spot_img
spot_img
Ana SayfaÇeviriKasvetli Durgunluk Dönemi: Almanya’daki Enerji Dönüşümü Yolun Sonuna mı Geldi?

Kasvetli Durgunluk Dönemi: Almanya’daki Enerji Dönüşümü Yolun Sonuna mı Geldi?

Almanya’nın politik söylemine son yıllarda dunkelflaute (“kasvetli durgunluk”) kavramı girdi. Bu terim, yenilenebilir enerji kaynaklarının düşük veya minimum düzeyde enerji ürettiği ardışık günler ya da haftalar süren bir dönemi ifade ediyor. Kasvetli durgunluk (dunkelflaute),  rüzgârların ve/veya bulutlu havanın azaldığı güz mevsimin sonları ile kış mevsiminin başlarında yaşanabilmektedir.  

Hava durumuna bağlı olan rüzgâr ve güneş enerjisi, 2023’te Almanya’daki elektrik tedarikinin %43’ünü karşıladı. Bu oran dünyadaki en yüksek düzey.[1] İktidardaki Yeşiller, Sosyal Demokratlar ve Hür Demokratlardan oluşan “trafik lambası koalisyonundan” Sosyal Demokrat Olaf Scholz; iklim değişikliğine yönelik çözüm bulunması ihtiyacı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal kararı ve ardından yaşanan gaz tedarik krizinin, ülkenin gaza bağımlılığına (gazın %95’i ithal) son verilmesi gerekliliğini canlı biçimde gösterdiğini işaret ederek rüzgâr ve güneş enerjisinin yaygınlaşmasını hızlandırmayı istiyor.[2] Hükümet, 2022 yılında yayımladığı “Paskalya Paketi” kapsamında, 2030 yılına kadar elektriğin %80’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmasını hedefleyen ve 2035 yılına kadar neredeyse %100 yenilenebilir enerjiye ulaşmayı amaçlayan bir dizi yasal düzenleme getirdi.[3] 

Mehter Yürüyüşü

Kasvetli durgunluk (dunkelflaute) yaşandığında elektrik için Almanya doğalgaz veya kömüre bağlı hale geliyor ya da sırasıyla Fransa veya İskandinavya ülkelerinden nükleer ve/veya hidroelektrik enerji ithal etmesi gerekiyor.[4] Peki, kömür ve doğalgazın (ki Almanya’daki elektriğinin sırasıyla %23 ve %15,5’ini karşılıyor) daimi olmayan rüzgâr ve güneş enerjisiyle değiştirilmesi, kasvetli durgunluk döneminin daha sık meydana geleceği ve etkisinin daha şiddetli olacağı anlamına mı geliyor?[5] Diğer Avrupa Birliği ülkeleri de gelecekte ağırlıklı yenilenebilir enerjiyi hedeflerse ne olacak? Örneğin, geçen birkaç yılda Hollanda, Belçika ve Danimarka’da son derece zayıf  esen rüzgârlar, kalıcı yüksek basınç sistemi  ile birkaç ülkeyi eş zamanlı  karartan bulutlu koşulların yaşandığı süreçte muhtelif  kasvetli durgunluk (Dunkelflaute) olayı bildirildi.[6] 

Bu nedenle, Kasvetli durgunluk Almanya ile sınırlı kalmayarak tüm AB genelinde ekonomik açıdan yıkıcı etkileri olabilecek bir kış fenomeni haline gelebilir. Ancak bunun ne anlama geldiğini tam olarak bilen kimse yok gibi görünüyor. Bazı elektrik mühendisleri, rüzgar ve güneş enerjisinin biraraya getirildiği AB genelinde, birbirine bağlı bir enerji sistemiyle, “Dunkelflaute olaylarının oluşumunun önemli ölçüde azaltılabileceğine” inanıyor.[7] Ancak AB genelinde böyle bir bağlantılı enerji sisteminin bulunmaması ve 2030’un kapıda olduğu düşünülürse “önemli ölçüde” ifadesi pek güven verici değil. 

Bu ve benzeri teknik belirsizlikler Almanya’da enerji dönüşümüne (energiewende)  karşı muhalefetin artmasına yol açıyor. Haziran 2024’teki Avrupa Birliği Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (Alternative für Deutschland/AfD) büyük bir başarı kazandı ve iktidardaki koalisyon hükûmetini oluşturan üç partinin önüne geçerek ikinci büyük parti oldu.[8] Enerji güvenliği, artan maliyetler ile ülkenin rekabet gücüne yönelik kaygılar, Almanya’yı korumak amacıyla enerji dönüşümüne (energiewende) engel olmak isteyen sağcı milliyetçi bir yükselişi tırmandırdı.[9] Yerel eleştirmenlerden birine göre, Almanya Bir yerli eleştirmene göre, Almanya “dünyaya yeşil çılgınlığın başarısızlığa mahkum olduğunu etkileyici bir şekilde gösteriyor… Alman halkı, yaşam kalitelerini ve işlerini bazı ütopik hedefler uğruna feda etmek istemiyor.”[10] 

AB’nin iklim hedeflerine karşı çıkan görüşler, artık Avrupa popülizminin başlıca itici güçlerinden biri haline gelmiş durumda…

Büyük ölçüde Almanlar tarafından tasarlanan, Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar “ilk net sıfır kıta/net zero continent” olma planları için sonuçlar potansiyel olarak felaket niteliğinde olabilir. [11] Şimdilerde, AB’nin iklim hedeflerine karşı çıkan görüşler, artık Avrupa popülizminin başlıca itici güçlerinden biri haline gelmiş durumda. İtalya, Hollanda ve Polony 2019’da kabul edilen AB’nin iddialı Avrupa Yeşil Mutabakat’ını (European Green Deal) engellemek için çaba gösteren ülkeler içinde yer alıyor. [12] Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin 2035’e kadar içten yanmalı motorlu araçların (Internal combustion engine/ICE) satışına kademeli olarak son vermesi yönündeki Birlik kararına itiraz eden Almanya da muhtemelen bu saflara katılacak.[13] 

Daha Aydınlık Zamanlar

On yıl önce Almanya’nın enerji dönüşümünün (energiewende) dünyaya örnek olduğu düşünülmekteydi. Zaten ülke rüzgâr ve güneş enerjisini yaygınlaştırma yönünden diğer büyük ekonomilerin çok önündeydi, kömür kullanımı giderek azalıyordu ve “yeşil iş alanları” yaratılıyordu. Geleceğin yenilenebilir enerjiye ait olduğundan emin olan Şansölye Angela Merkel hükümeti, 2011’de ülkenin nükleer filosunu kapatmaya karar verdi.[14] Enerji dönüşümü (energiewende); enerjinin ya üreten-tüketicileri (prosumers) ya bir kooperatifin ya da bir “enerji topluluğunun” üyeleri olarak yurttaşlar tarafından yönlendiriliyor gibi gözükmesi nedeniyle iklimle ilgili endişeleri olan ilerici kesimlerin ilgisini çekti. Kyoto Protokolü sonrasında Paris Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla Alman modelinden etkilenen pek çok ülke bu modeli benimsedi.[15]

Hızlıca bugüne gelirsek; Almanya’nın enerji dönüşümü (energiewende) belki de hiç düzelmeyecek derin bir bunalıma girdi. Bir zamanlar ulusal onur kaynağı ve güçlü bir “yeşil büyümenin” habercisi olarak görülürken gün geçtikçe ülke ekonomisinin sırtında bir kambur olarak değerlendirilmeye başlandı. İktidardaki koalisyonun, 2030’a kadar (en geç 2038’de) 9 gigavat (GW) kömürle çalışan enerji üretim kapasitesini kademeli olarak durdurma ve ülkedeki son 3 nükleer santrali Nisan 2023’te kapatma kararları şiddetle eleştirildi. 2011 yılında Fukuşima felaketinin ardından Almanların %54’ü nükleerin kademeli olarak durdurulmasını destekledi. 2022 yılında ise Rusya’nın Almanya’ya gaz tedarikini kesmesiyle birlikte, Almanların büyük bir çoğunluğu (%65) nükleer santrallerin çalışmaya devam etmesini istiyordu.[16]

Her iki karar mevcut hükümetin yenilenebilir enerjiye yönelik gayretinin ülkenin enerji tedarikini tehlikeye attığı yönündeki sağcı anlatıyı güçlendirdi. Maalesef, gerçekler de bu suçlamanın büyük ihtimalle doğru olduğunu gösteriyor. Almanya 2023’te net elektrik ithalatçısı oldu ve böylece enerji güvenliğine dair endişeler daha da arttı.[17] 2024’te  Federal Denetimi Ofisi (Bundesrechnungshof) açık ve net biçimde  şu değerlendirmeyi yaptı:  

Enerji dönüşümü, elektrik arzı konusunda hedeflenen ilerlemeyi kaydedememiş durumda: arz güvenliği tehlikeye giriyor, elektrik pahalı ve Federal Hükümet, enerji dönüşümünün peyzaj, doğa ve çevre üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendiremiyor.[18] 

İyi bir Uygulama Değil


Enerji arzına yönelik endişelere, özellikle işçi sınıfı için mevcut ve gelecekteki Energiewende (Enerji Dönüşümü) maliyetleriyle ilgili kaygılar eşlik ediyor. Yeşiller Partisi ve Sosyal Demokratlar’ın (SPD) öncülüğünde, rüzgar ve güneş enerjisindeki patlama 2000 yılında Almanya’nın yenilenebilir enerji üreticilerine yönelik bir teşvik olan Feed-in Tariff (FiT) programını uygulamaya koymasıyla başladı. Uygulamada, enerjinin üreticisi veya üretim miktarı hakkında herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Ev sahiplerine, çiftçilere ve sektörlere ön anlaşma ile piyasa fiyatının üzerinden bir fiyatla enerji “beslemesi” yapmalarına olanak sağlandı. Sabit fiyat uygulaması (FiT) sözleşmeleri genellikle 20 yıl veya 20 yıldan fazla bir süreyi kapsadığından üreten tüketiciye (prosumer) yüksek ödeme yapılmasını güvence altına almaktaydı.

  Gözlerini maddi kazanca diken (neden gezegeni kurtararak kâr etmeyelim ki?) topluluklar ve çiftçiler, 800’den fazla enerji üretici kooperatifi kurmak için bir araya geldiler. Sabit fiyat uygulaması (FiT) sübvansiyonu işe yarıyor gibi görünüyordu. İş olanakları yarattı, yaygınlaşma düzeyi dikkat çekiciydi ve bu politikanın geniş bir halk desteği bulunmaktaydı. 2012’e kadar Almanya –dünyanın en güneşli ülkesi olmayan- dünyadaki kurulu güneş enerjisi kapasitesinin üçte birine sahipti. Yeşiller, rüzgar ve güneş enerjisi üretiminin toplumlar ve belediyeler için yerel zenginlik yaratma kaynağı olduğundan bahsettiler (ve hala da bahsediyorlar), oysa aslında zenginliğin kaynağı teknolojiler değil, sübvansiyonlardı.[19]

“Yeşiller, rüzgar ve güneş enerjisi üretiminin toplumlar ve belediyeler için yerel zenginlik yaratma kaynağı olduğundan bahsediyor … oysa aslında zenginliğin kaynağı teknolojiler değil sübvansiyonlardı.. 

Diğer taraftan Almanya’nın rüzgâr ve güneş enerjisini hızla yaygınlaştırması sabit fiyat uygulaması (FiT) politikasının Avrupa’da hemen yayılması anlamına geliyordu.[20] 2015’e kadar rüzgâr ve güneş enerjisi Avrupa Birliği’ndeki enerjinin %15’ini tedarik ediyordu ve bölgesel ortalamanın 3 katından fazlaydı.[21] Enerji dönüşümü (energiewende) rüzgâr ve güneş enerjisinin küresel olarak yaygınlaştırılması için tartışılmaz bir model haline geldi. 2015 itibarıyla  75 ülke sabit fiyat uygulamasını (FiT) kullanır oldu.[22]

Buna karşın Almanya ve Avrupa Birliğine üye diğer ülkeler;  mülk sahiplerine verilen sabit fiyat uygulamasının (FiT) ödeme maliyetini tüketicilerin elektrik faturalarına yenilenebilir enerji ek ücreti koyarak karşılamayı tercih ettiler. Enerji dönüşümü (energiewende) tasarımcıları, sabit fiyat uygulamasını (FiT) kamu sübvansiyonu olarak tanımlarken hiç rahat değillerdi. Çünkü bu durum, Avrupa Birliğine üye ülkelerin bütçe açıklarının sınırlayan Birlik Kanunlarını tasarlayan Almanya’nın, ekonomi muhafazakarlarının eleştirilerine davetiye çıkarmak anlamına gelirdi. Son kullanıcılar sübvansiyonu karşıladığından sabit fiyat uygulaması (FiT) kamu borcu olarak hesaplanmıyordu ve böylece Avrupa Birliği ülkelerinin harcama kurallarının ihlal etmiyordu.[23]

“… 2019 yılında konut kullanıcı faturalarının yaklaşık %50’si vergiler ve kesintilerde oluşuyordu ve en büyük kısmı [yenilenebilir enerji sübvansiyonu] ….. maliyetini karşılamak için kullanıldı….

Bu durum mülkiyet sahibi olmayan ve sabit fiyat uygulaması (FiT) avantajlarından yararlanmayan kişilerin elektrik faturalarından elde edilen her avronun ev sahibi, çiftçi veya sektör “üreten tüketiciye (prosumer)” gitmesi anlamına geliyor. Ve sisteme giren daha fazla yenilenebilir enerji kaynağı, daha fazla yenilenebilir enerji ek ücreti haline geldi. Almanya örneğinde, 2019’da konut kullanıcı faturalarının yaklaşık %50’si vergiler ve kesintilerden oluşuyordu ve bu %50’nin en büyük kısmı son zamanlara kadar sabit fiyat uygulaması (FiT) maliyetini karşılamak için kullanıldı. [24] Sabit fiyat uygulaması (FiT) bazıları için iyi bir anlaşmaydı ancak kiralık konutta yaşayan ve refah düzeyi düşük olan Almanya’nın %53,3 ‘ü için  (Avrupa’daki en yüksek oran) pek de öyle sayılmaz.

Paketin Bantlanması 

Haziran 2024 seçimindeki başarısızlıkla sarsılan Almanya’nın iktidardaki koalisyonu şimdilerde 2022 Paskalya Paketinin dağılmasını önlemek ve enerji dönüşümün (energiewende) gelecekte devam etmesini sağlamak için mücadele edecek. Hükümet, Rus gazı yerine daha pahalı olan (ve çoğunlukla ABD’den tedarik edilen) sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) kullanılması zorunluluğunun elektrik fiyatlarını artıracağını ileri sürüyor.  Ancak şimdi gaz fiyatları düşmeye başladığına göre, elektrik fiyatları da düşecektir. [26]

Artık Almanlar elektrik fiyatlarını Avrupa’nın en yüksek fiyatı haline getirenin, ithal gaz fiyatlarındaki sert artıştan önce yenilenebilir enerji ek ücretinin olduğunu biliyor. Mülk sahiplerine yönelik sabit fiyat uygulaması (FiT) maliyeti ile yüksek oranda dağıtılmış enerji kaynaklarının entegrasyonu için gereken “sistem maliyetlerinin” (şebeke yükseltimi gibi) karşılanması kararı nedeniyle 2007-2022 yılları arasında konutlardaki fiyatlar %250 arttı. [27] 2023’te diğer 22 Avrupa Birliği ülkesiyle karşılaştırıldığında Almanlar ortalamanın %47 üzerinde ödeme yapıyorlar.[28] Ukrayna’nın işgalinden önce 2021’de Şansölye Olaf Sholz’un yeni hükûmeti müşterilerin aylık faturalarındaki yenilenebilir enerji ek ücretini kaldırarak rüzgâr ve güneş enerjisine karşı tepkiyi kontrol altına almaya çalıştı. Tedbirle birlikte konut elektrik faturaları birden %20 düşüş gösterdi. Fakat hükûmet ek ücretin kaldırılmasını 177,5 milyar avroluk özel İklim ve Dönüşüm Fonundan (KTF)  finanse etti. 2026’da bitecek olan KTF federal hükûmetin Covid-19 yardım harcamalarının bir parçası olarak kuruldu.[29] Sağcı eleştirmenlere göre; para, yüksek gelirli mülk sahibi üreten tüketicilerin (prosumer) veya yenilenebilir enerji yatırımcılarının ceplerinin doldurmak yerine para vergilerin azaltılması için kullanılabilirdi.

Gökkuşağı Altında

Buna karşın koalisyon hükûmeti; enerji dönüşümünün (energiewende) plana uygun olarak devam ettiğini ve Paskalya Paketinin rüzgâr ve güneş enerjisinin yaygınlaştırmasını hızlandırmaya yardımcı olduğunu söylüyor. Günümüzde Almanya’nın kurulu karasal rüzgâr enerji kapasitesi küresel bakımdan üçüncü büyük konumunda ve sektöre 2024’de 15 gigawatt’lık yeni karasal rüzgâr enerjisinin ekleneceği iddia ediliyor. Bu iddia doğruysa, bu eklemeler 27 Avrupa Birliği ülkesinin toplamından daha yüksek olacak.[30] Açık deniz rüzgâr enerjisinin 2024’ün sonuna kadar 8 gigawatt’a yükselmesi beklenmektedir ki bu etkileyici bir orandır.[31]

Güneş enerjisi de gelişmeye devam ediyor. 2023’te 14 gigawatttan fazla yeni kapasite elde edilen 1 milyon fotovoltaik sistem eklendi.[32] 2022’de dördüncü sırada yer alan Almanya, güneş enerjisinin yaygınlaştırılmasında artık dünya lideri olmayabilir. Bu durum kısmen diğer ülkelerin (Çin, ABD ve Japonya) güneş enerjisine yönelmesinin bir sonucu.[33] Ayrıca Rusya’nın tedarikini azaltmasıyla birlikte gaz tüketimi de en az %12 oranında azaldı.[34]

Yine de Almanya’nın yenilenebilir enerji yaygınlaştırmasındaki öncülüğü hükümet için iki ucu keskin bıçak niteliğinde. Yenilenebilir enerji sektörü hâla giderek daha fazla yabancı teknoloji ithal eden özel sektör geliştiricilerine fayda sağlayan kamu sübvansiyonlarıyla sürdürülüyor.[35] Bu yüzden Mart 2023’de Şansölye Sholz, 2030 hedeflerine ulaşmak amacıyla Almanya’nın  “günde 4 veya 5 rüzgâr türbini” kuracağını söylediğinde, Almanya için Alternatif Partisinin (AfD) tepkisinin odağında sübvansiyonların Alman tüketicilerine maliyeti vardı.[36]

“Yenilenebilir enerji sektörü hâlâ özel sektör geliştiricilerine fayda sağlayan kamu sübvansiyonlarıyla sürdürülüyor… 

Ve özel sektör çıkarları için daha fazla kamu sübvansiyonları da yolda. 2045’e kadar Almanya’ya yeni rüzgâr ve güneş enerjisin ihtiyacını karşılamak amacıyla elektrik şebekelerinin artırılmasının 460 milyar avro ve şebekelerin aşırı yükünün yönetilmesinin de 136 milyar avro ek maliyet getireceği bekleniyor. Bunun yanı sıra batarya depolama sistemleri de sübvanse ediliyor. Hükûmet de bunun maliyetlerinin %30’unu karşılıyor.[37] Almanya’nın güneş enerjisi fotovoltaik kurulumunun yarısından fazlası batarya tesisleriyle (“güneş -artı-depoloma sistemleri”) birlikte yapılıyor ve hükûmet yenilenebilir enerji kaynaklarıyla uyum sağlamak için bataryaların hızla devreye alınmasını istiyor.[38] Yüksek gaz fiyatlarının yanı sıra (işgal öncesindeki seviyelerin oldukça üzerinde) bu “sistem maliyetleri” elektrik fiyatlarının yüksek seyretmesine etkide bulunuyor.[39]

Ren Nehrini Geçmek

Büyük işletmelerinin çıkarları, yüksek elektrik fiyatlarına neden olan enerji dönüşümüne (energiewende) ters düşüyor. Büyük işletmeler, Çinli rakiplerinin elektrik maliyetinin 2/3 oranında daha az olduğunu bunun da Alman rekabet gücünü tehlikeye soktuğuna dikkat çekiyorlar.[40] Forbes’a göre, “Almanya diğer önde gelen sanayi toplumları için tehlike çanları işlevi görüyor.” Enerji maliyetlerinin yüksekliği, Almanya’nın temel sanayilerinin “rekabet etmede dünya sahnesinde zorlanması” ve birkaç sanayisinin (Örneğin, kimya) “bugün hızlı düşüş içinde” olması anlamına geliyor.[41] 

Ekonominin genelinde, Alman sanayi yatırım seviyelerinin duraklamış olduğu  aşikâr.[42] Gerçekten de, iş yerlerini kapatan ve yurt dışına taşınan Alman üreticilerin hikâyeleri manşetlere taşındı. Mart 2022’de BASF Yönetim Kurulu Başkanı (Dünyanın en büyük kimyasal üreticisi) Martin Brudermüller “Ekonomimizi bilerek yok etmek mi istiyoruz?” diye sordu.[43] Şubat 2024’te BASF Ludwingshafen’deki tesisini kapattığını duyurdu. 700 işçi işini kaybetti.[44] Bir ay sonra da güneş enerjisi üreticisi Meyer Burger, Almanya’nın doğusundaki refah seviyesi düşük olan Freiberg kentindeki santralini kapattı ve 500 kişi işini kaybetti. Reuters’e göre şirket, 

giderek uzayan, kapatılan veya taşınan Avrupalı yenilenebilir enerji üretim fabrikaları listesindeydi. Avrupa’nın güneş enerjisi panel üretimini bir seferde %10 azaltan bu kapanış kıtadaki rüzgâr ve güneş enerjisindeki patlamaya rağmen meydana geldi.[45]

Benzer şekilde Avrupa’nın genelinde ortaya çıkan bu manzara endişe verici. Avrupa Komisyonuna göre, “net sıfır teknolojilerin” üretiminde Avrupa’nın rekabetçiliği giderek zayıflamakta ve Çin’in güneş enerjisi panelleri, elektrikli araçları (EVs), ısı pompaları, batarya tesisleri gibi konularda açık ara pazar lideri haline gelmektedir.[46] Mart 2024 tarihli bir Komisyon araştırmasında “elektrikli arabalar ile bataryaların yaklaşık 1/4’nün ve güneş enerjisi sisteminin fotovoltaik (PV) modülleri ile yakıt hücrelerinin de neredeyse tamamının” ithal edildiğini belirtiyor.[47] Avrupa Birliği rüzgâr türbini bileşenlerinde hâlâ pazar lideri durumunda ancak soru şu ki, bu ne kadar böyle devam edecek?

Sübvansiyon Savaşları

 Enerji dönüşüm (energiewende) krizi Avrupa’nın geri kalanındaki anlatıyı değiştirdi. 2019’da kabul edilen Avrupa Yeşil Mutabakatı, Avrupa Birliğinin sanayi politikalarını ekonomik yönden karbonsuzlaştırma etrafında konumlandırmayı amaçladı ve iddialı taahhütlerin AB’nin “iklim lideri” olarak kalmasını sağlayacağına inanıyordu. Fakat bu artık işe yaramıyor. Tehdit altındaki yeşil sanayilerini kurtarmak için çaresiz bir hamle olarak  Almanya ve  Avrupa Birliği Çin’in yeşil ihracatlarına ticari sınırlama getiren önlemler aldı.[48] Örneğin, Haziran 2024’te Avrupa Birliği Çin’de üretilen elektrikli araçlara %48 gümrük vergisi getirdi.[49] Biden yönetimi daha da ileriye giderek Çinli elektrikli araçlara %100 gümrük vergisi uyguladı. Elektrikli aracın ortalama fiyatı Çin’de 12.000 dolar iken ABD’de 50.000 doların üzerinde seyrediyor.[50] Orta segmentteki bir Alman elektrikli aracı (Örneğin, Volkwagen ID.3) 27.500 ila 48.000 ya da 35.000 ile 45.000 avro arasında. [51]

“ Avrupa Yeşil Mutabakatı .. iddialı taahhütlerin AB’nin “iklim lideri” olarak kalmasını sağlayacağına inanıyordu. Fakat artık işe yaramıyor.

Avrupa Birliği ayrıca ABD kökenli bileşenleri tedarik eden şirketlere daha geniş sübvansiyonlar sağlayan Biden’ın Enflasyonu Düşürme Yasasını (Inflation Reduction Act/IRA) eleştirdi.[52] Yasa kapsamında, özel sektör rüzgâr, güneş ve diğer yeşil enerji yatırımcılarını kapsayacak biçimde genişletilen 369 milyar dolarlık vergi kredisi ve sübvansiyon paketi öyle cömert ki, tedarikçiler Avrupa’yı terk etmeye ve ABD pazarına girmeye hazır durumdalar.[53] 

Büyük Geri Atılımdan Kaçınmak 

Almanya’nın sağa doğru son kayışı, ülkenin iddialı yenilenebilir enerji ve emisyon azaltım hedeflerinin tamamen terk edilmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Ancak tehlike zaten Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ve diğer sağcı güçlerin sahneye çıkmasından önce ortaya çıkmıştı. Almanya’nın yenilenebilir enerji, elektrikli ulaşım ve binalarda karbonsuz ısınma için yaptığı girişim daima bilinmeyene doğru dev bir atılım olacaktı. 

Önceki köşe yazılarımda açıklamaya çalıştığım gibi, özellikle sübvansiyon maliyetlerinin tüketicilere yansıtılmasıyla birlikte cömert sübvansiyonlarla iddialı iklim hedeflerine ulaşma çabaları asla başarılı olamayacaktı. 2018’in sonlarında Fransa’da Sarı Yeleklilerin mücadeleleri de tarımda azot kullanımından kaynaklanan emisyonları sınırlayan düzenlemelere yönelikti ve yakın zamanlardaki çiftçi protestoları da tam olarak bununla ilgiliydi. Amaçları nedeniyle bu düzenlemeler desteklenmeyi hak ediyor lakin amaca ulaşma yöntemleri işçilerin ve küçük çiftçilerin kaybetmesi anlamına geliyor.[54] Bir diğer geri adım, 2023’ün ortalarında, Almanya’nın koalisyon iktidarının gaz ve petrol ısıtma sistemlerini aşamalı kaldıran ve elektrikli ısı pompalarıyla değiştirecek bir yasayı yeniden düşünmeye zorlanmasıydı.[55] İlk yatırım ve bakım maliyetlerindeki potansiyel artışı da içeren zorunlu ısı pompaları kurulumun mali etkilerine dair pek çok ev sahibinin endişeleri vardı. Kiracılar uyum maliyetlerini ev sahiplerinin yüksek kira bedeli olarak kendilerine yansıtacağından korkuyorlardı.[56]

“ Özellikle sübvansiyon maliyetlerinin tüketicilere yansıtılmasıyla birlikte cömert sübvansiyonlarla iddialı iklim hedeflerine ulaşma çabaları asla başarılı olamayacaktı.

Alman işçileri de yüksek fiyatlı elektrikli araçları satın almak zorunda kalacaklarından  korkuyorlardı ve Avrupa Birliği’nin 2035’e kadar geleneksel araç satışlarını yasaklama planını engellemek amacıyla Alman araba üreticilerinin girişimlerini desteklediler.[56] 

Enerji dönüşümü (energiewende) 2.0: Kamusal Yol

Enerji dönüşümünün (energiewende) İkarus gibi düşüşü önemli küresel sonuçları beraberinde getiriyor. Almanya ve Avrupa Birliğinin iklim taahhütlerinden çekilmesi, öteki ülkelerde 2015 Paris Anlaşması çerçevesinde iklim değişikliğiyle mücadele için verilen ulusal taahhütleri anlamsız hale getirebilecek bir dizi politika değişikliğini harekete geçirebilir. 

2018’den beri buradaki köşe yazılarımda söylediğim gibi, işçi sınıfı ve küçük işletmeler gibi karşılama olanağı az olanların sırtına dönüşüm maliyetlerinin yüklenmeye devam edilmesi, Almanya’nın enerji dönüşümü (energiewende) politikasına tepki gösterilmesine neden olacaktı. Haziran 2024 seçim sonuçları bu tepkinin gerçekten de var olduğunu doğruladı.[58]

Almanya ve diğer ülkelerde, solun iki ana seçeneği var. İlk seçeneği; aşırı sağı iklim değişikliği inkârcısı olmakla suçlamak ve sonrasında da Avrupa Birliğinin iddialı iklim hedeflerine ulaşmak için enerji dönüşümünün (energiewende) hayati öneme sahip olduğu gerekçesiyle mevcut enerji dönüşümü yaklaşımının etrafında birleşmektir. Bu politik yeniden düzenleme; yenilenebilir enerji, depolama bataryaları, elektrikli araçlar, şarj altyapısı gibi alanlarda özel sektör şirketlerine verilen sübvansiyonların süresiz olarak desteklenmesini, artırılmasını ve genişletilmesini gerektiriyor. 

İkinci seçeneği; Almanya’nın dönüşüme dair karşı karşıya olduğu sorunların hiç yapılmayabilecek bir dizi büyük politik hataların sonucu olduğunu kabul etmek olacaktır. Elektrik sektöründe, kamunun parasının büyük kısmının özel sektörün “yeşil” çıkarlarına verilmesinin sübvansiyonların maliyetinin tüketicilerin elektrik faturalarına (“mali sorumluluk” adına) eklenmesi kararıyla birleşmesi, işçi sınıfının büyük kısmını yeşil ile ilgili her şeye karşı hale getirdi.[59] Buradaki köşe yazılarımda sürekli savunduğum gibi sol, enerjide kamu mülkiyetine dayanan ve hayati tedarik zinciri üzerinde kamunun kontrolünü genişletmeyi hedefleyen alternatif geliştirmede ciddiyetle davranmalı. Bu alternatifler için ekonomik, teknik ve sosyal durum dikkat çekici bir boyuttadır.[60]

Çok mu radikal? Belki. Fakat kamusal yol seçeneği enerji dönüşümünü (energiewende) kurtarmanın tek mantıklı yolu olabilir. Ancak bu, solun fosil yakıt kullanımını azaltma maliyetinin, işçi sınıfının sırtına yüklenmesinin gerekmediğini gösterebilme kapasitesine bağlı olacaktır. Bu da devletin kaynaklarını yeniden oluşturacak, Avrupa Birliği genelinde ve küresel kamu malları nosyonuna dayanan gerçek bir sürdürülebilir ekonomi politikaya dönüşümü sağlayacak uzun vadeli çabanın bir parçası olabilir.

Çeviren: Nuray Turan

Düzenleyen: Enes Köse

Notlar

1.https://www.bundesnetzagentur.de/Shared Docs/Pressemitteilungen/DE/2024/20240103_SMARD.html?nn=659670

2. https://www.bgr.bund.de/DE/Themen/Min_rohstoffe/Downloads/rohsit-2022.pdf?__blob=publicationFile&v=7; https://www.cleanenergywire.org/news/climate-action-requires-economic-growth-prove-it-doesnt-undermineprosperity-scholz

3. https://www.bmwk.de/Redaktion/EN/Down loads/Energy/0406_ueberblickspapier_osterpaket_en.pdf?__blob=publicationFile&v=1

4. https://www.gridx.ai/knowledge/what-isdunkelflaute#what-is-dunkelflaute

5. https://www.reuters.com/markets/commodities/germany-cranks-gas-fired-electricity-output-2-year-highs-2024-02-08/; https://www.energycharts.info/charts/energy/chart.htm?l=en&c=DE&interval=year&year=2023

6. Bowen Li, Sukanta Basu, Simon J. Watson, and Herman W. J. Russchenberg, “A Brief Climatology of Dunkelflaute Events over and Surrounding the North and Baltic Sea Areas,” Energies14 (2021): 6508. doi:10.3390/en1420 6508

7. Li vd.., “A Brief Climatology of Dunkelflaute Events over and Surrounding the North and Baltic Sea Areas.”

8. https://www.politico.eu/europe-poll-of-polls/germany/

9. https://www.afd.de/energie-umwelt-klima/

10. https://report24.news/totalversagen-energiewende-teuer-destruktiv-nutzlos-selbstbloomberg-attackiert-robert-habeck

11. https://climate.ec.europa.eu/eu-action/climatestrategies-targets/2050-long-term-strategy_en

12. https://commission.europa.eu/strategy-andpolicy/priorities-2019-2024/european-greendeal_en

13. https://www.reuters.com/sustainability/resistance-green-policies-around-europe-2023-08-10/; https://www.reuters.com/business/autos-transportation/eu-countries-poisedapprove-2035-phaseout-co2-emitting-cars-2023-03-28/

14. Almanya’nın elektriğinin %20’sini karşılayan son üç reaktörü iktidardaki koalisyon planlanandan bir yıl sonra Nisan 2023’te kapattı. 

15. Sean Sweeney, “The Energy Revolution Will Not Be Subsidized,” New Labor Forum,  Sonbahar 2018, https://newlaborforum.cuny.edu/2024/03/15/the-energyrevolution-will-not-be-subsidized/

16. https://www.cleanenergywire.org/news/two-thirds-germans-against-shutting-down-last-nuclear-power-plants-point-survey

17. https://www.cleanenergywire.org/factsheets/germanys-dependence-imported-fossil-fuels

18. Enerji dönüşümünün elektrik tedarikinin güvenliği, erişebilirliği ve çevresel uyumluluğu yönünden uygulanması hakkında rapor

https://www.bundesrechnungshof.de/SharedDocs/Kurzmeldungen/EN/2024/energiewende-en.html

19. https://www.tuedglobal.org/working-papers/wp13

20. https://www.ren21.net/our-twenty-yearanniversary/

21. http://ec.europa.eu/eurostat/statisticsexplained/index.php/File: Net_electricity_generation, EU-28,_2015_(%25_of_total,_based_on_Gwh)_YB17.png

22. https://www.statista.com/statistics/830641/countries-with-feed-in-tariff-adoptions-of-renewable-energy/

23. Council of the European Union, “Council Regulation (EC) No 1466/97 of 7 July 1997 on the Strengthening of the Surveillance of Budgetary Positions and the Surveillance and Coordination of Economic Policies,” Official Journal of the European Union, L 209, 2  Ağustos, 1997, https://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CONSLEG:1997R1466:20111213: EN:PDF

24. Fortuna’ya göre “Alman hane halkının elektrik harcamasının 2016’da 2007’e göre %50 artışla 1,060 avroya yükselmesinin en büyük nedeni ek ücretteki artıştır.  http://fortune.com/2017/03/14/germanyrenewable-clean-energy-solar/

25.  https://www.destatis.de/Europa/EN/Topic/Population-Labor-Social-Issues/Social-issuesliving-conditions/RentedAccommodation.html

26. https://www.cleanenergywire.org/news/climate-action-requires-economic-growth-proveit-doesnt-undermine-prosperity-scholz.

27. https://www.statista.com/statistics/1346301/electricity-price-development-households-germany/

28. https://countryeconomy.com/energy-andenvironment/electricity-price-household/germany

29. https://www.bundesregierung.de/breg-en/news/climate-and-transformation-fund-2066034

30.  https://windeurope.org/newsroom/news/german-onshore-wind-sees-record-auctionvolumes-permitting-improvements-and-crucial-new-port-investments/

31.  https://www.cleanenergywire.org/factsheets/german-onshore-wind-power-output-businessand-perspectives; https://gwec.net/wp-content/uploads/2023/04/GWEC-2023_interactive
pdf;  https://windeurope.org/newsroom/news/german-onshore-wind-sees-record-auction-volumes-permitting-improvements-and-crucialnew-port-investments/; https://windeurope.org/
newsroom/news/german-onshore-wind-seesrecord-auction-volumes-permitting-improvements-and-crucial-new-port-investments/

32. https://www.solarwirtschaft.de/en/home/

33. https://www.irena.org/Data/View-data-bytopic/Capacity-and-Generation/Country-Rankings; https://www.bundesnetzagentur.de/SharedDocs/Pressemitteilungen/DE/2024/20240103_SMARD.html?nn=659670

34. https://www.brookings.edu/articles/howdid-germany-fare-without-russian-gas/

35. https://newlaborforum.cuny.edu/2021/08/27/sustaining-the-unsustainable-why-renewableenergy-companies-are-not-climate-warriors/

36. https://www.cleanenergywire.org/news/scholz-promises-construction-four-five-windturbines-day-reach-2030-target; https://www.afd.de/energie-umwelt-klima/

37. 2013’te Alman hükümeti güneş enerjisi kurulumları için batarya depolama sistemleri maliyetinin %30’unu karşılayacağını duyurdu. https://interactanalysis.com/insight/analysis-of-energy-storage-policies-in-key-countries-germany/

38. https://www2.deloitte.com/us/en/insights/industry/power-and-utilities/global-renewable-energy-trends.html#endnote-sup-10. Almanya günümüzde 27 Avrupa Birliği ülkesindeki konut güneş enerjisi bataryalarının toplam kurulumunun %59’unu oluşturmaktadır. https://www2.deloitte.com/us/en/insights/industry/powerand-utilities/global-renewable-energy-trends.html#endnote-sup-10

39. https://www.intellinews.com/european-gasprices-continue-to-fall-amid-warm-weatherand-ample-lng-259870/; https://www.pvmagazine.com/2023/06/22/germanys-average-residential-pv-prices-rose-by-10-to-e1557-kw-in-q2/

40. https://www.msn.com/en-us/money/markets/chemical-industry-how-it-became-germanysweak-link-in-production/ar-BB1hYfqc; https://www.forbes.com/sites/jimvinoski/2024/02/29/
german-deindustrialization-is-a-wake-up-callfor-us-manufacturers/?sh=5564281c7c0c

41. https://www.forbes.com/sites/jimvinoski/2024/02/29/german-deindustrialization-isa-wake-up-call-for-us-manufacturers/?sh=5564281c7c0c

42. Katja Rietzler, Andrew Watt, and Ekaterina Juergens, “Germany Lacks Political Will to Finance Needed Public-Investment Boost,” Financing Investment in Times of High Public Debt: 2023 European Public Investment Outlook, ed. Floriana Cerniglia, Francesco Saraceno, and Andrew Watt (Cambridge: Open book Publishers, 2023), doi:10.11647/OBP.0386

43. Martin Brudermüller, Frankfurter Allgemeine Zeitung, 31 Mart, 2022,  https://www.theguardian.com/business/2023/feb/24/basf-cut-jobs-energy-crisis-germany-recession

44. https://cen.acs.org/business/finance/BASFcutting-back-main-site/101/web/2023/02

45. https://www.reuters.com/business/energy/losing-hope-rescue-some-european-solar-firmshead-us-2024-04-15/

46. https://iea.blob.core.windows.net/assets/ee01701d-1d5c-4ba8-9df6-abeeac9de99a/GlobalCriticalMineralsOutlook2024.pdf

47.https://single-market-economy.ec.europa.eu/system/files/2023-03/SWD_2023_68_F1_STAFF_WORKING_PAPER_EN_V4_P1_2629849.PDF

48. https://www.reuters.com/world/europe/eulaunches-anti-subsidy-investigation-into-chinese-electric-vehicles-2023-09-13/

49. https://www.thisismoney.co.uk/money/markets/article-13556217/China-warns-Europetrade-war-EV-tariffs.html

50. https://www.yahoo.com/news/china-is-makingcheap-high-quality-evs-why-does-the-us-wantto-stop-you-from-buying-one-200233940
html?guccounter=1; https://www.coxautoinc.com/market-insights/kbb-atp-december-2023/

51. ChatGPT June 27, 2024, https://chatgpt.com/c/380d51a9-fa7c-42a5-9d01-4614a85c8a8f

52.https://www.europarl.europa.eu/RegData/etudes/IDAN/2023/740087/IPOL_IDA(2023)740087_EN.pdf.

53. https://www.ft.com/content/b9e7e292-8ac6-45c9-8098-8318ddb83256; https://www.9dashline.com/article/the-real-reason-europe-dislikes-theinflation-reduction-act; https://www.reuters.com/business/energy/eu-investigate-chineseturbine-suppliers-wind-parks-2024-04-09/; https://www.reuters.com/business/eu-probeschinese-subsidies-imports-2024-04-19/

54. https:/ /www.euronews.com/my-europe/ 2024/05/17/first-ruling-farmer-protestersto-shake-blocs-agriculture-policy

55. https://www.reuters.com/world/europe/germanys-coalition-agrees-changes-green-heating-law-after-dispute-2023-06-13/

56. https://www.dw.com/en/germany-is-it-better-tospend-on-defense-or-on-welfare/a-68311137

57. https://www.thedrive.com/news/germany-saysno-to-eus-2035-ice-ban-others-may-follow; https://www.spglobal.com/commodityinsights/en/market-insights/latest-news/oil/032723-german-car-makers-welcome-eu-deal-to-allow-efuels-in-new-ice-cars-after-2035

58. https://www.politico.eu/article/discontent-eugreen-deal-climate-change-backlash/

59. Sweeney, “The Energy Revolution Will Not Be Subsidized.”

60. Sean Sweeney, “Beyond Recovery: The Global Green New Deal and Public Ownership of Energy,” TUED Working Paper 16, September 2023 https://www.tuedglobal.org/
bulletins/beyond-recovery-the-global-greennew-deal-and-public-ownership-of-energy


Özgün Metin 

Sean Sweeney, The Dark Doldurums : Has Germany’s Energy Transition Reached a Dead End?, 12 Eylül 2024

https://newlaborforum.cuny.edu/2024/09/12/the-dark-doldrums-has-germanys-energy-transition-reached-a-dead-end

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler