Boran Mergen
Çankırı Yakınkent Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Sumitomo Rubber Ako Lastik Sanayi ve Tic. A.Ş. işletmesinde, Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş)’in örgütlü olduğu işçiler, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine grev başlattılar. Bu grev, işçilerin ücret ve sosyal haklar gibi önemli maddelerde anlaşma sağlanamaması nedeniyle başladı. Umut-Sen olarak direnişlerine destek olmak için yanlarındayız.
Sumitomo’da lastik işçilerinin grevini daha iyi anlayabilmek için 2013 yılının sonunda fabrikanın kuruluşu ve 2019 yılında işçilerin sendikalaşmasının önünü açan sürecini anlamak gerekiyor.
Sumitomo Rubber Ako Lastik Sanayi ve Tic. A.Ş., 2013 yılının sonuna doğru kurulan Japon menşeli bir fabrika. Kendilerine EMEA bölgesi (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgeleri) için üretim üssü olma hedefi koyuyor. Türkiye’nin en büyük lastik üretim kapasiteli fabrikalarından olan bu şirket, İç Anadolu’da, bulunduğu bölgenin öncü ve lokomotif firması olarak kendini tanımlıyor. Tabi bu hedefler ve tanımlamalarının ardında binlerce lastik işçisinin alınteri var. Kuruluş aşamasında işçilere kârdan pay verileceği ve daha iyi ücretler sağlanacağının sözü verildi. Ancak bu sözler tutulmadı. 2019 yılında işçiler Petrol-İş’de örgütlendiler ve Petrol-İş sendikası yetki aldı. Böylelikle daha iyi çalışma koşullarının sağlanabilmesi için sendikalaşma süreci başladı. 2019 yılından beri iki TİS yapılırken üçüncü TİS’te anlaşma sağlanamadı. 2022 ve 2023 yıllarında asgari ücrete iki kez yapılan zamlar ve enflasyonun etkisi, işçilerin maaşlarının alım gücünün düşmesine sebep oldu. Şu an adıkları maaşlar açlık sınırının altında. İşçilerin geçim kaygısı var. İşçinin geçim kaygısı varken üst düzey yöneticiler ve patronlar lüks araçlar kullanıyor. Çok iyi şartlarda yaşıyorlar. Hal böyleyken Petrol-İş öncülüğünde işçiler yeni toplu iş sözleşmesi ile lastik emekçilerinin maaşlarının iyileştirilmesini istiyolar.
Ocak ayından beri süren müzakerenin 28 Mayıs’ta yapılan son görüşmede işveren, hemşire ve sağlık memuru gibi mesleklerin maaş skalalarına bakarak, “Siz bizden çok istiyorsunuz, neyinize yetmiyor?” diyerek işçilerin taleplerini küçümsedi. Ancak, günün 12 saatini çalışarak emeğini veren işçiler bu tavra karşı birleştiler. Lastik emekçileri, karbon karasını ciğerlerine çekerek çalışıyor ve bu ağır şartlarda haklarını istiyorlar. 5 aylık müzakereler sonucunda bir anlaşmaya varılamadı ve 30 Nisan itibarıyla grev ilan edildi. 29 Mayıs’ta öğle saatlerinde 2400 çalışan ile grev başladı, vardiya sisteminden kaynaklı olarak 1500 işçi grev uygulamasına katıldı. Grev sadece ücret artışı taleplerini değil, aynı zamanda sosyal haklar konusundaki talepleri de içeriyor. Toplamda 15 madde üzerinde anlaşmaya varılamadı. Mesela sendika temsilcileri içeride sosyal tesis olduğunu ama fabrika içinden o tesise gitmek için öğle aralarının yürüyerek harcamak zorunda oldukları için gidemediklerini söylüyorlar. Sadece beyaz yakalıların erişim imkanı var. İşçilerin erişebileceği herhangi bir dinlenme alanı bile yok. 5 aylık görüşmelerde masada çözüm bulamayan Petrol-İş’in işçilerle birlikte tüm bunlara en iyi yanıtı grev ve direnişler oldu!
Patronların Anadolu’nun ortasında, bozkırda yapılamaz sandıkları grev başladı. İşçiler yılgın değil. 13 gündür büyük bir iradeyle 24 saat boyunca dönüşümlü olarak fabrika önünde nöbet tutuyorlar. Çankırı’da böylesine bir grev olması çevrede bulunan fabrika ve iş yerlerinin patronlarına öyle bir korku sarmış ki servisler yollarını bir kaç kilometre uzatmak pahasına Sumitomo’nun önünden geçirmiyor. Bu gibi yöntemler zaten alışık olduğumuz yöntemler. Direnişin bulaşıcı olduğunu onlar da çok iyi biliyor. Bu gibi işçileri birbirinden uzaklaştırma yöntemleri yeterli değil. İşçiler birbirine örnek oluyor. Ses çıkarmaya devam ediyorlar.
Üretimden gelen güçlerini kullanan Sumitomo işçilerine yoksulluğu bile çok gören holding sahiplerine karşı, emeklerinin karşılığını almak için kararlılıkla sürdürülen bu grevde, patronlara karşı haklı taleplerinin yanındayız. Sumitomo işçileri ve tüm direnişlerde, zenginliklerini işçilerin emeği üzerinden kat be kat artıranlara karşı kararlılıkla mücadele sergileyen tüm işçilere selam olsun!
Anadolu’nun ortasında bozkırda hiçbir işçi kimsesiz değil. Umut-Sen olarak tüm emek dostlarını Sumitomo işçileriyle dayanışmaya çağrıyoruz!