminen 4000 ağaç kestiler. Tam bir doğa katliamı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nü dava ettik, yürütmenin durdurulmasını istedik ama bir türlü çıkmadı yürütmenin durdurulması.İmza topladık, Valilik’e başvurduk. Bu ağaç kesimlerinin madenle alakası yok dediler. Biz de dava açtık. Resmen dava denizinde yüzüyoruz. Ortadoğu Sondaj Makinaları bir aydır ağaçları kesip ormana yol yapılan yerlerde sondaj yapıyor.”

Yerimizden edilmek istemiyoruz, vatanımız bu köy!

“Maden şirketi 10 yıl sonra buradan gideceklerini söylüyor ama gitmeyeceklerdir. Burasının her yeri, taşı toprağı altın. Siyanürlü, arsenikli zehirli atıklarını bırakacaklar. Yeraltı sularımızı da bitirip çekip gidecekler. Suriyeliler, Afganlar gibi yerimizden edilmek istemiyoruz, gidecek hiçbir yerimiz yok. Vatanımız, bu köy. Baştan kimse madeni istemiyordu ama pandemiyi fırsata çeviren şirket, mobbing ve noter onaylı ihbar ve ihtarnamelerle arazilerin %53 ünü satın aldı. Arazisini satmayanlara da ÇED dosyasına bir madde ekleyerek kamulaştırma kararının çıkmasını sağladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 28 Ekim’de kamulaşma kararı çıktı. 9 Aralık’ta tarafıma da kamulaştırma davası açıldı. 11 Aralık’ta keşfe gelmişler. Bakanlığın avukatlarına, Danıştay’a açtığımız iptal davasının sonucunu bekleyeceksiniz dedim. Yürütmenin durdurulmasını bekliyoruz çıkınca kovalayacağız o talancıları!

Açtığımız davada tarafsız bilirkişi tarafından bölgeyi incelemesi için 15 bin 420 lirayı topladık. Köyümüzde arazisini satmayanlardan, çevre köylerden, Kütahya Tavşanlı’dan, Uşak’tan, Manisa Soma’dan, İstanbul’dan bizlerle dayanışmada bulunanlara çok teşekkür ederiz. Biz hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Danıştaya açtığımız davada ve ÇED iptal davasında hukukun üstünlüğüne güveniyoruz. Sonuna kadar da hukuki yolları kullanacağız. Tarafsız bilirkişilere de güvenimiz sonsuz. Direnerek projenin yaklaşık iki yıl ertelenmesini sağladık, yoksa Nisan 2020’de temeli atılmıştı. Fakat bugün dayanışmaya daha çok ihtiyacımız var. Yapılacak maden yalnızca Örencik’i değil, Susurluk havzası üzerindeki il ve ilçeleri Ulubat Gölünü ve Marmara Denizi’ni de etkileyecek. Tüm halkımızın Örencik’in sesini duymasını istiyoruz.”

https://twitter.com/Umut_Sendikasi/status/1473969914419499074?s=20

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler