spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSınıfın direniş ve dayanışma bülteni - 31 Ekim 2022

Sınıfın direniş ve dayanışma bülteni – 31 Ekim 2022

Sınıf gündeminde öne çıkan gelişmeleri derlediğimiz bültenimize, küresel kapitalist sistemin içinde bulunduğu tarihsel kriz ve bölgesel savaşlarla giderek daha da yoksullaştırılan emekçi sınıflara daha fazla açlık, yoksulluk ve ölümüne çalışma dışında bir çözüm sunamayan düzen güçlerinin ülkemizde de seçim döneminde emekçileri hatırladıkları ve oy kapma yarışına girdikleri bir seçim sürecine girdiğimizi hatırlatarak başlamak istiyoruz. Küresel yoksulluk ve ekonomi politik dengelerdeki değişim bu süreçte emekçi halkın ve işçilerin hayatına şu ya da bu şekilde yansımaya, Türkiye’de işçi kırımı ve ekokırımla, siyasal iktidarın seçim vaatleriyle sınıf savaşını görünmez kılma gayretiyle devam etti.

Dünyada ve Türkiye’de neo-liberal küreselleşmenin ayaklarından bir tanesi olan bu yansımanın 12 Eylül’den bu yana “yeni zincirler ve yeni boyunduruk için bir araç olarak yaratılan her yasa” ile taçlandırıldığını görüyoruz. Bu bağlamda, sürekli değişen sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunlarının “esasında esnek çalışma düzeninde ve bunu örgütlemeye uygun olmayan katı bir sendikal biçimi ve genel bir grev yasakları rejimini sürdürdüğünü” görüyoruz.

Bu yıl düzenleyeceğimiz İşçi Forumu’na çağrı metnimizde işçi hareketini dibe çekmeye çalışan, çürümüş olan, eskiyen ne varsa geride bırakacak mücadeleyi yükseltmenin gerekliliğini vurgulamıştık. Bu kapsamda çağrımızı yinelersek: Sınıf savaşı hazırlığında tamamen işçilerin özgücüyle kurulmuş sendikalar, komiteler, meclisler aracılığıyla süren mücadeleyi yükseltmeyedir. Bu mücadelenin tüm öznelerini mücadeleyi işçi hareketini prangalayan yasal ve kurumsal tüm düzenlemeleri parçalayacak bir araca çevirmeye çağırıyoruz. Çağrımıza kulak veren tüm işçi, emekçileri ve sınıf dostlarını 6 Kasım’da düzenleyeceğimiz İşçi Forumu’na davet ediyoruz.

Bültene ise yasal prangalara karşı kararlı bir biçimde devam eden eylem ve direnişlerin yer aldığı bölümle devam ediyoruz:

Zonguldak Çaycuma OSB‘de bulunan Nersoy Tekstil işçileri, gasp edilen sendikal hakları icin direnişe devam ediyor.
Eskişehir Yasin Çakır Un Fabrikası‘nda, sendikalı oldukları için işten atılan 18 işçi direnişe devam ediyor.
Atılan arkadaşlarını geri almak ve sendika için direnen Pulver Kimya, Conta, Elastron, Riva ve Subaşı işçileri mücadelelerini sürdürüyor.

Selüloz-İş Sendikası‘na üye oldukları için işten atılan Lila Kağıt işçilerinin atılan işçilerin işe iadesi ve sendikal hakları için başlattığı direniş 300’ü aşkın gündür devam ediyor.

Haftanın gelişmeleri

Güvenceli olarak çalışmak isteyen Beşiktaş Belediyesi taşeron şoförü 100 işçi mesai ücreti, yıllık izin, güvenceli çalışma koşulları için 29 Ekim sabahı Belediye Garajı’nda kontak kapattı. Kontak kapatan işçiler işten çıkarıldı.

Bursa’da bulunan Savcan Tekstil’de işçiler patron baskısı ve işten atma tehditlerine karşı eylem yaptı. Yaklaşık 550 işçinin çalıştığı Savcan Tekstil’de Teksif sendikası’na üye olan Mustafa Uçar işten atıldı.

Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Barutçu Tekstil’de Öz İplik-İş Sendikası’na üye 4 kadın işçi işten çıkarıldı. İşçiler 18 Ekim’den bu yana fabrika önünde direniyor, haklarını istiyor.

Manisa Ayakkabıcılar Sitesi‘nde bulunan sayacılar parça başı ücretlerine zam istemek için iş bıraktı.

Kocaeli Başiskele‘de bulunan Özka Lastik fabrikasında 50 işçi mesai saatleri içerisinde işten çıkarıldı. İşçilere yapılan tek açıklamanın, fabrika yönetimince daralmaya gitme kararı alındığı oldu.

Gama Türkerler ortaklığında yapımı süren İzmir Şehir Hastanesi’nde işçiler zorunlu fazla mesai, düşük ücret, sağlıksız barınma koşullarına karşı eyleme geçti. İşçilerin gece başlattıkları oturma eylemi sonrası sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılan görüşme sonucunda anlaşma sağlandı.

 

Enerji İşçileri Sendikası’nın yetkili olduğu Bursa Uludağ Elektrik’te sendikaya üye 4 işçi iş tanımında olmayan ek iş dayatmasına itiraz ettikleri için işten çıkarıldı. İşçiler şirketi protesto etti.

Rönesans Holding’e ait Gaziantep Şehir Hastanesi şantiyesinde, inşaat işçileri, her gün sağlıksız yemek çıkmasını, barınma yerlerindeki elektrik ve su kesintisini protesto etti.

 

Amasra’da 41 işçinin hayatını kaybettiği maden katliamı gündemdeki yerini koruyor.
Katliamı araştıracak komisyon Resmi Gazete’de yayınlandı. Bartın Katliamı için kurulan “Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu” başkanlığına 301 Soma katliamında Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız seçildi.

ÇHD katliamla ilgili hazırladığı raporda, soruşturmanın kamu kurumlarını da kapsaması gerektiğini belirtti.
Soruşturma kapsamınca 24 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden 5’i tutuklandı.

Katliamın ardından Kadıköy’de yapılan eylemdeki aralarında sözcümüzün de bulunduğu 5 Umut-Sen’ci yoldaşımız ifadeye çağırıldı.

2013 yılında Kozlu’da meydana gelen grizu patlaması sonucu 8 madencinin öldüğü katliamda, dönemin TTK Genel Müdürü ve YK üyelerinin yargılanmasının 9 yıl sonra ilk duruşması görüldü. Kozlu Katliamı Davasının 2. duruşması 7 Şubat 2023’e bırakıldı.
Davutpaşa Katliamı Davası’nın Anayasa Mahkemesi’nin bozma kararından sonraki ilk duruşması Salı günü saat: 10’da Bakırköy Adliyesi’nde görülecek.

İş cinayetlerinin önlenmesi için cinayetlerin sorumlularının yargılanmaları yaşamsaldır.

7-11 Kasım tarihlerinde Silivri‘de görülecek olan ÇHD davası ile ilgili olarak SES Genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Barkın Timtik ve Av. Oya Aslan’a özgürlük talebi yinelendi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı üyesi ve Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Bir haber kanalında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ye karşı kimyasal silah kullanmış olabileceği iddialarına ilişkin bağımsız bir soruşturma yapılması gerektiğini belirtmesinin ardından gözaltına alındı. Ev baskınıyla gözaltına alınan Fincancı 25 Ekim günü tutuklandı.

 Boğaziçi Film Festivali’nde ulusal uzun metraj film dalında “Karanlık Gece” filmi ile “En İyi Yönetmen” ödülünü kazanan yönetmen Özcan Alper ödülünü TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ithaf etti.

 

Berkin Elvan‘ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla hakim karşısına çıktı.

Hasta tutsak Ali Osman Köse‘nin kanser tedavisi engelleniyor. Hastaneye gittiğinde her defasında bir bahaneyle ameliyatı erteleniyor. Hasta tutsakların tedavilerinin engellenmesi alçaklıktır, cinayettir.

 

 

 


Ekoloji gündemi

Artvin’in Cerattepe Dağı maden sahası olarak belirlenerek Cengiz Holding’e tahsis edilmişti. Cengiz Holding ise 2016 yılında dava süreçlerinin sonuçlanmasını beklemeden fiilî olarak Cerattepe’ye iş makineleriyle giriş yapmıştı. Hem Cerattepeliler hem de Artvinliler söz konusu talan ve yağma girişimine karşı direnişe başlamıştı. Bu direnişe katılan birçok kişiye de dava açıldı. Dava kapsamında yargılanan Umut-Sen Hopa Sözcüsü Yavuz Yenigül arkadaşımız 2 yıl 1 ay hapis cezası aldı. Sermayenin talan ve yağma düzenine karşı toprağını ve doğayı savunan halkı yargılayamazsınız! Korkmuyoruz! Sermayeye karşı her cephede halkımızla birlikte direnmeye devam edeceğiz!

Madencilik faaliyetleriyle doğaya ve halkın yaşam alanlarına yönelik saldırılarda son olarak Kırklareli’nin Kofçaz ilçesine bağlı Kula köyü hedef seçildi. Kayyumun yönettiği Koza Altın tamamı ormanlık alanlarda yer alan Kula köyünde gümüş ve altın madeni için faaliyete başlama kararı aldı. Bu kapsamda projenin Kula köyü civarındaki 18,2 hektarlık alanı kapsaması öngörülüyor. Alan, yaklaşık olarak Kırklareli il merkezine 27 km, Kofçaz ilçe merkezine 11 km mesafede bulunuyor. Ayrıca proje alanına en yakın yerleşim birimi ise yaklaşık 3 km uzaklıktaki Kula köyü. Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) ise proje için madencilik şirketinin yöneticisi ve yönetici kurulu üyelerinden oluşan 10 kişi hakkında şikayette bulundu.

Erzincan İliç’teki siyanür sızıntısı Sedat Cezayirlioğlu ve gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Bu kapsamda Anagold’un yöneticileri ekokırım ve insanlık suçu işledikleri gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikâyet edilerek meselenin uluslararası alana taşınması sağlandı. Başvuruda “sivil halkın bir bölümünün ölümüne, acı çekmesine, yer değiştirmesine, hastalanmasına neden olan/olacak süreci başlatmak ve/veya sürdürmek veya katkı koymak suretiyle aynı fiille insanlığa karşı suç ve ekokırım suçu işleyen SSR Mining Anagold şirketi Yönetim Kurulu üyeleri sanıklar hakkında işlem yapılarak başvuru kayıt numarası verilmesi ve dava açılması için suç bildiriminde bulunur gerekli işlemlerin yapılması ve cezalandırılmalarını talep ederiz” ifadesi yer aldı.

 

 

 

 

 

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler