spot_img
spot_img
Ana SayfaAmazonÇEVİRİ | Kara Cuma grevleri ve protestoları 20 ülkede Amazon’u hedef aldı...

ÇEVİRİ | Kara Cuma grevleri ve protestoları 20 ülkede Amazon’u hedef aldı – Jacobin

Neredeyse tüm şirketlerin indirim vadettiği “Kara Cuma” gününde, dünyanın dört bir yanındaki Amazon işçileri “Amazon’a Bedelini Ödet” kampanyası altında birleştiler. Amazon’un daha iyi ücretler sunmasını, vergilerin yanı sıra çevreye verdiği zararlar için tazminat ödemesini talep etmek üzere 20 ülkede gerçekleştirilen bir günlük eylemler ve protestolar neredeyse Amazon’un bütün tedarik zincirini katediyordu. İşçilerin uluslararası mücadelesini ve kader ortaklığını bir kez daha hatırlatan haberi Alex N. Press Jacobin Magazine için yazdı, Umut-Sen Çeviri Kolektifi Türkçeleştirdi.

Kara Cuma günü “Amazon’a Bedelini Ödet” sloganı altında birleşen sendikalar, sivil toplum örgütleri ve tabandan örgütlenen halk gruplarından oluşan bir koalisyon, 20 ülkede Amazon’un daha iyi ücretler sunmasını, vergilerin yanı sıra çevreye verdiği zararlar için tazminat ödemesini talep eden bir günlük grevler ve protestolar düzenlediler.

Bu eylemler Amazon’un faaliyetlerinin yaygınlığına koşut biçimde gezegen düzeyinde gerçekleşti. Teknoloji ve lojistik şirketi Amazon, ABD’de kurulmuş olmasına rağmen dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyon kişilik istihdamla küresel düzeyde faaliyet gösteriyor; üstelik bu sayı taşeronlar tarafından çalıştırılan çok sayıda işçiyi kapsamıyor. Bu nedenle Amazon’un sınırlarından içeri girdiği her yerde direniş gösterilmesi gerekiyor.

“Amazon’a Bedelini Ödet” koalisyonu geçen yıl eylem günü olarak belirlenen Kara Cuma’da hayata geçirildi, ancak bu yıl koalisyonun erişimi 20 ülkedeki protestolar ve grevlerle daha da genişledi. Koalisyon, eylemin “petrol rafinerilerinden fabrikalara, depolara, veri merkezlerine, şirket ofislerine” kadar genişleyeceğini, Amazon’un geniş kapsamlı ancak daha az görünür cephanesine de ulaşacağının altını çiziyor.

Örneğin Amazon Ağ Hizmetleri (AWS-Amazon Web Services) şirketin kârının büyük kısmını oluşturuyor, hem fosil yakıt endüstrisi hem de orduyla çalışıyor. Ancak veri merkezleri, depo ve dağıtım operasyonlarından çok daha az görünür hâlde. Koalisyon, petrol rafinerileri dışındaki protestolarıyla bunu değiştireceğini umuyor. Amazon’da ulusal medya ilişkileri direktörü Kelly Nantel, Motherboard’a verdiği ve Kara Cuma eylemlerini ilk kez duyurduğu röportajda “Bu gruplar farklı çıkarları temsil ediyorlar,” demişti. Gerçekten de mesele bu.

Sol-eğilimli aktivistlerin uluslar-ötesi örgütü Progressive International’ın Amazon’a Bedelini Ödet koordinatörü olan ve 20 milyon işçinin temsil edildiği yaklaşık 150 sendikaya bağlı bir işçi federasyonu olan UNI Küresel Sendika (UNI Global Union) ile eylem gününü koordine eden Casper Gelderblom, “Amazon’a Bedelini Ödet koalisyonu çeşitlilik arz eden bir işçi grubu ve çok sayıda aktivistin silolardaki müttefiklerinden oluşuyor,” diyor. “Kampanyanın doğuşu, Amazon’u hem ulusların ötesinde hem de ulusları çapraz kesen bir varlık olarak tanımaktan geçiyor. Amazon gibi devasa bir oluşuma karşı tavır almak istiyorsanız, onun yapısını taklit etmeniz gerekiyor.”

UNI Küresel Sendika genel sekreteri Christy Hoffman, “Kara Cuma gibi küresel eylem günlerinde, ekonomimizin kurallarını değiştirmeye ve kurumsal güçlere meydan okuyan bir hareketin nasıl daha da cesaretlendiğini ve güçlendiğini görüyoruz,” dedi. “Gittikçe daha fazla insan Amazon’un acımasız sendika karşıtı tutumu, toplum karşıtı vergi kaçırma uygulamaları ve kontrol takıntısı hakkında daha fazla soru soruyor.

Eylemler, Bangladeş ve Kamboçya’daki hazır giyim işçilerinden İtalya’daki teslimat şoförlerine ve Amazon’un Afrika genel merkezi olarak Cape Town’da kurmayı umduğu River Club geliştirme sahasına kadar Amazon’un bütün tedarik zincirini katediyor. Amazon’a Bedelini Ödet, işçi eylemlerine ek olarak “Amazon’un sömürüsünün büyüklüğünü, buna karşı direnişin ölçeğini ve birliğini temsil etmek için” sekiz lokasyona dikkat çekiyor. Bu lokasyonlar arasında Latin Amerika’da bir petrol rafinerisi, Asya’da bir fabrika, Latin Amerika’da bir konteyner gemisi, Kuzey Amerika’da bir depo, Avrupa’da bir kamyon taşımacılığı deposu, Afrika’da bir bölge ofisi ve Avrupa’da bir maliye bakanlığı bulunuyor.

Bangladeş’te ve Kamboçya’da söz konusu olan Amazon için giysi üreten şirketlerin işçilere kötü muamele yapmasıydı, Amazon üçüncü taraf satıcılar için bir pazar yeriyken kendi markalı ürünlerinden birkaçını burada üretiyor. Dakka ve Chittagong kentlerindeki hazır giyim işçileri, Global Garments tarafından sendikaların baskı altına alınmasına ilişkin gösteriler düzenleyecek. Kamboçya’da artık kapatılmış Hulu giysi fabrikasının işçileri de Amazon ve diğer taşeron şirketlerden 3,6 milyon dolar kıdem tazminatı ödemelerini talep eden kampanyalarına devam edecekler.

Gelderblom “Bangladeş’te işçilerin sendikaya üye olmalarının engellendiğini Amazon görmezden gelmeyi tercih ediyor ve bu türden faaliyetleri örneğin Bessemer’de (Alabama) de görüyoruz,” diyor. “İşçilerin kaderi genelde birbirine bağlıdır, ama bu mücadelede bilhassa kader ortaklığı var.”

İtalya’daki Amazon işçileri, şirketin işgücünün en örgütlü üyeleri arasında olduklarını kanıtladılar: Ekim ayında depo işçileri bir günlük greve katıldı, grev de Amazon’un işçi sendikalarının iş ilanları ve temel eğitim konularındaki taleplerinin kabul edilmesini sağladı. Bu Kara Cuma, binlerce teslimat şoförü, daha az iş yükü ve daha sürdürülebilir bir iş temposu talep ederek bir günlük grevlerini gerçekleştirdiler. Bu şoförler, ABD’de olduğu gibi doğrudan Amazon için çalışmasa da alt yükleniciler için çalışıyorlar ve şirketin operasyonlarının önemli birer parçası konumundalar.

ABD’de yakında ülkenin en büyük işvereni olacak Amazon’a karşı örgütlenme devam ederken eylem günü yaklaştı. Kara Cuma protestolarına katılan ABD merkezli gruplar arasında Athena Koalisyonu, Oxfam ve Gündoğumu Hareketi (Sunrise Movement) yer alıyor. Şirketi dizginlenmenin yolu engellerle dolu olsa da, burada bile umut verici işaretler var. Kaliforniya’da Kasım ayının başlarında COVID-19 vakalarını depo çalışanlarından gizlediği için Amazon 500 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Bağımsız Amazon İşçi Sendikası’nın örgütlenme çabaları Staten Island’da devam ediyor (aynı şekilde şirket de hem New York’ta hem de son sendika seçimlerinin tekrarlanma ihtimalinin belirdiği Bessemer’de işçilerin sendikaya üye olmalarını engellemeyi sürdürüyor).

Belki de en önemlisi, sendikanın çeyrek milyon işçiyi kapsayan sözleşmesi müzakereye hazır olduğunda, reform talep eden aday listesinin Amazon işçilerinin örgütlendiği ve UPS’in (United Parcel Service) de olduğu bir platformda Teamsters liderlik seçimini kazanmasıydı. Siyasi programın belkemiğini oluşturan iki madde birbiriyle ilişkili: Teamsters liderliğinin 2018’de antidemokratik yollarla dayattığı zayıf sözleşmeden daha iyi bir sözleşme elde etmek için görebileceğimi en büyük özel sektör grevini de gerektirecek biçimde UPS’te mücadele etmeyi gerektirecek. Bu da UPS işçilerinin konumunu güçlendirerek Teamsters sendikasının Amazon’la da boy ölçüşebilmesini sağlayacak.

Gelderblom “Bu hareket genel görünümüyle uluslararası bir hareket olma yolunda giderek daha fazla başarı kazanıyor,” diyor:

“Çağımızı tanımlayan meselelerin çoğu, ister gelir eşitsizliği isterse iklim değişikliği olsun, doğası gereği uluslararası niteliktedir. Esaslı biçimde gücün karşısına dikilmek istiyorsanız birbirinizi bulmanız, birlikte hareket etmeniz ve bu uluslar-ötesi düzeyde geniş tabanlı dönüşümü gerçekleştirmeniz gerekir. Sermayeyle küresel düzeyde yüzleşmek zorundayız.”

İşçi hareketleri için bazen söylediğimiz gibi patron en iyi örgütleyiciyse, o halde Jeff Bezos uluslararası işçi hareketinin yeniden diriliş hikâyesinde büyük bir rol oynayabilir.

Çeviri: Ceyda Pektaş, Işık Kıribrahim
Edit: Cüneyt Bender

Orijinal metin:Black Friday Strikes and Protests Target Amazon in 20 Countries

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler