Bizler 2015 yılının Haziran ayında Düzce Cam Fabrikasında örgütlenmeye başlayarak 16 Şubat 2016 tarihinde yasal çoğunluğu sağladıktan sonra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunmuş ve yetki belgesi almış olan Düzce cam işçileriyiz. Yetkimiz onaylandıktan sonra Düzce Cam işvereni yasaların arkasından dolanarak yetkimize itiraz etti. İşveren yetki belgesi kendisine ulaşır ulaşmaz ilk olarak 19 emekçimizi işten çıkararak sendikal hakkımızı elimizden almaya çalıştı. Çıkarılan 19 arkadaşımız kamuoyu oluşturmak adına tüm sivil toplum kuruluşlarını ve basın ve yayım organlarını ziyaret ederek durumu anlattılar.
Kamuoyunda bulduğumuz yankı işverene geri adım attırmayı başardı. İşveren çıkarılan 19 kişiyi tekrar işe geri çağırdı bizler sevinç içerisinde tekrar işyerlerimize geri dönerken işverenin çok da iyi niyetli olmadığını anlamamız çok zaman almadı. Çünkü işveren işe geri aldıklarını, bir hafta aralıklarla teker teker çıkarmaya başladı. İşverenin itirazı ile başlayan hukuk mücadelemiz sürerken aynı zamanda iş bulma mücadelemiz de başlamıştı. Bu süreçte işveren temsilcileri hali hazırda çalışmaya devam eden arkadaşlarımızın evlerine giderek “fabrikamızı batırmaya çalışıyorlar” gibi söylemlerle hem arkadaşlarımızın hem de ailelerin huzurunu kaçırmaya başladılar.
İşyerinde kurulan ikna odalarında bazı arkadaşlarımıza rüşvet teklif edildi, bazı arkadaşlarımız işten çıkarılma ve başka yerlerde de işe girmeleri engellenerek iş hayatlarının bitireleceği tehditlerine maruz bırakıldılar. Bu baskı ve tehditlere boyun eğmeyen direnen kardeşlerimiz süren mahkeme boyunca birer ikişer işlerinden çıkarıldılar. Çıkarılan arkadaşlarımız başvurdukları iş yerlerinden düzce cam fabrikasından geldikleri için geri çevrildiler. Bu da yetmezmiş gibi işverenin yalan beyanda bulunarak çıkarmış olduğu arkadaşlarımızın SGK’ya verilen iş akdi fesih bildirilerinde 22 No’lu kod kullanılarak işsizlik maaşından faydalanabilmeleri de engellenmiştir. Bunun akabinde içeride kalan işcilere de sendikadan istifa etmeleri karşılığında bir maaş elden rüşvet verilmiştir. Bu mahkeme zabıtları ile de ispatlanmıştır. 3.5 yıl süren hukuk mücadelemizde Yargıtay işçiyi haklı bulmuş ve yetkiyi tekrar sendikamız Kristal-İş’e iade etmiştir. Ancak bu süreç içerisinde işten çıkarılan 82 kişi yerine 5 adet taşeron şirket kurularak yeni işçiler alınmış. Alınan bu taşeron işçilerin tamamı cam işinde çalışmalarına rağmen başka iş kolunda gösterilmişlerdir.
30 kadar kardeşimiz de baskı ve tehditlere dayanamayarak iş yerinden istifa ederek gitmişlerdir. Ayriyeten işverenin çıkan arkadaşlarımızın yerine kadrolu olarak aldığı kişiler de işveren temsilcilerinin yakınlarından olup her biri alınırken sendika ya katılmama hususunda tembihlenip iş yerinde çalışmaya ondan sonra başlatılmıştır. Buna rağmen bu arkadaşların içerisinde bilinçli azınlık bir kesim emekçi yine üye olarak bizleri desteklemişlerdir. Yetki geldiğinde azalmış olan sayımız ile bizler grev kararı almış 23 kadar kardeşimizle greve çıkmış bulunmaktayız. Haklı olan mücadelemizde devlet büyüklerinden hakkımızın iadesini, basın yayım kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarından da destek bekliyoruz, teşekkür ederim.
Kristal-İş Sendikası Bölge Temsilcisi
Kayhan Akpınar
