spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncel26. Dönem Tekstil Grup Sözleşmesi Satış Sözleşmesi Olacak - M. Emin Yılmaz

26. Dönem Tekstil Grup Sözleşmesi Satış Sözleşmesi Olacak – M. Emin Yılmaz

Tekstil grup sözleşmesi 26. dönemi için işveren sendikası TTSİS (Türkiye tekstil sanayii işverenleri sendikası) ile Türk-İş’e bağlı TEKSİF sendikası on binin üzerindeki işçilerin geleceğini ve kaderini belirlemek için masaya oturdular.

22 Şubat’ta başlayan görüşmeler işverenlerin isteği ile bir an önce bitirilmek istenmektedir. 25. Dönem TİS süreci (Şubat 2019’da başlayıp Eylül’de bitmişti) 7 ay sürmesi işçileri uyutmaya ve süreçten kopartmaya yönelik bir oyalamaydı. İşçilerin ancak TİS imzalandıktan sonra haberleri oldu. İşçilerin  talepleriyle hazırlanmayan taslaklara ve temsicilerinin olmadığı sözleşmelere sendika bürokratları karar vermişti.

Fabrikalardaki işçilerin ve temsilcilerin taslak ile ilgili hiçbir bilgisi ve çalışması yoktur. Sendika bürokratlarının hazırladığı taslak tekstil işverenlerinin itiraz etmeyeceği şekilde hazırlanmıştır. TEKSİF’in belirleyici olduğu grup sözleşmesi diğer sendikalar DİSK-TEKSTİL ve Öz-İplik İş’in hiçbir itirazı olmadan imzalanıyor.

Sarı sendikalar, resmi rakamlara göre bir buçuk milyon tekstil işçisinin olduğu sektörde on bin işçinin bile haklarını kapalı kapılar ardında nasıl sattıklarını gizlemek için TİS sürecini işçiden kaçırıyorlar. Sonunda da işkolundaki ücretleri asgari ücret seviyesine çekip masadan ayrılacaklar. Geçen dönemlerde asgari ücretin üzerinde olan bazı işçi ücretleri bu dönem yeni asgari ücrete yaklaştırılacak, resmi enflasyon oranına yakın alınan zamlar tarih yazdık diyerek duyurulacaktır. İşçiler, temel gıda ürünlerinden hizmetlere kadar herşeyin en az iki katı pahalılandığı, alım gücünün her geçen gün azaldığı günlerde sefalet koşullarında yaşamaya zorlanacaktır.

Teksil işçileri yıllardır bu alçak sarı sendikacı takımının boyunduruğu altında, geleceklerine çökülmüş bir şekilde ömür tüketmektedir. Patronların dostu sarı sendikacılar, işçinin sırtından, emeğinden, alın terinden servet biriktirir, milyonluk arabalara biner, binlerce lira maaş alır. Muhalefet eden işçiyi işinden eder, ailesinin ve çocuklarının geleceğiyle tehdit eder, bir daha iş bulamaması için fişlenmesini sağlar. Çeteleşmiş bu sendikal düzen işçileri sefalet ücretlerinde çalışmak zorunda bırakmak üzere kuruludur.

Tekstil işçileri sarı sendikacılara/sendikalara muhtaç değildir, tam tersine sarı sendikacılar milyonluk arabaları, binlerce liralık maaşı, yaşadıkları şatafatlı hayatı işçilere borçludur. İşçiler atölyelerde, fabrikalarda birliklerini kuracak, kendi sözünün hakim olduğu sendikaları var edecek, kendi kaderlerini ellerine alacak, elbet bir gün bu sarı sendikacı takımının boyunduruğundan kurtulacaktır. Daha fazla direniş, daha fazla örgütlü mücadele dışında başka bir çıkış yolu yoktur!

M. Emin Yılmaz
Giyim-Sen Genel Başkanı

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler