spot_img
spot_img
Ana SayfaÇeviriÇeviri | Slovakya'nın 6 günlük metal fırtınasından işçiler: "Yabancı şirketlerin bize insan...

Çeviri | Slovakya’nın 6 günlük metal fırtınasından işçiler: “Yabancı şirketlerin bize insan gibi davranmasını istiyoruz”

Fransız Le Monde gazetesi geçtiğimiz günlerde Slovakya’daki Volkswagen’in Martin fabrikasında çalışan metal işçilerinin 6 günlük grevlerine dair bir makale yayımladı. Makalede geçtiğimiz dönem Metal Fırtına ile ayağa kalkan şimdilerdeyse ise MESS dayatmalarına boyun eğmeyerek eylemlere başlayan metal işçileri için deneyim aktarımları mevcut.

Slovakya’da Volkswagen’de çalışan metal işçilerinin 6 günlük grevleri ile uluslararası işçi sınıfı adına edindikleri kazanımlar ve deneyimleri Fransız Le Monde gazetesinde makaleleştirildi. Türkiye gibi Slovakya’da da otomotiv sektörü ekonomi için lokomotif bir sektör. Dolayısıyla işçilerin örgütlü mücadeleleri hem patronları hem de devlet erkanını köşeye sıkıştıracak bir potansiyele sahip. Geçtiğimiz dönem Metal Fırtına ile seslerinin memleketin dört bir tarafındaki işçilere duyuran metal işçileri, yeni dönem toplu sözleşmelerinde patron sendikası MESS ile yaşanan uyuşmazlık sonucu eylemlerine başladı. Türkiye’deki metal işçilerinin mücadelesine Slovakya’daki işçilerin deneyimlerinin katkı sunabileceğini düşünerek söz konusu makaleyi sizler için çevirdik. Buyrunuz:

Volkswagen’in Slovakya sözcüsü Lucia Kovarovic Makayova, sendikanın %16’lık zam talebini sorumsuz bir davranış olarak tarif etmişti. Ancak 26 Haziran’da, yani geniş destek almış grevin üzerinden altı gün geçtikten sonra, Martin tesislerindeki 12,500 işçi iki yıl boyunca %14.1’lik bir zammı garanti altına aldı, ücret skalasının en düşük diliminin gözden geçirilmesini sağladı, 500 avroluk tek seferlik prim ve fazladan bir tatil günü kazandı.

Martin’de Modern Sendika’nın temsilciliğini yapan ve motor testleri yapan birimin başındaki Jan Macho “grev birden bire gerçekleşti” diyor. “Yatırımcılar Slovakların çok çalışıp hiç şikayet etmediklerini biliyorlar. Yüksek işsizlik oranlarından faydalanıyorlar, işçiler de bu sebeple ellerindeki sınırlı şeyleri de kaybetmekten korkuyorlardı. Fakat bugün üretimin kaydırılması tehdidiyle gözümüzü korkutamayacakları kadar yüksek bir beceri seviyesine sahibiz.”

1991’de Skoda’nın araba fabrikalarını aldığından beri, VW araba üreticileri için cennet niteliğindeki bu yerden epey yararlandı. Mikulas Dzurinda’nın neoliberal hükümetince 2001’de sunulan 10 yıllık vergi teşviki ve Slovakya’nın ucuz ama vasıflı emeği çok işlerine yaradı. 2016’da VW Slovakya’nın işçileri farklı markalarda 388.000’i aşkın arabanın montajını yaptı. Bu markaların içinde Porsce Cayenne, Audi Q7 ve VW Touareg gibi prestijli modeller de var. Ancak nerdeyse tamamen batı Avrupa, Çin veya ABD’ye ihraç edilmek üzere üretilen bu lüks arabaların çoğu, onların binebileceği şeyler değil. Almanya’daki meslektaşlarıyla aynı verimlilik düzeyine ulaşsalar da, Wolfsburg’ta 2070 avroyla işe başlayan işçiye kıyasla Bratislava’dakiler ayda 679 avroyla işe başlıyorlar.

Grevcilerin avantajı yaşattıkları şaşkınlık etkisiydi. “İdare büyük çaplı bir grevin olacağını hiç düşünmedi. Almanlar bize aylık 1,800 avroluk ortalama maaştan bahsedip, diğer Slovaklardan çok daha iyi paralar kazandığımızı söylemenin yeterli olacağını düşündüler. Fakat işçilerin çoğu 1,000 avronun altında kazandığından bu sözler onları daha da öfkelendirdi.”

“Sizin ve ücretleriniz için kavga veriyoruz”

Bratislava’daki fabrikanın dışındaki grev nöbeti adeta karnavalları andırıyordu. Modern Sendika’nın meclis üyelerinden Karol Klobusicky şöyle söylüyordu: “VW Slovakya’daki işçiler tüm Slovaklara “biz sizin ve ücretleriniz için kavga ediyoruz” diyerek onları kendilerine çekmeyi başardılar.” Nihayetinde siyasi partilerin çoğu greve destek oldular. İçlerinde parlamento sözcüsü Andrej Danko (Slovak Ulusal Partisi’nden) ve Başbakan Robert Fico da vardı. Macho gülümseyerek şunları söyledi: “Fico kazanacağımızı anladı. Ne de olsa bizi desteklemeleri, hükümeti öğretmenlerde veya hemşirelerde olduğu gibi para harcamaya sevk etmeyecekti.”

Modern Sendika üyelerinin en zorlu görevi, grevden öncesiydi. Kendilerini metal işçilerinin sendikası OZ Kovo’ya karşı kazanabilecekleri konusunda ikna etmeleri gerekmişti. OZ Kovo, sosyal demokrat parti Smer-SD’yle yakın bağları olup, komünist dönemdeki tek sendikanın varisi KOZ federasyonuna bağlıydı. OZ Kovo hükümetin iletişim kanalı olmak dışında bir işlev taşımıyordu. Sendika üyeliğinin oranı 1993’te %70’den bugün %10’a düşmüştü.

OZ Kovo’nun harekete geçmeyişleri ve fon konusunda şeffaf olmayışları sebebiyle öfkelenen küçük bir grup (başlarında Zoroslav Smolinsky vardı) başkanlığa aday olarak, OZ Kovo’nun güçlü başkanı Emil Machyna’ya baskı yapmaya çalıştı. Machyna’nın tepkisi, VW idaresine 15 hoşnutsuz üyesini kovdurmak oldu. İdareyi yaptırımları kaldırmak ve bugün VW Slovakya’daki işçilerin dörtte birini üyesi yapmış (9.500 kişi) Modern Sendika’yı tanımak için ikna eden, VW Almanya’da etkisi büyük olan Alman metal işçileri sendikası IG Metall’ın verdiği röportajdı.

Grevin önemi Slovakya ekonomisinde otomobil sektörünün taşıdığı konumdan çıkarılabilir: Sanayi çıktısının %40’ından fazlasına tekabül etmektedir. İhracatın üçte birini ve GSYH’nin çeyreğidir. Kişi başına montaj edilen araba sayısında, Slovakya dünyanın birinci ülkesidir. 2000 ve 2016 arasında, VW grubundaki yeni modeller ve Kia ile PSA Peugeot Citroen’in gelişi, yıllık üretimi 200.000’den bir milyonun üzerine çıkarmıştır. Ve Nitra’da inşa edilen yeni Jaguar Land Rover tesisinde, 2018’ten sonra yılda 150.000 civarı araba üretilecek.

Macho şöyle diyor: “Bu grevin tarihsel önem kazanacağından eminim. İlk kez herkes AB’deki konumumuz hakkında konuşmak zorunda kaldı. Artık batılı şirketlerin kölesi olmayacağız. Avrupa’nın üçüncü dünyası olmayı reddediyoruz.” Klobusicky’ye göre “insanların en çok istediği şey saygı. Yabancı şirketlerin onlara insan gibi davranmasını istiyorlar.”

PSA Groupe’taki işçiler Modern Sendika’nın şubesini yeni açtılar. Kia’da OZ Kovo şimdiden %8.8’lik bir zammı garantiye aldı. Onurluca çalışmak için verilen bu mücadele, orta Avrupa’da ucuz emek düzeninde sonun başlangıcı olabilir. Macaristan’ın muhafazakar başbakanı asgari ücreti arttırarak böyle bir farkındalığa sahip olduğunu göstermiştir. Çek Sosyal Demokrat Parti’yse, bu ayki parlamento seçimleri için yürüttüğü kampanyasının odak noktasına ucuz emek rejiminin sona erdirilmesini yerleştirmiştir.

Geçen Ocak ayı Audi Macaristan’daki işçiler (11.500 kişi) yönetimi pazarlığa zorlamak için iki saat iş bıraktılar ve Daimler’deki 4.000 meslektaşı gibi iki yılda %20 civarı ücret zammı elde ettiler. Sırp başbakan Ana Brnabic, 20 günlük grevi sona erdirmeyi kabul etmeden önce, Fiat Chrysler’in Kragujevac fabrikasındaki işçilerle şahsen görüşmek zorunda kaldı. Bu sırada Çek Cumhuriyeti’ndeki Mlada Boleslav’da bulunan Skoda fabrikasından 20.000 işçi greve gidiyorlar.

Philippe Descamps

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler