spot_img
spot_img
Ana SayfaÇeviriÇeviri | "Ben bir Frito-Lay çalışanıyım. Haftada 7 gün, günde 12 saat...

Çeviri | “Ben bir Frito-Lay çalışanıyım. Haftada 7 gün, günde 12 saat çalışıyorum” – Vice

Korkunç çalışma şartlarına daha fazla katlanmak istemeyen Frito-Lay işçileri greve çıktı. 20 gün sonunda sendikanın dayatmasıyla sona eren grev ABD işçi sınıfı profilini ve çalışma şartlarını anlamak için oldukça öğretici. Grevin 9. gününde 37 yıldır Topeka tesisinde çalışmakta olan 59 yaşındaki paletleme makinesi operatörü ve sendika yetkilisi Mark McCarter ile işi ve neden grev yaptığına dair yapılan ve Vice’de yayınlanan söyleşiyi Umut-Sen Çeviri Kolektifi olarak sizler için çevirdik

Topeka’daki Frito-Lay üretim tesisinde çalışan yüzlerce işçi ilk kez grev yapıyor.

Frito-Lay’in Fritos, Tostitos, Doritos, Cheetos, ve Funyuns ürünlerinin imal edildiği Kansas eyaletinde yer alan Topeka tesisindeki yüzlerce işçi, grevlerinin dokuzuncu günündeler.

Geçtiğimiz günlerde Frito-Lay’in dehşete düşüren çalışma şartları Twitter’da viral oldu. Yıllar boyunca maaşlarında hiçbir artış olmaması, işyerindeki kısıtlı imkanları ve ölümcül bir pandemi sürecinden sonra düşük ücretli işçilerin büyük şirketlerden daha fazla isteme hakları hakkında ülke çapında bir tartışma başladı.  

Tesisteki 850 işçinin çoğu hiç izin yapmadan haftada 84 saat çalıştıklarını söylüyor. İşçiler sözüm ona sekiz saatlik vardiya ile çalışıyorlar. Fakat sıkışmalardan dolayı vardiyalarından önce ya da sonra ekstra dört saat mesai yapmaları için sık sık zorlanıyorlar. Uzayan vardiyalara işçiler, bu takvimin zaman içinde insanı öldürdüğünü söyleyerek “intiharlar” diyorlar. Bazı işçiler cumartesi ve pazarlar da dahil beş aydır hiç izin yapmamışlar.

Fabrikanın dışındaki çimenlik alan grev gözcülüğü olarak kullanılıyor. Yüzlerce işçi ve Kansas’ın dört bir yanından sendika üyelerini misafir ediyor. Frito-Lay’daki mücadele, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında işçilerin kanlı mücadeleler ile kazandığı günde sekiz saat çalışma (“sekiz saat iş, sekiz saat dinlenme, sekiz saat istediğini yapma”) hakkının artık tehlikede olduğuna dair bir hatırlatma. 

En son teklifinde Frito-Lay, önümüzdeki iki sene içinde maaşlara yüzde dört oranında zam yapılacağını ve haftada 60 saat çalışma sınırı getirileceğini belirtti. Fırın, tekstil, tütün ve değirmen işçileri ile birleşen Frito-Lay işçileri bu artışın yeterli olmadığını ve zorunlu fazla mesaiye son verilmesi gerektiğini söylüyor.

Motherboard, 37 yıldır Topeka tesisinde çalışmakta olan 59 yaşındaki paletleme makinesi operatörü ve sendika yetkilisi Mark McCarter ile işi ve neden grev yaptığı hakkında konuştu.

Liseden hemen sonra; yani 19 yaşından beri, Kansas’ın Topeka şehrindeki Frito-Lay fabrikasında çalışıyorum. Paletleme Makinesi Operatörü’yüm. Üretim katından gelen ve hali hazırda paketlenmiş olan ürünleri (Fritos, Doritos, Tostitos ve Cheetos) taşıyan 5-6 metre uzunluğundaki devasa robotları kullanıyorum.

 37 yıl sonra hala haftanın yedi günü günde 12 saat çalışmaya zorlanıyorum. Yedi sene önce eşim hayatını kaybetti. Yas danışmanı ile çok vakit geçirdim ve şirketime artık haftanın yedi günü günde 12 saat çalışmak istemediğimi belirttim. Bu süreç FMLA (Aile ve Medikal İzin Yasası) ile ücretli izin almam ile sonuçlandı; fakat zaman zaman hala beni o şekilde çalışmak zorunda bırakıyorlar. Sabah yedide geliyorsunuz, sekiz saat çalışmayla kalmayıp öğlen üçte çıktığınızda sizi intihara (zorunlu fazla mesaiye) zorluyorlar ve üstelik ertesi gün gece üçte işe geri çağırılıyorsunuz. 850 çalışan var ve bu durum işçilerin yarısı ya da üçte biri için doğrudur.

Bu iş sizi yıpratıyor, yoruyor ve zihinsel olarak tükeniyorsunuz. Aklınızla oynuyor. Günde 12 saat çalışanlardan bazılarının evlilikleri yok oluyor. Aileler yok oluyor. Benim eşim hayatını kaybetti. Eve gidip “Hayatım yarın sadece sekiz saat çalışıyorum,” diyebileceğim biri yok; ama arkadaşların çoğu buraya sekiz saat çalışmaya geldikten sonradan eşlerini ve çocuklarını arayıp “Bilin bakalım ne oldu? Sekiz saat değilmiş. 12 saatmiş ve sonrasında da gece üçte işe geri gelmem gerekiyor,” diyorlar.

Frito-Lay’a bu durumu düzeltmesi gerektiği söylendi ama maalesef işe yeni alınan insanlar da aynı takvimde çalışmaya zorlanıyor ve dayanamayıp işten çıkıyorlar. Frito-Lay kadrosunu değiştirmek için çok uğraştı ve sonuç olarak şimdi şehirde berbat bir üne sahip. Bu yüzden insanların çoğu burada çalışmayı düşünmüyor.

Bu iyi bir iş değil. Sabah yedide depo 100 derece oluyor. Klima sistemimiz yok. Mutfaktaki aşçılar 130-140 derecelerde cips pişiriyor ve domuz gibi terliyorlar. Bu sırada müdürler klima ile çalışıyor.

37 yıl sonra burada saatte 20.50 dolar kazanıyorum. Çoğu kişi saatte 16.50 – 20 dolar arası kazanıyor. 10 yıl içerisinde ücretimde bir artış olmadı. Üç sene önce vergilendirilen 600 dolar bir ikramiye aldım. Ondan üç sene önce bir kere daha 600 dolar ikramiye almıştım. 10 yıl içerisinde aldığım tek “zam” budur. Trilyonlarca kar yapan bir Fortune 500 şirketinden bahsediyoruz.

Size burada çalışmaya başladığımdan beri kalp krizi geçiren birçok insandan bahsedebilirim. Birkaç yıl önce bir arkadaş vefat etti. Şirket gelip cansız bedenini yerinden kaldırır kaldırmaz yerine başka birini koydu. Üretim iki saniyeliğine bile durmadı.

Yılda bir işyerinde kalp krizinden ölen ya da işte eve gidip kendilerini vuran ya da asan birinin cenazesine gittiğimi söyleyebilirim.

Burası zamanında çalışmak için harika bir yerdi. Beraber piknikler yapardık. Lunaparka giderdik. Bir topluluktuk, yemekler verilirdi; Noel jambonu, Şükran günü hindisi. Bunların hepsini yapardık. Bugünlerde çalışanlar için kesinlikle hiçbir şey yok. Çalıştırıyoruz, eve gönderiyoruz. Çok moral bozucu ve bir Fortune 500 şirketi olarak işi ele alış biçimleri tamamen aptalca.

Burada kalıyorum çünkü iki yıl içerisinde 62 olacağım ve 37 sene sonunda sendika emekliliğine hak kazanacağım. Burada çok fazla zaman geçirdim, emekliliği ve sosyal güvenceyi alıp çıkacağım.

Grev hakkımız senelerdir var ama Topeka’da şu zaman kadar hiç yapmadık. Bu yıl, beş altı aydır günde 12 saat çalışan kişiler büyük oranda grev için oy verdiler.

İnsanlara artık tak etti. Bu biraz da COVID yüzünden oldu. COVID sürecinde müdürler evden çalışmak zorunda kaldı. İnsanların bunu gördüler ve başka imkanlar olduğunu anladılar. İş yerleri ödemeleri ve işe alımları arttırıyor çünkü kimse saati sekiz dolardan çalışmak istemiyor.

Biz grevi sürdürürken kimsenin Fritos, Doritos, Tostitos, Funyuns, Cheetos ve bütün Frito-Lay ürünlerini almamasını tercih ederiz. Bunların hepsi Kansas, Topeka’da yapılıyor. Ayrıca Frito-Lay’ın sahibi  PepsiCo olduğu için PepsiCo ürünlerinin de alınmamasını tercih ediyoruz. 

İnsanları, uygun bir maaşla ve zorla fazla mesai dışında bir alternatif ile çalıştırılmak üzere işe geri dönebilmesini umuyoruz. Dürüst olmak gerekirse zorladıkları koşulların yasal olup olmadığını bile bilmiyorum.

Frito-Lay’ın sözcüsü Motherboard’a konuştu: “Frito-Lay güvenli ve adil bir çalışma ortamı sunmaya odaklıdır. Depresyon ve diğer zihinsel sağlık problemleri yaşayan çalışanlarımıza destek sunuyoruz. Herhangi bir çalışanımızın iş koşulları yüzünden hayatına son verdiğine dair bir bilgiye sahip değiliz ve Topeka tesisinde iş sebepli bir ölüm olduğuna dair onaylanmış bir bilgi yok.” 

“Ayrıca bir çalışanımız iş sırasında hayatını kaybettikten sonra “cansız bedeni yerinden kaldırılır kaldırmaz yerine başka biri getirilerek üretime devam edildiği” suçlamasını tamamen reddediyoruz. Son beş yılda tesisteki iki bireyin acil tedaviye ihtiyaç duyduğunun ve bunlardan birinin hayatını kaybettiğinin farkındayız. İki vakada da tesiste gerekli medikal müdahaleler uygulanmış ve işçiler güvenli bir şekilde hastaneye doğru yola çıkana kadar üretim durdurulmuştur.” – Frito-Lay

*Orjinal metin için: https://www.vice.com/amp/en/article/pkbmwy/im-a-frito-lay-factory-worker-i-work-12-hour-days-7-days-a-week

(Lauren Kaori Gurley tarafından hazırlanan yazının orjinali Vice/Motherboard’un örgütlü işçi hareketi, gig çalışma, otomasyon ve çalışmanın geleceği konularına odaklanan On The Clock isimli bölümünde 16.07.2021 tarihinde yayınlanmıştır.)

Çeviren: Ayşe Irmak Şen

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler