spot_img
spot_img
Ana SayfaManşet32 gün süren CarrefourSA direnişinden geriye kalan - Neslihan Acar

32 gün süren CarrefourSA direnişinden geriye kalan – Neslihan Acar

CarrefourSA Esenyurt depoda 300e yakın işçinin sadece 47si CarrefourSA kadrosuda çalışıyor ve böylece 47 işçi Tezkoop-İş sendikasına üye olabiliyor. Yani, Tezkoop-İş Sendikası depo içerisindeki kadrolu işçilerin sendikasıdır. Depoda çalışan işçilerin büyük çoğunluğu muvazaalı şekilde DGR ve Onur Grup taşeron şirketlerinde çalıştırılıyor ve sendika olan bir depoda güvencesiz, asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılıyor. 28 Ocak 2020 tarihinde işçi temsilcisi olarak göreve başlayan Murat Polat’ın itirazı tam da bu noktada başlamış oldu. Mart başı itibari ile pandemi ile tanışan ülkemizde herkes evde kalmaya davet edilirken işçiler fabrikalarda, depolarda ölümüne çalıştırıldı. Depo içerisinde, patronlara pandemi önlemlerini aldırmak tüm işyerlerinde olduğu gibi CarrefourSA depolarında da mücadele gerektirmekteydi. Kadrolu-taşeron ayrımını gözetmeden işçilerin hastanelerde teste taşınması, maske mesafe hijyen önlemlerinin alınması talepleri, tuvalet ve yemekhane sorunlarının çözümünden, taşeron işçilere daha önce başka işçilerin kullandığı yırtık ayakkabı ve kıyafetlerin giydirilmeye çalışılmasına itirazlarla başladı. Murat depoda mücadele ettikçe hem kadrolu hem de taşeron işçiler mücadele etrafında toplanmaya başladı. Toplu iş sözleşmesi işçiye sorulmadan Tezkoop-İş sendikası ve CarrefourSA patronları tarafından imzalanırken kazanılmış hakların gasp edilmesine karşı market ve depo işçilerinin itirazı yükseldi.  Pandemide canı pahasına çalışan işçilerin kazanılmış haklarının gasp edilmesine karşı bulundukları marketler, depolar ve sosyal medyada #TezkoopişSözleşmeyiGeriÇek diyerek sendikayı işçileri muhatap almaya çağırdı. Tezkoop-İş Sendikasının işçilere verdiği cevapsa bu süreçte mücadele eden işçi temsilcilerini pandemide işten atma yasakları bitmeden görevden alarak yasaktan sonra işten atmanın yolunu açmak oldu. Murat Polat 18 Ağustos tarihinde CarrefourSanın küçülüyoruz bahanesi ile işten atıldı.

Murat Polat, depo önünde direnişe başlamadan CarrefourSA Genel Merkezi ve Tezkoop-İş Sendikası Kadıköy 1 Nolu şube önünde basın açıklaması yaparak işe iadesini istedi. Görüşme talepleri ve basın açıklamalarından sonuç alınmadığı için Murat Polat ve DGD-SEN Yönetimi olarak Esenyurt CarrefourSA depo önünde direnişe başladık. Depo önünde direnişe başladığımız andan itibaren işçilere seslenirken, depo içerisindeki 47 kadrolu işçinin sendikaya üye olduğu ve toplu sözleşmeden faydalandığını, aynı işi yapan taşeron işçi arkadaşlarımızınsa ‘’taşeronsunuz’’ denilerek sendika hakları da dahil, iş yasasından doğan haklarının ellerinden alındığını ve Murat Polat’ında işten atılmasının gerçek nedenin bu hukuksuzluğa karşı verdiği fiili mücadele olduğunu, depo içerisinde yasa dışı şekilde faaliyet yürüten taşeron şirketleri depolardan uzaklaştırarak tüm taşeron işçilerin kadroya alınmasının temel taleplerimizden olduğunu duyurduk.

Depo içerisindeki taşeron işçilerin asgari ücret alması, yırtık iş kıyafetleri ile çalışmaya zorlanması, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadan çalışmaya zorlanması, günlük 14-15 saat mesai dayatmasının hukuksuzluğunu anlatarak kadrolu ve taşeron işçilere aralıksız birlik çağrısı yaptık. Bizlere selam veren, direnişi sahiplenen işçi arkadaşlarımızın sayısı her geçen gün artıyordu. Bu yan yana gelişler hızlanırken CarrefourSA yönetimi de saldırılarını hızlandırdı. Direnişçi Murat Polat hakkında kadın İnsan Kaynakları Müdür Yardımcısı tarafından Bakırköy Aile Mahkemesinden alınan 6284 kadına şiddeti önleme yasası, yaşamak için mücadele eden kadınlar lehine çıkartılamazken, alınan koruma kararları uygulatılmaz, kadınlar her gün katledilirken ve yasadan faydalanamazken, CarrefourSA patronları tarafından kötüye kullanılarak direnişi kırmak için çıkartıldı. Emniyet ve depo yönetiminin usulsüz tebliği ve hukuksuz karar üzerinden saldırıları içeride ve dışarıda direnen arkadaşlarımız tarafından kısa sürede geri püskürtüldü ve direnişin gündeminden çıkartıldı.

Depo yönetimi bu süreçte Murat Polat ile dayanışmada bulunan işçileri depo içerisinde sorgu odalarına çekerek işten atmakla tehdit etti ama işçilerin direnişle bağını kopartamadı. Her direnişte kullanılan ve klasik haline gelen, direnenlerin sesini engellemek için açılan yüksek sesle müzik ve işçileri görmeyi engellemek için depo etrafına çekilen brandalar kullanıldı. Bu saldırılar içeride ve dışarıda direnenler tarafından sökülüp atıldı. Brandanın sökülüp atılmasına karşı direniş alanına gelen depo yönetiminin direnenlere saldırmaya çalışması depo içerisindeki işçi arkadaşlarımızın ciddi tepkisi ile karşılaştı.  

Depo içerisinde dinleme alanının olmaması ve işçilerin tırların yaklaştığı rampaların demirleri arasında mola yapmaya zorlanması ve böylece ölümden her gün şans eseri kurtulmaları üzerine işçiler defalarca depo yönetimi ile görüşmeye çalıştı. İşçilerin, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını istemeleri ve depo yönetimin maliyet hesabı yapmasına karşılık , direnişi kırmak için düzenli olarak harcama yapması depo içerisindeki işçileri öfkenlendirdi.  Depo yönetiminin işçileri muhatap almayan , sürekli öteleyen tutumuna karşı işçiler molalarda tırların depoya giriş ve çıkışlarını fiilen engelleyerek can güvenliklerini kendileri sağladılar ve böylece fiili direnişle dinlenme alanlarının sözünü aldılar.

Direniş örgütlenme ve çeşitli kazanımlarla sürerken, 8 Ekim günü taşeron işçilerin öncülüğünü yapan üç işçi arkadaşımız depo müdürü olan Osman KAMSIZ tarafından ‘’Vatan haini, ahlaksız, aldığınız para size haramdır’’ diyerek ve sinkaflı küfürler de edilerek hakkını arayan işçiler CarrefourSA yönetimi tarafından ırkçı saldırıya uğradı. Direnen arkadaşlarımızın depoya bir saat geç gelmesini fırsat bilen depo yönetimi üç taşeron işçi kardeşimizi depodan atmaya çalışırken ve tazminatsız işten atmak için evrak imzalamaya zorlarken Murat Polat ve sendikamızın müdahalesi üzerine baskı ile imzalattığı evraklar yırtılarak atıldı. Depo müdürünün öncü işçilere yaptığı ırkçı saldırıları ve küfürleri öğrenen iki yüze yakın depo işçisi iş bırakarak saldırıya uğrayan arkadaşlarına sahip çıktı ve işbaşı yaptırdı. Depo yönetimi geri adım atıp özür dileyene kadar işçi arkadaşlar işbaşı yapmadı. Depo işçisi kardeşlerimiz birliğini bu saldırıyı birlikte püskürterek  güçlendirdi, öncüsüne anında sahip çıkarak iş başı yaptırdı. 

CarrefourSA Esenyurt depo direnişinin kazanımları;

  • 32 gün süren CarrefourSA direnişinden önce depo içerisinde yoğun yaşanan baskı ve mobbing kaldırılmıştır.
  • Alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmaya başlanmış bozuk çalışma aletleri, transpaletler, RT ve forkliftler tamir ettirilmiştir.
  • Taşeron işçilere verilmeyen kıyafetler verilmeye başlanmış, işçilere verilmeyen mesai yemekleri verilmeye başlanmıştır.
  • Depo içerisindeki kadrolu, taşeron ayrımı ortadan kaldırılmış ve işçilerin komiteleri, sözcüleri yönetim tarafından tanınmıştır.
  • Depo yönetimi ile masaya oturan CarrefourSA depo komitesi maaşlara 750 lira ek zam almıştır.
  • 32 günlük direnişin en büyük kazanımı Esenyurt CarrefourSA içerisinde işçilerin birliğini komiteler kurularak sağlanmıştır.

Dışarıda devam eden direniş içeride birliği sağlayarak ve bu birlik haklar kopartarak kazanmıştır. CarrefourSA direnişi bitmemiştir. İçeride işçilerin tüm  talepleri kabul edilene kadar devam edecektir!

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler