İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait modüler tuvalet temizliği yapan taşeron işçilerin güvenceli çalışma talebiyle başlattıkları direniş 27 günü geride bıraktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi dün yaptığı açıklamayla işçilerin belediye tüzel kişiliği, iştirakleri ve şirketleri ile herhangi bir hukuki bağı olmadığını iddia etmişti, taşeron işçiler bir açıklama yayınlayarak belediyenin iddialarına cevap verdi. İşçilerin açıklamasının tamamı şöyle:
Basına ve Kamuoyuna
Bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait modüler tuvalet temizliği işi yapan taşeron işçileriz. 27 gündür güvenceli çalışma hakkımız için eylemler yapıyoruz. Bu sürede çalıştığımız yerin Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu, dolayısıyla belediye işçisi olmamız gerektiğini defalarca vurguladık. Dün belediye tarafından manipülasyon amacıyla ve gerçek olmayan ifadelerin kullanıldığı bir açıklama yayınlandı. Belediye tarafından yapılan ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmenin amaçlandığı bu çarpıtma girişimine ve işçi düşmanı açıklamaya karşı doğruları ifade etmek amacıyla sizlere bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık.
Satır satır bu yanlışları düzeltiyoruz. Numaralı biçimde yazdığımız ifadeler muhtemelen belediye basın dairesi tarafından yazılan ve çokça yorum içeren ifadelerdir. Yıllardır kamuoyunu aldatma yöntemi olarak benimsenmiş bu tarzı, “en çok eleştiren” siyasi partinin belediyesinin de tercih etmesi bizleri çok “şaşırttı”. Aşağıda bu yanlış yorumlara karşı gerçekleri ifade edeceğiz.
1- “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada yüklenici firma bünyesinde mobil tuvalet temizliği işinde çalışan personelin iş akitlerinin feshedildiği yönündeki iddialara yanıt verildi. Açıklamada, bahsi geçen kişilerin İzmir Büyükşehir Belediyesi tüzel kişiliği, iştirakleri ve şirketleri ile herhangi bir hukuki bağı olmadığı halde belediyede istihdam edilmek için bir takım eylemlere başvurduğu belirtildi. “
GERÇEKLER
Bu açıklamada sözde taşerona karşı olan Büyükşehir belediye yönetimi adına “yüklenici firma” deyince o “yüklenici firma” taşeron olmaktan kurtulamıyor. Evet o firma belediyenin taşeron firmasıdır bizler de o firmanın taşeron işçileriyiz. İş kanununda açık olan üst işverenlik ilişkisi belediyenin asli işini yaptığımız için burada geçerlidir ve bizim asıl işverenimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Bir takım eylemler dediğiniz evimize ekmek götürmek ve güvenceli çalışma hakkımız için yaptığımız demokratik tepkilerdir.
2- İzmir Büyükşehir Belediyesi, mobil tuvalet temizliğinde çalışan özel bir firma personelinin iş akitlerinin feshedildiği yönündeki iddiaya yönelik yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, söz konusu hizmetin sağlanması için yapılan ihale sonucunda yüklenicinin değiştiği, yeni yüklenicinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin talebi doğrultusunda mevcut işçilerin tümünü işe devam ettirme kararı aldığı ve tüm işçileri aylık 30 bin TL net ücret üzerinden işe çağırdığı, işçilerin büyük bir kısmının çağrıya uyarak iş sözleşmelerini devam ettirdiği, bir kısmının ise belediye şirketlerinde istihdam edilme talebi ile eylem başlattığı belirtildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tüzel kişiliği, iştirakleri ve şirketleri ile herhangi bir hukuki bağı olmayan bazı kişilerin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde istihdam edilmek amacı ile nedenleri anlaşılamayan açıklama yapmaları ve gösteri düzenlemeleri
GERÇEKLER
Bizlerin iş akitleri, Belediye Başkanımız Cemil Tugay’ın bizleri tehdit ettiği günün akşamında, tehdit görüntülerinin ulusal basında yer almasından sonra feshedildi. Yüklenici firmanın değiştiği doğru ancak eski firma ile yeni firmanın patronunun aynı kişiler olduğu bilgisinin yazılmamasının nedeninin açıklanmaması manidar. Bunun nedeninin taşeron şirketin patronun CHP yönetimiyle ilişkileri olabilir mi? Yıllardır aynı oyunlar devam ediyor, sözde her yıl farklı şirket alıyor ihaleyi ancak patron hep aynı kişi. “Sözde yeni yüklenicinin” biz işçilere net 30 bin TL net ücret ile işe çağırdığı, işçilerin büyük kısmının çağrıya kulak verdiği… bu yalan baştan belli oluyor şirket değişse de patron değişmediği için işçilerin bir kısmı işlerinden hiç ayrılmadı zaten. 30 bin TL ise yol ve yemek ücretinin içinde olduğu ücret olarak önerildi. Eyleme başladığımız ilk gün yeni şirketin de sahibi olan “eski” patronumuz tarafından yol-yemek dahil 29 bin TL teklif edildi. Bizler eylemeye devam ettikçe 30 bine kadar çıktı teklifi. Buradan bile taşeron patronuna ne kadar para aktarıldığı anlaşılabiliyor.
3- “Kamu hizmetinde kullanılan mobil tuvaletleri kilitleyerek eylem sürecine giren bu kişilerin, belediye yönetimi tarafından işten çıkarıldığı yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Bu kişiler taşeron şirkette çalışmış, şirket değişiminin ardından yeni şartları kabul etmeyerek işlerine dönmemiş, belediyede istihdam edilme taleplerini eylemlerle iletmişlerdir. Bu kişilerin İzmir Büyükşehir Belediyesi ile istihdam ilişkisi söz konusu değildir. Sonuç olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile hiçbir bağı bulunmayan kişilerin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni zorunlu bir istihdam alanı olarak görmeleri, kamuoyunu yanıltıcı iş ve işlemlerde bulunmaları anlaşılır değildir.”
GERÇEKLER
3 numaralı maddede yer alan ifadeler, basın işlerini yapan arkadaşların yorumları değil belediyenin kendi ifadelerinin yer aldığı sözcüklerdir. Bizler Büyükşehir Belediyesi’ne ait tuvaletlerin kapılarını kilitlemedik. Aylardır maaşımızı düzenli alamadığımız, güvenceli çalışmak istediğimiz için iş bırakma eylemi gerçekleştirdik. Eyleme başladıktan birkaç saat sonra patron geldi ve anahtarları sorunsuz şekilde teslim aldı. Bu maddede nihayet belediye kendi bünyesinde taşeron şirket çalıştırdığını kabul ediyor. Özgür Özel’in belediyelerde taşeronu biz çözeriz diyerek kırmızı kartını çıkardığı günden 13 gün sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi taşeron şirket yani taşeron işçi çalıştırdığını kabul ediyor. Sıra taşeron patronuna ne kadar paralar aktardığını açıklamakta. Yüz milyonlarca lirayı bulan bu yağmanın İzmir halkına maliyetini açıklamak zorunda. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile istihdam ilişkisinin olmadığı yalanına ancak bu taşeron düzeninden nemalananlar inanır, çünkü aynı paragrafın ilk dizelerinden kendi söylediklerini yalanlıyorlar. Yine bu açıklamada “kamu hizmetinde bulunan” diye ifade edilen yerler bizlerin işyeri; yani İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait işyerleri. Bizler bu alanda çalışırken üzerimizdeki İzmir Büyükşehir Belediyesi imzalı iş elbiselerimiz eksik olduğunda tutanak tutulmakla hatta işten atılmakla tehdit ediliyorduk. Kaldı ki aralarında taşeronluk ilişkisi bulunuyorsa üst işverenimizin belediye olduğu iş kanunda açıktır.
Bizler belediyenin yapmaya çalıştığı şeyin ne olduğunu biliyoruz. Bu yıllardır ülkemizi karartan yöntemdir. Belediye başkanımıza tüm detaylarıyla birlikte gerçeğin ne olduğunu anlatmak isteriz. Kendisinin bu yalanlara inanmamasını rica ediyoruz, bu yalanlara ikna olmak İzmir halkının ve biz işçilerin hakkını gasp etmektir.
Bizler güvenceli çalışma hakkımızı kazanana kadar mücadele edeceğiz. Bu mücadelede manipülasyonlara, yalanlara, tehditlere asla boyun eğmeyeceğiz.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Ait Modüler Tuvalet Temizlik İşçileri