Ezgi Gözoğlu
Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan Fernas Madenciliğe ait maden ocağında Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’na üye altı işçinin işten atılmasıyla başlayan direniş 10 günü geride bıraktı.
AKP Batman Milletvekili ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma Komisyonu üyesi Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas Holding işletmelerinden biri olan Fernas Madencilikte çalışan işçilerden bir kısmı çalışma koşullarının hayati risk taşıması, maaşların bölge düzeyinin altında olması gibi nedenlerle Bağımsız Maden-İş’e farklı zamanlarda üye oldular. Altı işçinin sendikaya üye oldukları için işten atılmaları üzerine Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlü işçiler üretimi durdurarak direnişe başladı.
Direnişin talepleri ise şu şekilde sıralandı:
- Sendikaya üye olduğu için işten atılan işçiler geri alınsın.
- İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri tam ve eksiksiz olarak uygulansın.
- Ücretlere Soma havzasının ortalaması göz önüne alınarak zam yapılsın.
Bir araya gelen 70 kadar işçi maden ocağında işleri durdurdu. İşçiler “işçiyiz, haklıyız, kazanacağız” sloganlarıyla ocak önünde beklemeyi sürdürdüler. Direnişin 2.gününde Fernas Madencilik Genel Müdürü Serkan Güncü suçunu itiraf etti. Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’na önce telefonda sonrasında da yüz yüze sendika hakkında konuşan Serkan Güncü; sendikanın zorla para karşılığı üye yaptığını iddia etti. Konuşmayı direnişçilere anlatan Vekil Bakırlıoğlu, Bağımsız Maden-İş Başkanı Gökay Çakır’ın sadece Şahin model bir arabası ve evi olduğu cevabını aldı.
Direnişin 2. gününün gecesinde ocakta nöbette olan 70 kadar madenci ve sendikanın genel başkanı Gökay Çakır gözaltına alındı. Bunun üzerine gece vardiyasında bulunan madenciler ocakta nöbeti devam ettirdi. Kolluk kuvvetlerine ifade vermeyi reddeden 70 madenci sabaha karşı serbest bırakıldı.
Bütün bir ocak olarak direnen Fernas Maden işçilerinin direnişinin 3. gününde Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu bir konuşma yaptı. Aksu konuşmasında 301 madenci için 4,5 yıl hapis yatıldığını hatırlattı ve ekledi: “Bu kavga iki sınıfın kavgası; işçi sınıfıyla zenginlerin, holdinglerin kavgası.”
Bu sırada kamuoyunda yankı bulan direniş Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun zenginliğini ve kamu ile ortaklığını bir kez daha ortaya serdi. Nasıroğlu’nun şu ana kadar kamudan 7 milyon 333 bin TL değerinde 20 ihale aldığı ortaya çıktı. Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu da bir konuşmasında vekil Nasıroğlu’nun işlerini sayarak zenginliğini ifade etti.
Madenci aileleri, çocukları direnişin 5. günü direnişe katılmak için yola çıktılar fakat yolları jandarma tarafından kesildi. Jandarma yürümek isteyen ailelerin önüne barikat kurdu. Ailelerden fenalaşanlar oldu. Direniş alanında ailelerin yanına geçen Genel Başkan Gökay Çakır ve Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu barikatı açmaya çalışırken gözaltına alındı. Peşi sıra iki madenci ve bir madenci eşi de gözaltına alındı. Gözaltına alınmadan önce alanda konuşan Durmuş Olgunsoy söyle dedi:
“Ben madende Ferhat Nasıroğlu gibi çalıştım. 25 gün öncesine kadar ben sendikalı değildim. Sendikaları bizi satıyorlar diye sevmiyordum ama bu sendikanın işçiyi satmadığını öğrendim. Bizim cebimizde para yok, ilk gün 2 kilo domates alabildik, evden salça peynir getirdik.”
Gözaltına isyan eden sendika yöneticisi Ali Söğüt ise mücadelelerini “Hangi kanuna mukavemet ettik? Patronun kanununa mı? Holdinglerin kanununa mı? Evet” sözleriyle anlattı.
Biz burada ‘Patrona kıyak, işçiye yasak’ devriyle mücadele ediyoruz
Gözaltına alınanların serbest bırakılmaması üzerine Soma Millet Bahçesinde nöbet başladı. Kamuoyuna dayanışma çağrısı yapıldı. Ertesi gün Soma Adliyesi önüne giden madenciler, aileler, dayanışmaya gelen emek dostları, sendika avukatları ve yöneticileri açıklamalar yaptılar. Sendika avukatlarından Mert Batur: gözaltındaki müvekkilleriyle görüştürülmediklerini ve bunun savcı talimatı olduğunu ifade etti. Türkiye Barolar Birliğine çağrı yapan Batur: “Biz burada ‘Patrona kıyak, işçiye yasak’ devriyle mücadele ediyoruz” dedi.
Gözaltına alınanlar serbest bırakılmazken maden önündeki işçilerin de oradan ayrılmasına izin verilmedi. Yemek getiren araçlara ceza kesildi. Savcıya, kolluk kuvvetlerine, patrona uyarılarını yapan sendika gözaltına alınanların serbest bırakılmaması ve taleplerinin kabul edilmemesi üzerine insanlık dışı çalışma koşullarını içeren madende çekilmiş videoları sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı.
Dayanışma çağrılarına kulak veren kurumların girişimiyle gözaltında bulunan sendika başkanı, örgütlenme uzmanı ve iki madenci ile avukat görüşü gerçekleştirildi. “Ya saygın bir uzlaşı ya tavizsiz direniş” şiarıyla Fernas Madencilik önüne tekrar çağrı yapıldı. Gözaltıların serbest bırakılması için millet bahçesindeki nöbet gece gündüz sürdürüldü.
2 günlük gözaltı sonrası Bağımsız Maden-İş Genel Başkanı Gökay Çakır, Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu ve iki madenci yurt dışı yasağı ve haftada bir imza adli kontrolüyle serbest bırakıldıktan sonra adliye önünde konuşma yaptılar.
Genel Başkan Gökay Çakır kendilerini korkutma çabası olduğunu fakat korkuyu Ali Faik ve Tahir Çetin’in kayıplarıyla bıraktığını ifade etti ve ekledi “Soma’da beş büyük firma var. Bu firmalardaki bir avuç insana binlerce insanı köle yapmaya çalışıyorlar. Kimseyi köle yaptırmayacağız. Bizim geri adımımız yok.”
Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu ise konuşmasında sendikal özgürlük var gibi oyun oynanmasına gerek olmadığını ifade etti. Aksu; “Kapalı odalarda Bağımsız Maden-İş aleyhine konuşmaya gerek yok. Duyuyoruz, ayıptır. Doğrudan yapın, doğrudan kapatma davası açın. Biz harbiyiz, biz açığız. Kriminalleştirmeye çalışıyorsunuz, bulamıyorsunuz, üzülüyoruz size. İnceleyin genel başkanın telefonunu, gecenin 3’üde, 11’inde madencilerden aramalar göreceksiniz” dedi.
Gözaltında tutulan Madenci Mustafa Aydoğan Serkan Güncü’den davacı oldukları halde koltuğunda oturduğunu hatırlattı ve söyle dedi: “Tek tek hiçbir suçumuz olmadığını kabullendiler. Tek suçumuz bize sahip çıkan, bize doğru yolu gösteren sendika ile Fernas A.Ş’den hakkımızı istemek.”
İki gün keyfi olarak gözaltında tutulan madenci Durmuş Olgunsoy: “Biz suç işlemedik. Karşı taraf kanuna uymadı, sendikaya üye olduk diye bizi işten attı. Biz cezalandırıldık fakat müdür hala yönetici pozisyonunda orada duruyor.”
Gözaltına alınanların Soma Adliyesinden çıkmasının ardından Fernas Madencilik önünde tekrar buluşuldu. Fernas Madencilik Genel Müdürü Serkan Güncü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan edindiği bilgileri sosyal medyada paylaşarak suç işlediğini sosyal medya aracılığı ile itiraf etmiş oldu. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun bakanlık tarafından çiğnenip çiğnenmediğinin sosyal medyadan yoğun şekilde sorulması üzerine bakanlık açıklama yaptı. Açıklamanın sorulan sorulara cevap vermemesi ve yetkin bir soruşturma yürütülmemesi üzerine Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, bakanlığa üç soru daha yöneltti. Benzer sorunlar yaşayan ve şüphelerinin aydınlatılmasını isteyen başka direnişçi sendikalar da cevap beklediklerini sosyal medya hesapları üzerinden dile getirdiler.
Bağımsız Maden-İş, sendikal nedenle işten atılma gerçeğini ses kaydıyla bir kez daha kamuoyu ile paylaştı. Bağımsız Maden-İş sorularının cevaplarını beklerken Fernas Madencilik önünde direnişi sürdürme kararlığına devam etti. Sendika Başkanı Gökay Çakır yolun açılmasını beklerken söyle seslendi:
“Bir avuç insana bin avuç insanı köle etmeye çalışıyorlar. Görüntüsü de bu işte. Biz yolu kapattık mı? Hayır. Yolu Jandarma kapattı ama biraz sonra yolu kapattınız diye gözaltına alırsınız. Ama biz hak istiyoruz. Bu işçiler söke söke haklarını alacaklar. Terazi eşittir komutanım. Terazi şaştıysa o zaman dengeler bozulur. Birgün sizde kalırsınız bozulan terazinin altında. Bu yol açık, bu yol karayolu, beş tane köy var ama sen getirdin buraya jandarmayı diktin karşıma. Kimi savunuyorsunuz?”
Bu sırada Jandarma ve sendika avukatı arasında geçen diyaloglarda karayolunun çalışanlara serbest olduğu, direnişçilere işe kapalı olduğu ifade edildi. Yol direnişin 9. gününde mücadele ile açıldı.
Direnişin 10.gününde yüzlerce madenci ve aileleriyle Fernas Madencilik önünde taleplerinin karşılanması için buluştu. Madencileri gözaltılarla, yollarını keserek, iftira atarak yıldıramayan Fernas Madencilik bu sefer de işçileri tutanakla tehdit etti. Maden önünde direnen işçilere “devamsızlık” gerekçesiyle tutanak tutulduğu söylendi. İşçiler ise taleplerini yineledi ve bir müfettişin gelip madende denetleme yapmasını istediklerini söylediler. Madenciler ve aileleri geceyi maden ocağı önünde geçirdiler.