MESS’le yürütülen ve uyuşmazlıkla sonuçlanan toplu sözleşme süreci sonunda, Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu fabrikalarda 23 Ocak Pazartesi’ye grev kararı alınmıştı. Grev gününe kadar Schneider Enerji fabrikası dışında bütün diğer fabrikalarda anlaşma sağlandı. Anlaşma sağlanmayan Schneider Enerji fabrikası işçileri dün sabah greve çıkmıştı. Dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi gazetede yayınlanan kararı ile grev ‘milli güvenliği bozucu’ nitelikte bulunarak yasaklandı. Schneider Enerji işçileri yasağı tanımayarak 2. gününde kararlılıkla greve devam ediyor.
Grev sürecini Birleşik Metal-İş Gebze 2 nolu şube genel sekreteri Engin Kulu ile konuştuk.
Greve nasıl çıktınız onu sorayım öncelikle. Nasıl başladı?
Grev için MESS ve 5 fabrika ile toplu sözleşmeler hazırladık. MESS ile bütün fabrikalar ayrı ayrı görüşerek toplu sözleşmelerini sürdürdüler. 4 tane fabrikamız anlaştı. Schneider Enerji fabrikasıyla henüz bir anlaşma sağlayamadık. Biz de bu işin masada çözülmesi için greve çıktık. Biz müzakereyi hala bekliyoruz. Gelmediği takdirde arkadaşlarımız greve devam edecek diye düşünüyoruz.
Diğer fabrikalar ile bir anlaşma oldu, bu fabrikada anlaşmaya varılmamasının sebebi nedir, işçiler koşulları mı kabul etmedi?
Diğer fabrikalarda saat ücret ortalamasında tutarsızlıklar var. Ortalamanın altında ya da 3-4 bin yukarısında seyreden bir durum var. Bu fabrikanın saat ücret ortalaması 44-48 lira civarında. Diğer fabrikalarda saat ücreti 47 liraya gelen var. Tabi burada yeni işçiler çok. Son süreçlerde 150’ye yakın genç işçi alındı. Bu yüzden ortalama biraz düştü. Aslında sosyal haklar hemen hemen aynı. Ama işçi arkadaşlarımız saat ücretlerinde farklılık olmasını, ortalamanın artmasını istiyor. İşçiler, ortalamanın altında ücret alıyor ve ücretlerin arttırılmasını söylüyor. MESS bu talebi karşılamayacağını, sözleşmenin uygun olduğunu ifade ediyor. Sabit ücretin üzerinden ek bir zam yapılması durumunda diğer fabrikaların karışacağını söylüyor. İşveren de zam talebine yanaşmıyor. Sosyal paketler ile ilgili bir adım atılıp atılmayacağı belli olmadığı için grev devam ediyor.
İşçilerin saat ücretlerindeki artış talebini MESS kabul etmiyor. Sosyal hakları iyileştirmeyi teklif ediyor öyle mi?
Evet sosyal hakları iyileştirelim diyorlar.
İşçiler de bunu kabul etmiyor.
Evet işçiler bu konuda net bir çalışma görmek istiyorlar. Sosyal haklarıyla birlikte ücret artışlarını istiyorlar. Şu an bu konuda da bir adım yok ama yapılabilir diye düşünüyoruz. İçinde bulunduğumuz grev sürecini bitirecek teklifi bekliyoruz. Teklif gelmediği sürece grevimiz aynı şartlar altında devam edecek.
Grev süreci hakkında müzakereler devam edecek o zaman?
Tabi, devam ediyor. Hem merkez yöneticilerimiz hem temsilci arkadaşlarımız işyeriyle görüşüyor. Genel merkez yöneticilerimiz MESS’le de görüşmeyi devam ettiriyorlar. Şu ana kadar olumlu bir adım olmadı.
Kamuoyuna bir şeyler söyleyecek misin? Bir grev var burada. Dayanışmaya dahil olmak isteyenler ne yapabilirler?
Biliyorsunuz, uzun süredir devam eden bir kriz var. İnsanlar 2017-2018’den beri pandemi süreci, yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısı ile uğraşıyor. İşçi sınıfı asgari ücret ve açlık sınırı arasında kalıyor. Tabi bunun sorumlusu iktidar yönetiminin de sebep olduğu bir süreç. Bu süreç bitecek gibi değil bu yüzden haklarımız için direniyoruz. İşçiler eskiden bu sürecin geçici olduğunu düşünürdü ama 3-4 yıldır geçmiyor. Geleceğimizi güvenceye almak için toplu sözleşmelerinin refah seviyesinde olmasını istiyoruz.
Görüşmeler kıran kırana mı geçiyor?
Evet, sendika olarak yaptığımız sözleşmeler Türkiye’nin en iyi sözleşmeleri aslında. Mevcut düzen devam ettiği için sözleşmeler zamanla önemini yitiriyor. Yaptığımız hiçbir sözleşme kötü değil. İşçi arkadaşlarımız olumlu karşılıyor ama düzen devam ettiği için sözleşmenin önemi 3 ay sürüyor. İşçi arkadaşlarımız sürecin böyle işleyeceğini düşündükleri için taleplerini en yukarı seviyede tutmaya çalışıyor. Bunun için de mücadele etmeyi göze almış artık. Bu mesele tüm işçi sınıfını ilgilendiriyor aslında. Sıkıştırılmış bir işçi sınıfı var. Artık bedel ödemek istemediklerini belirtiyorlar. Bu da onların en doğal hakkı, hepimizin en doğal hakkı. Mücadelemiz haklı. Örgütlenebilen işçiler bunu karşılayabiliyor bir nebze. Örgütlenemeyen işçiler de maalesef bu düzen içerisinde, yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısının arttığı bu süreçlerde büyük acılar çekiyor.
Yani tek yok örgütlü mücadele mi diyorsun?
Elbette tek yol örgütlü mücadele. Sadece örgütlü mücadele yetmiyor, bileşik bir örgütlü mücadele gerekiyor.
Grev haktır yasaklanamaz, grevin net talepleri saat ücretinin arttırılması ve sosyal hakların alınması. Talepler kabul edilecek ve TİS imzalanacak. Yasaklara karşı direnen Schneider Enerji fabrikası işçilerinin yanındayız.
