spot_img
spot_img
Ana SayfaDepremÜmit Şimşek deprem bölgesine gittiği için işten atıldı

Ümit Şimşek deprem bölgesine gittiği için işten atıldı

İstanbul Esenyurt’ta bulunan Coca-Cola’ya bağlı Piya Gıda’da çalışırken sendikal faaliyet yürüttüğü ve 6 Şubat depremleri ile dayanışmak için işverenden izin alarak deprem bölgesine gittiği için işten atılan Ümit Şimşek sorularımızı yanıtladı.

-6 Şubat depremlerinden sonra deprem bölgesine gitmeye nasıl karar verdiniz?

6 Şubat sabahında kalktığımda büyük bir deprem felaketiyle uyandım. Sabah işe gittim, sosyal medyayı işteyken takip ediyordum ve yardım kampanyaları başladığını gördüm. İşten sonra sonra Esenyurt’ta yardım toplamaya başladık. Okmeydanı’nda bulunan Munzur Çevre Derneği’ne götürdük ve orda gece saat 12’ye kadar dernek üyeleriyle beraber koli hazırladık. 2 günüm şöyle geçti; Sabah işe gidiyorum, akşam derneğe gidiyorum, gıdaları koliliyoruz, tırları yüklüyoruz, sabah tekrar işe gidiyorum. Sosyal medyada enkaz altında kalan insanlarımızın çığlıklarını duyuyordum, -25 derecede dışarıda kalan çocukların çaresiz bakışlarını görüyordum. Evde uyuyamıyordum. Şirket müdürünü arayıp izin istedim. İzin verdi. Gece 3’de çadır taşıyan bir kamyonla yola çıktım. Beni oraya götüren insanların çığlıklarıydı. Gittim. Pişman değilim. Bugün olsa yine giderim.


-Patronun deprem bölgesine gitmenize tepkisi ne oldu?

İşyerinde (Coca-Cola bayiisinde) sendikal faaliyet yürüttüğüm için patronla 1 senedir konuşmuyorduk. Dedikleri tek şey “sen maddi desteğini yapmışsın, sen gitmek istiyorsun da gidersen bayiideki işler ne olacak?”

-İş akdiniz hangi gerekçe ile sonlandırıldı ve hangi madde ile sözleşmeniz feshedildi?

İş akdimin sonlandırılması için sunulan gerekçe devamsızlık. 7 gün ihbar name çekmişler, ben o sırada deprem bölgesindeydim. Kardeşim beni aradı. ihtarnameye göre 10 gün işe izinsiz gitmemişim, 3 gün içinde gidip yazılı savunmamı vermem gerekiyormuş. İzin aldığım personel müdürünü aradım. “İzin kağıdına imza atmadan gitmişsin” dedi. “Durum acildi, gittim. Sizden izin aldım.” dedim. Patronları aradım kimse cevap vermiyor. Muhasebede patronun yeğeni çalışıyor. Onun aradım o da açmadı. Hiçbir yetkili telefonuma cevap vermedi. İhtarname eve gittikten 3 gün sonra yazılı savunma götürdüm. Savunmamı okumadılar bile. Patronlar demiş zaten “çıkışını verin” diye. Ben oraya keyfime gitmedim sonuçta. İnsanlığımı yaptım. Kim olsa aynısını yapardı. Ben deprem bölgesine gittim, oradaki insanlarla dayanıştım. İnsanlığımı yaptım. Onlar da beni deprem bölgesine gittiğim için kapının önüne koydular. Onların insanlığı da buymuş.


-İşten atıldığınızı nasıl öğrendiniz?

Zaten patronlar “çıkışını verin” demiş. Çünkü ben bunlar için tehlikeyim çünkü sendikal faaliyet yürütüyordum. Şeker-İş üyesiyim, orda örgütlenme yapıyordum. Bu yüzden hedefteydim. Biliyordum ama deprem sürecinde ben insanların acılarını sarmak için deprem bölgesinde çalışmalar yaparken bunlar beni çıkarma peşindelermiş. Ben her zaman diyorum, patronlardan dost olmaz.


-Yaşadığınız haksızlık hakkında aldığınız tepkiler nasıl?

Ailem, arkadaşlarım çok destek oldu. Sonuçta deprem 10 ili etkiledi. Mecburi gitmeliydim. Dünyanın her tarafında yardımlaşma oldu bu süreçte. Demokrat, aydın deyip reklam yapanları da gördük. Gerçekten bu yardımları yapanların çoğu da asgari ücretle çalışanlar, biliyoruz. Dayanışmanın önemini gördüm bir kez daha. Her zaman söylediğimiz gibi “dayanışma yaşatır.” Bundan sonra da yine deprem bölgelerine gıda ihtiyaç listelerini dayanışmayla yine toplayıp götürmeye devam ediyoruz. Patronlar sadece bizleri köle olarak görüyorlar ama bizler olmasak onlar bir hiçler.


-Bundan sonrası için yaşadığınız bu haksızlık hakkında yapmayı planladıklarınız nelerdir?

Ben Coca-Cola da çalışıyordum çalıştığım bölgede deprem bölgesine gittim diye işten atıldığımı anlatan bir bildiri çıkarttım, esnaflara dağıttım. Konuştuk. İnsanlar bildiriyi okuduğunda “biz artık onlarla çalışmayacağız” dediler.

2 kere basın açıklaması yaptım. Her yaptığımda 2 otobüs çevik kuvvet getirdiler. Şirket kepenklerini indirdi içerdeki kimse beni görmesin diye. Pandemi döneminde patronlar müdürler fabrikaya gelmişti, toplantı yapmıştık ve o zaman bize “bu zor süreci hep beraber anlatacağız bir şey olursa, bir ihtiyacınız olursa yanınızdayız” diyorlardı ama şimdi 10 ilde büyük bir deprem oldu, can kayıpları çok, ben dayanışma amaçlı yardıma gidiyorum, geliyorum işten atlıyorum. Şimdi bir daha sesleniyorum; hani zor süreci beraber atlatacaktık? Nerede? Sizler para için insanlığınızı unutmuşsunuz. Mücadelemi hakkımı alana kadar sürdüreceğim. Vazgeçmek yok. İşçiler örgütsüz olduğu için patronlar rahat. Onun için nerede çalışırsam çalışayım sınıf mücadelesi yürüteceğim. Bazı haklar mücadele ederek alınır. Bu yüzden ben Serkan Yılmaz ile beraber bu mücadeleyi büyüteceğiz. Bütün sınıf mücadelesi yürüten sendikalara seslenmek istiyorum; birlikte güç doğar, işçilerin birliği sermayeyi yenecek!

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler