spot_img
spot_img
Ana SayfaManşetEv içi emek ve güvencesiz istihdam modelleri kıskacında kadınlar - Şevval Sarı

Ev içi emek ve güvencesiz istihdam modelleri kıskacında kadınlar – Şevval Sarı

Bir süredir üzerinde çalışılan esnek çalışma modeli, gerek çalışma saatlerinin kısalacağı gerekse “güvenceli” olacağı söylemiyle kafamızı çevirdiğimiz her yerde pazarlanıyor. Peki nedir bu esnek çalışma modeli? Bir şeytan icadı mı, yoksa bir kurtarıcı mı?

Esnek çalışmanın öncelikli hedef kitlesi hiç kuşkusuz kadınlar. Günümüzün ekonomik koşullarında asgari ücretle kişinin hayatını idame ettirmesi oldukça zor, çocuklu aileler içinse neredeyse imkansız. Fakat aile içindeki kadınların iş hayatına girmesi, kadının yükümlülüğü olarak görülen çocuk bakımının ve ev işlerinin aksaması anlamına geliyor. Bir yanda tek maaşla evi idare etmenin zorluğu varken diğer yanda kadının çalışmasıyla ev içi emeğinin azalması söz konusu. Dolayısıyla bu maddi çelişkiyi ortadan kaldıracak bir formül bulundu: Esnek çalışma modeli.

Esnek ya da uzaktan çalışma yeni bir uygulama değil elbet, neoliberal istihdam politikalarının uzun süredir özellikle kadın emeğini kullanma biçimlerinden birisiydi. Ancak iktidar bunu yaygınlaştırmak ve kurumsallaştırmak yönünde adımlar atıyor. Bunun temel sebebi de ucuz emeğin olabilecek her alanda üretilmesi ve esnek çalışma modeli kadınlara yüklenmiş olan ev içi emeği, bakım emeğini riske atmadan ve bunlara dair kamusal harcama yapmak zorunda kalmadan kadın emeğini ucuz emek rezervine dahil etmenin bir yolu oldu. Esnek çalışmayla birlikte çoğu kişinin tek sosyalleşme alanı olan işyerinde çalışma düzeni yerini büyük oranda evde çalışmaya bırakacak. Böylelikle ev ve işyeri ayrımı silikleşecek, kişinin evi 7/24 çalışabileceği bir işyeri haline dönüşecek. Kadınların ücretli çalışması ev ekonomisine destek olarak görülürken kadınlar için iş esnek çalışma, işyeri-ev ayrımının silikleşmesiyle sınırlı kalmıyor.

Kadınların esnek çalışma yoluyla ücretli iş hayatına dahil olmasıyla birlikte, ev içindeki “sorumluluklarını” da yerine getirmesi bekleniyor ve beklenmeye devam edecek. Artık kadınlar hem eve para getirecek hem de ev işlerini aksatmayarak çocuklara bakacak. Dolayısıyla kadınların sömürüsü daha da derinleşecek, kadınlar eve tam anlamıyla hapsedilmiş olacak ve sosyal hayatları sıfıra inecek.

Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı esnek çalışma modelinin nimetlerinden bahsederken “Aile Yılı” vesilesiyle doğum yardımını hatırlatmayı da ihmal etmedi. Bununla beraber esnek çalışmanın nimetlerine bir yenisini daha eklendi. Esnek çalışma, Erdoğan’ın Aile Yılı Tanıtım Programı konuşmasında vurguladığı üç çocuk politikasının da önünü açmak üzere planlanmış gibi görünüyor. Esnek çalışma kadınların külfetini artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Peki kadınların esnek çalışmaya sıcak bakmasının tek sebebi geçim derdi ve mecburiyeti mi? Esnek çalışma modelinin kadınlar için avantajlı tarafları yok mu?

Ev içi emek halihazırda kadınların yükümlülüğünde ve esnek çalışmayla birlikte bu durumun değişmeyeceğini biliyoruz. Şu anda da çalışan kadınlar bu yükümlülükten azade değiller. O kadar ki bazı valilikler Ramazan ayı süresince kadın çalışanların mesai çıkış saatlerinde kolaylık yapılmasına dair kamu kurum ve kuruluşlarına yazı gönderiyor, tabii ki jest olsun diye değil kadınlar iftara yemeği yetiştirebilsinler diye! Tüm bunların yanında kadın işçilerin maruz kaldığı taciz ve mobbing de cabası. Kadınlar için işyerlerinde yaşanan sorunlar ortada, esnek ya da uzaktan çalışmanın getireceği güvencesizlik, kıdem tazminatı gibi hakları kaybetmek, örgütlenme olanaklarının tamamen yok olması gibi yakıcı sonuçların yanında çocuklarını bırakacak kimsesi olmayan, bakım emeğinden ücretli faydalanma imkanı olmayan işçi kadınlar için ev dışında istihdamın da sorunsuz bir alan olmadığını da biliyoruz.

Günde dokuz saat çalışan kişi için işe gidip gelirken harcadığı iki saat azımsanmayacak bir zamanken esnek çalışmayla o iki saatin işçiye geri verilmesi, hele ki evde kadın işçiye geri verilmesi, kapitalizmin patriyarkaya dayanarak dayattığı tüm gündelik zorluklar açısından avantajlı görünür. Ücretli bir işte çalışmayan kadın ise zaten geçim derdi içindedir ve para kazanmanın yollarını arar. Özellikle çocuk sahibi kadınlar için iş daha zordur; istese de dışarıda çalışamaz, evde çocuğa bakması beklenir. Dolayısıyla esnek çalışma bu iki grup kadın için de cezbedicidir. Esnek çalışma, halihazırda bir işte çalışan kadına zaman kazandırır, geçim derdinde olup çalışamayan kadına ise çalışma imkanı sağlar. Son araştırmalar kadınların ev içi emekle birlikte haftada ortalama 100 saat mesai yaptığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla kadınların önüne koyulan seçenekler birçok zorlukla birlikte ev dışında istihdama katılmak ya da tüm haklardan vazgeçip eve kapanmaya razı olarak geçim derdine evden bir çözüm bulmak oluyor.

İşte kadın emeğinin daha rahat şekilde sömürülmesine alan açacak olan esnek çalışma modeli için böyle rıza üretiliyor. Sermayedarlar ve sermaye devletleri toplumun dinamiklerini iyi tahlil eder, boşlukları bulur ve elbette boşlukları kapitalist düzenin yararına olacak şekilde doldurur. Günümüzün maddi koşullarını iyi değerlendirmek istiyorsak bizim de esnek çalışma modelinin insanları nasıl cezbettiğini doğru tahlil etmemiz gerekir.
Kadınlar esnek çalışmayı yeğliyorlar çünkü kendi gerçekliklerini tahlil ediyor ve bu tahlil sonucu ev işlerini ve çocuklarının bakımını kendi sorumluluklarında görüyorlar. Örneğin, 2024 yılının 4. çeyrek verilerine göre ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dahil olamayan kadın sayısı 6 milyon 657 bin iken erkek sayısı yalnızca 6. Patriyarkanın üzerlerine yıktığı sorumluluklar, kadınların kendi istekleriyle eve kapanmayı yeğlemelerine sebep oluyor. Tabii ki bu sorumluluk hissi, doğuştan gelen bir hisle değil ideolojik araçlarla yaratılıyor. Aile Yılı projesi hem bu sorumluluk hissini yeniden üreten ideolojik ve sosyal-ekonomik bir araç olarak patriyarkanın bir parçası olarak işlev görüyor hem de kadınların daha hızlı ve daha güvencesiz şekilde işçileşmesini sağlayacak ekonomik bir altyapı hazırlıyor.

İşyeri hapishanelerinde tuvalete bile çıkmamıza izin vermeden çalıştırılmak ile bizi eve kapatarak zaten üzerimize yıkılmış ev içi emekle birlikte parça başı işler de yapıp sermayeye hizmet etmemizi de sağlayan “çözümler” arasında tercih yapmak zorunda değiliz. Bakım emeği yükünü kadınların üzerinden kaldırmadan, ev içi emeği tartışmaya açmadan onları sermaye için sömürülebilir işlere çekmeye çalışan önerilerin karşısında yeterince güçlü duramayız. Yaygın ve ücretsiz kreşler yaratılması, iş saatlerinin azalması gibi somut önerileri gündemleştirmeliyiz. Bunlar biz kadınların tarihsel talepleri ve mücadeleyle elde etmemizin mümkün olduğunu yine tarihten bildiğimiz kazanımlar.

Esnek çalışma modeli herhangi bir işçi tarafından tercih edilebilir, bazıları için düzenin sınırları dahilinde nispeten özgür bir seçenek gibi görülebilir. Ancak çocuğu olan, işçi sınıfı veya çocuklarını bir aile üyesine ya da bakıcıya teslim etme şansı olmayan bir kadın için esnek çalışma neredeyse bir zorunluluk. Bu zorunluluğu kırmak da bakım emeği sorumluluğunu kadına dayatan ideolojik zinciri, yani kapitalizm ve patriyarka işbirliğini kırmaktan geçiyor. Bizler kadınların iş yerlerinde yaşadıkları her tür sorun karşısında örgütlü mücadelemizi sürdürüp güçlendireceğiz ve bu esnada kadınların daha güvencesiz çalışma modellerine ikna olmasına zemin hazırlayan ev içi emeğin, bakım emeğinin kadınların fıtratı olmadığını haykırmaya devam edeceğiz.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler