spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelDGD-SEN: İşçilerin sağlığı Amazon'dan değerlidir

DGD-SEN: İşçilerin sağlığı Amazon’dan değerlidir

Amazon’un Türkiye’deki depolarında örgütlenen DGD-SEN, taşeron Ceva Lojistik’in Gebze OSB’de bulunan Amazon operasyonunu yürüttüğü deposu önünde basın açıklaması yaptı.

Amazon taşeronu Ceva Lojistik deposunda 28 Ocak’ta 50 işçi yemeklerden zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Daha önce de 2022 Kasım ayında aynı depoda yüzlerce işçi yemeklerden zehirlenmişti. Depo önünde defalarca uyarı eylemi yapan DGD-SEN’in bugün yaptığı basın açıklamasında, konuyla ilgili bakanlığa şikayette bulunmalarına ve firma yetkililerine bildirmelerine rağmen herhangi bir değişiklik yapılmadığı, aksine çalışma koşullarının daha kötüye gittiği ifade edildi. Amazon’un sorunu çözmek yerine bu çalışma koşullarına karşı örgütlü hareket eden sendika üyelerini işten attığı belirtilen açıklamada “Sendikalı olmak anayasal hakken nasıl oluyor da onlarca işçinin eylem yaptığı depodan işçiler sendikaya üye olduğu için işten atılabiliyor? Devlet neden her yıl on binlerce işçinin çalışma kaynaklı ölmesine göz yumuyor? Sayın Çalışma ve Sağlık bakanı, Amazon ve Ceva Lojistik ‘in denetlenmesi için kaçımızın ölmesi gerekiyor?” denildi.

Açıklamanın tamamı:

Uzunca süredir Ceva Lojistik’in tüm lokasyonlarında sendika mücadelesi yürütüyoruz. Üyelerimiz ile birlikte yürüttüğümüz bu mücadele ekonomik hedefleri içermekle birlikte insan bedenini ve ruhunu öğüten bu çalışma koşullarına karşı verilen bir yaşam ve onur mücadelesidir. Amazon’a karşı uluslararası mücadelenin içerisindeyiz ve şuan Amazon’a özgü ama zamanla yayılacağını öngördüğümüz ölümüne çalıştırma kampı projesine karşı da mücadele ediyoruz. Bu yüzdendir ki Amazon mücadelesi sadece amazon işçilerinin ve DGD-SEN ’in mücadelesi değil tüm işçi sınıfının ve sendikaların mücadelesi olmak zorundadır.

Ceva Lojistik’in en fazla işçi çalıştırdığı ve işçileri en fazla emek ve beden sömürüsüne maruz bıraktığı işyeri Amazon depolarıdır. Amazon depo içerisinde bir yıl içerisinde çokça eylem yaptık, taşeron Ceva Lojistik’i defalarca içerideki temsilcilerimiz aracılığı ile ve kapı önü eylemleri ile uyardık. Depo içerisinde işçilerin zamana yayılarak öldürüldüğünü, içerdeki çalışma temposunun yirmili yaşlarındaki genç işçilerin 40-50 yaşlarında çalışamaz duruma getirecek şekilde olduğunu söyledik. İçerideki mobbing ve denetim ekipleri aracılığıyla işçilerin psikolojilerinin günlük rutinlerini de aksatacak düzeyde bozulduğunu, uzun çalışma saatlerinin dayatıldığını, hafta sonu dinlenme haklarının gasp edildiğini ve tüm bunların yasaya aykırı olduğunu defalarca hem Amazon’a hem de ilgili bakanlıklara ilettik.

Bugün burada olmamızın nedeni de bu ölümüne çalıştırma rejiminin kendisidir. Bu depoda her yıl yüzlerce işçi meslek hastalıklarına yakalanmakta, yaralanmakta yaşamlarına engelli olarak devam etmektedir. Bu depo uzun çalışma saatlerine karşı asgari ücret cehennemidir. Bu depo hızlı çalışma dayatması, dinlenme molalarının ve hafta sonu dinlenme haklarının yok edildiği bir köle kampı gibi tasarlanmak istenmektedir ve buralarda asla çatlak da olsa ses çıksın istenmemektedir. Buranın patronları bu kurdukları keyfi, esnek çalıştırma düzeninin kendilerine yarattığı rahatlığını bozacak sendikalar istememektedirler.

2022 başı itibari ile üyelerimizden sendikamıza gelen birçok işçinin de örgütlenme nedenlerinden olan mola ve yemek sorunu artarak ölümcül boyutlara gelmiştir. 2 Kasım gecesi Amazon depolarında yüzlerce işçi yemekten zehirlenerek revire ve hastanelere ulaşmaya çalışmıştır. Zehirlenen ama ayakta durabilecek işçiler çalışmaya zorlanmış ve bu depolarda bayılana kadar çalıştırılmıştır. Yemek şirketi yalnızca uyarılmış ve bu umursamazlık yüzünden 6 Kasım’da 12 işçi daha zehirlenmiştir. Ve en son geldiğimiz noktada 28 Ocak günü yaklaşık 50 işçi yemekten zehirlendi. Yaklaşık diyoruz, çünkü zehirlenen işçiler ayrı ayrı özel hastanelere götürülerek oluşacak kamuoyunun önüne geçilmeye ve işçilerin birbirinden haberdar olmasına engel olunmaya çalışıldı. Bu süreçte işveren gerekli önlemleri almak yerine zehirlenmelere, denetimsizliğe, ucuz ve zehirli yemeğe itiraz eden üyelerimizi ve komitede olan işçileri diğer işçilere gözdağı vermek için işten atmayı tercih etti. Bu işten atmalara itiraz eden işçilere ise cezasızlığın verdiği pişkinlik ile “mahkeme kapıları sizi bekler istediğiniz yere şikayet edebilirsiniz” dendi.

Peki Amazon nasıl elini kolunu sallayarak bu kölelik düzenini sürdürüyor, nasıl oluyor da yasalar Amazon’a işlemiyor? Bunca dava, eylem ve zehirlenerek hastanelere yığılan işçiler varken nasıl oluyor da burayı çalışma, sağlık ve tarım bakanlığı denetlemiyor ve denetlemek bir yana bu yaşamsal taleplerimizi görmezden geliyor? Nasıl oluyor da gerekli merciiler bizler yaşamak ve sağlığımızdan olmamak için bu kadar mücadele ederken hiçbir şikayetimizi görmez ve sesimizi duymazken insan kaynaklarının elinde hiçbir delil ve şahit bulunmadan yaptığı şikayetler anında işleme konuluyor ve sendika yöneticilerimiz hızlıca ifade vermeye zorlanıyor? Sendikalı olmak anayasal hakken nasıl oluyor da onlarca işçinin eylem yaptığı depodan işçiler sendikaya üye olduğu için işten atılabiliyor? Devlet neden her yıl on binlerce işçinin çalışma kaynaklı ölmesine göz yumuyor? Sayın Çalışma ve Sağlık bakanı, Amazon ve Ceva Lojistik ‘in denetlenmesi için kaçımızın ölmesi gerekiyor? Bu sorular Amazon işçilerinin sorusu değildir, dünyadaki milyarlarca işçinin aynı soruları kendi ülkelerinde de sorduğunu biliyoruz. Bunlar bizim cevabını bildiğimiz sorulardır ama bu soruları size sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Cezasızlık ve denetimsizlik çalışma rejiminin temel kuralıdır ve Amazon’un “dünya devi” ünvanının altında yasalardan, işçi sağlığı ve iş güvenliği maliyetlerinden muaf tutuluyor olması ve ucuz işçi kamplarının denetimsizliği vardır.

Bizler Amazon’un işçi ve sendika düşmanı olduğunu tüm dünyadan yaklaşık iki milyon işçinin mücadelesinden biliyoruz. Türkiye’de Amazon ve Ceva Lojistikte yürüttüğümüz mücadelenin uzun soluklu olacağını biliyoruz ve bu mücadele ivmesi artarak devam edecek. Bizler yukarıda sorduğumuz soruların cevabını bilmekle birlikte yine de çalışma bakanlığını acil iş yasalarını delik deşik eden, haklarımızı yok sayan ve bizleri zehirleyen Amazon’u denetlemeye çağırıyoruz. Bir sonraki zehirlenme hem sizin hem de Amazon için bu kadar rahat atlatılamayabilir.

Amazon işçileri, eğer bugün örgütlenerek sendikamız DGD-SEN etrafında birleşmezsek çalışma şartları her gün bir önceki günü aratarak daha da kötüleşmeye devam edecektir. Bizler haklarımıza sahip çıkıp yenilerini kazanamazsak kimse bize haklarımızı vermeyecektir. Amazon depo işçilerinin birliği, onların iş güvencesi ve yaşam sigortasıdır.

Amazon işçileri zehirlerken, sendika üyesi işçiler atılırken bakanlık sadece seyrederken bizlere direnmek dışında başka seçenek kalmamıştır. İşçilerin sağlığı şirketlerin karlarından daha değerlidir.

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!

https://dgd-sen.org/icerik/detay/iscilerin-sagligi-sirketlerin-karlarindan-daha-degerlidir

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler