spot_img
spot_img
Ana SayfaSeçtiklerimizYeşil kapitalizme direnmek zorundayız - Kemal Demirtaş

Yeşil kapitalizme direnmek zorundayız – Kemal Demirtaş

Nadir toprak elementleri (NTE) terimi, kimyasal özellikleri birbirine benzeyen ve teknolojik aletler için oldukça kullanışlı optik, elektromanyetik ve katalitik özelliklere sahip 17 metali kategorize etmek için kullanılıyor. Nadir toprak elementleri sıklıkla “modern endüstrinin  vitamini” veya “yeni petrol ve gaz” diye anılıyor. NTE’ler ile daha dayanıklı, verimli, hızlı ürünler daha mikro düzeyde üretilebildiği için savunma sanayisinde (füze güdümü, radar ve sonar teknolojisi) ve elektronik aletlerde (akıllı telefonların ekranları, ses sistemleri, yarı iletkenler) tercih ediliyor. Termal kararlılıkları yüksek olduğu için katalizör teknolojisinde sıklıkla kullanılıyor. Son yıllarda daha dayanıklı güneş paneli hücrelerinin üretilmesinde, rüzgar türbinlerinin daha verimli çalışmasını sağlayan sabit mıknatıslarda, elektrikli araçların bataryalarında gerekli oldukları için yenilenebilir enerji teknolojisinde çokça kullanılıyorlar. 

NTE’deki nadir ismi ise dünya üzerinde az miktarda rezervleri oldukları için değil belli bir bölgede yüksek derişimde bulunmamalarından geliyor. Yoksa bazı NTE türleri altın ve gümüşten daha çok rezervi bulunuyor. NTE’ler altın, gümüş, bakır madenleri gibi doğada saf halde bulunmuyorlar. Reaktiviteleri yüksek olduğu için doğada kompozit halde bulunuyorlar. Bu yüzden de madenden çıkarıldıktan sonra kullanım amaçlarına bağlı olarak rafine edilmeleri gerekiyor. Rafine edildikten sonraki halinin de işlenebilmesi için ileri seviye teknolojik üretim araçlarına ihtiyaç duyuluyor. Bu yüzden NTE sektöründe kâr elde edebilmek için gelişmiş bir altyapı, NTE’lerin çıkarılması ve işletilmesi hakkında fazlaca bilgi birikimi gerekiyor. Bazı NTE’lerin bulunduğu mineraller uranyum ve toryum gibi radyoaktif elementler de içeriyor. Artan NTE madenciliğine bağlı olarak Çin, ABD, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerde ciddi çevre ve insan sağlığı sorunları oluşmaya başladı.12

Güncel durumda dünyada bilinen ve kullanılabilir en büyük nadir toprak elementi rezervi Çin’de bulunuyor. Çin, NTE pazarında neredeyse tekel denebilecek kadar üstün durumda. Şu anki NTE madenciliğinin yüzde 60’i Çin’de yapılıyor. NTE’lerin rafine edilip işlenmesinin ise yüzde 90’ı Çin tarafından yapılıyor. Yaklaşık yetmiş yıldır NTE sektöründe aktif olan Çin, NTE’lerin rezervden çıkarılması, rafine edilmesi ve işlenerek elde edilen teknolojik ürünlerin üretiminde -özellikle sabit mıknatıslarda- rakiplerine göre çok daha üstün bir konumda ve büyük bir bilgi birikimine sahip.3 Çin’in NTE alanında 25.000’den fazla patenti bulunuyor.4 Çin hem NTE madenciliği ve işlemesindeki dominasyonunu korumak hem de ABD tarafından uygulanan ekonomik yaptırımlara cevap vermek için NTE üretimi ve ihracatında bazı düzenlemeler yaptı. Geçen sene yapılan bir düzenlemeyle NTE madenleri devletin olduğu ilan edildi ve ABD’nin bazı yaptırımlarına karşı olarak şirketlerin diğer ülkelere NTE üretimiyle ilgili teknoloji ihracatı yapması yasaklandı. Yine geçen yıl galyum, germanyum ve grafit elementlerinin ihracatına kısıtlama getirdi. Tayvan’a silah sattıkları gerekçesiyle bazı silah şirketlerine NTE satışını yasakladı.5

Fig 1. Ülkelere göre nadir toprak elementi rezervi (ton)6

Çin’in nadir toprak elementi sektöründeki egemenliğini kırabilmek ve alternatif bir tedarik zinciri oluşturmak için NTE arz ve talep eden bazı ülkeler ABD öncülüğünde mineral security partnership (MSP) etrafında bir araya geldiler. MSP’de NTE’ler dışında kobalt, lityum, grafit ve nikel madenlerinin de tedarik zincirinin geliştirilmesi hedefleniyor. 

MSP 14 ülkenin bir araya gelmesiyle kuruldu: ABD, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Kanada, Avustralya, Norveç, İsveç, Estonya, Finlandiya, Japonya, Güney Kore ve Hindistan. 2024 Haziran ayında MSP’ye NTE rezervlerine sahip sekiz üye daha katıldı: Arjantin, Grönland, Kazakistan, Meksika, Namibya, Peru, Ukrayna ve Özbekistan. Çin’e rakip NTE tedarik zinciri oluşturabilmek için yeni NTE rezervleri bulmak dışında NTE çıkarılması ve işlenmesi alanlarında da yoğun bir ArGe çalışması yürütülmesi gerekiyor.

MSP ile geliştirilecek projelerle hem NTE rezervi bulunan ülkelerdeki NTE çıkarılması ve NTE işlenmesi için gerekli yatırımı sağlayacak hem de NTE talep eden ülkeler için Çin’e alternatif bir tedarik zinciri oluşturulmuş olacak. Şimdiden MSP kapsamında NTE’lerin çıkarılması, işlenmesi ve geri dönüşümüyle ilgili 32 proje hazırlandı ve Zambiya, Avustralya ve ABD’deki maden çalışmalarında önemli eşiklerin aşıldığı açıklandı. Geçen Eylül ayında düzenlenen forumla Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, Filipinler, Sırbistan, Zambiya ve Türkiye de MSP’ye katıldı.7

2022’de Eskişehir’in Beylikova ilçesinde 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi keşfedildi. Maden rezervi açıklandıktan sonra madeni çıkaracak tesisi kurmak ve işletmek için uluslararası büyük maden şirketleri ülkeye davet edilmişti. Buradaki madenden barit ve florit gibi mineraller ve nükleer enerji üretimi için kullanılan radyoaktif element toryum çıkarılması planlanıyor.8 NTE’lerin çıkarılması ve işlenebilmesi için büyük bir altyapı yatırımına ihtiyaç duyuluyor. 

AB, 2022’de Munzur Üniversitesi Nadir Toprak Elementleri Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesindeki NTE’lerle ilgili bir Ar-Ge projesini fonladı.9 Şu anda işleyen pilot tesisin geliştirilmesi planlanıyor. İki yıldır Türkiye-Çin görüşmeleri sürüyordu. 2024’ün Temmuz ayında Türkiye ile Çin arasında NTE’lerle ilgili başkanlar düzeyinde bir görüşme oldu. Türkiye, Eylül ayındaki MSP forumuna katılmış olsa da Ekim ayında enerji bakanın NTE’lerle ilgili görüşmek için Çin’e gideceği söyleniyor.10 NTE yarışında hangi taraf ile ilerleneceğinden bağımsız olarak bütün hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda keşfedilen NTE rezervinin Türkiye’yi NTE yarışında çok önemli bir pozisyona taşıyacağına ve ekonomik kalkınmaya büyük katkı sağlayacağını sıklıkla vurguluyor.

13 Şubat 2024’te Kanada’lı maden şirketi SSR Mining’in işlettiği İliç’teki madende siyanürlü toprağın altında kalarak 14 işçi ölmüştü. Aynı zamanda bu maden faciası çok yüksek oranda siyanürün Fırat Nehri’ne karışmasına sebep oldu, bu doğa tahribatının ileride büyük sonuçları olacak. Fernas Madencilik işçileri hem sendikaya üye olduğu için işten çıkarılan arkadaşları için hem de maruz bırakıldıkları kötü çalışma koşullarına karşı Soma’dan Ankara’ya yürüdüler.

Eskişehir’deki rezervin keşfinin üstüne hükümet yetkililerinin vadettiği “ekonomik büyüme” ve “ekonomik kalkınma” gibi terimler SSR Mining gibi uluslararası maden tekelleri, SSR Mining’in yerli ortağı Çolak Holding gibi sermayedarlar, Ferhat Nasıroğlu gibi sermayedarların devletteki temsilcileri için kâr demekken, madenciler ve tüm emekçiler için daha çok sömürü, daha çok sefalet, daha çok ölüm ve iş kazası anlamına geliyor. Bölgedeki köylüler için yıllardır üstünde yaşadıkları toprağın kirletilmesi, sularının zehirlenmesi ve göçe zorlanma anlamına geliyor. 

Nadir toprak elementleri rüzgar türbinlerinin çalışmasını sağlayan mıknatısların ve elektrikli arabaların bataryalarının üretimi için çok önemli. Bu yüzden NTE’ler de daha temiz ve yeşil enerji, sürdürülebilirlik etiketleriyle birlikte pazarlanıyor. Günümüzde NTE’ler için verilen mücadelenin de temiz bir doğaya, insanlığa faydalı teknolojilere değil daha çok savaşa ve sömürüye yol açacağını ve emperyalistlerin mevcut krizi yine çözemeyeceklerini geçtiğimiz yüzyıldan biliyoruz. 

Geçen Ağustos ayında, Avrupa’daki en büyük lityum rezervinin işletmesinin maden devi Rio Tinto’ya verilmesi üzerine, Sırbistan halkı asla alamayacağı elektrikli araçların üretimi için doğanın talan edilmesine karşı Belgrad’da sokaklara çıktı.11 Türkiye’de ise Sivas’ta Koç’un, İkizdere’de Cengiz’in, Akbelen’de Limak’ın madencilik projelerine karşı başlayan direnişler büyük oranda bölge halkının katılımıyla sınırlı kaldı. Hepimize ait olan ormanlar, sular, doğal kaynaklar sömürü düzenin genişletilmesi için bir avuç sermayedara peşkeş çekiliyor. Bize düşen ise daha temiz enerji ve gelecek vaat eden ama topraklarımızı yok etmek isteyen yeşil kapitalizme karşı Sırbistan’da yapıldığı gibi hep birlikte direnmektir.

Kaynak: e-komite

  1. Balaram, V. (2019). Rare earth elements: A review of applications, occurrence, exploration, analysis, recycling, and environmental impact. Geoscience Frontiers, 10(4), 1285–1303. https://doi.org/10.1016/j.gsf.2018.12.005. ↩︎
  2. https://enerji.gov.tr/bilgimerkezi-tabiikaynaklar-nadirtoprakelementleri ↩︎
  3. https://www.eurasiantimes.com/chinas-grip-on-rare-earths-challenges-global-efforts/ ↩︎
  4. https://www.scmp.com/business/companies/article/3019290/chinas-war-chest-rare-earth-patents-give-insight-total ↩︎
  5. https://asiatimes.com/2024/07/china-tightening-its-grip-on-leaky-rare-earth-supplies/ ↩︎
  6. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, 2017, Şahiner M., Akgök Y.Z., Arslan, M., Ergin, M.H., Dünyada ve Türkiye’de Nadir Toprak Elementleri (NTE) ↩︎
  7. https://www.state.gov/joint-statement-of-the-minerals-security-partnership-principals-meeting-2024/ ↩︎
  8. https://yeniyasamgazetesi6.com/turkiye-mspye-alindi/ ↩︎
  9. https://ab.gov.tr/turkiyenin-nadir-toprak-elementleri-nte-arastirma-ve-yenilik-kapasitesinin-gelistirilmesi_53434.html ↩︎
  10. https://harici.com.tr/cin-ile-turkiye-arasinda-nadir-toprak-elementleri-ortakligi-kurulabilir/ ↩︎
  11. https://medyascope.tv/2024/08/12/sirbistanda-lityum-madeni-projesine-karsi-protestolar-buyuyor/ ↩︎
spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler