Pulver Kimya’ya bağlı Conta Elastik’te çalışan 3 işçi sendikaya üye oldukları için Ağustos başında işten atılmıştı. Pulver Kimya; 24 sene önce Kağıthane’deki fabrikadan Gebze’ye işçileri taşıyarak sendikayı işyerine sokmama girişimini bugünlerde işten atma tehdidi ile gerçekleştirmeye çalıştı. Fakat bu sırada içeride çalışan işçiler işten atmalar karşısında iş durdurma eylemi gerçekleştirdi. İşten atılan 4 işçi üye oldukları Petrol-iş Sendikası ile birlikte direnişe başladı. İşveren kararlı örgütlülük karşısında sendikalı işçileri işten atmayacağı sözü verdi. Direniş 27. gününde işten atılan işçilerin geri alınması talebi ile devam ediyor. Ekmek, adalet ve haysiyet mücadelesi veren direnişçilerle Anayasa ve Sendikalar Kanununca korunduğu iddia edilen sendikalaşma özgürlüğü kurmacasını ve işçilerin bu kurmaca karşısında yapabileceklerini konuştuk.
Fabrikanızdaki örgütlenme sürecini, sendikanın yetki alma sürecini ve işverenin örgütlenme sürecini tıkamak için kullandığı yöntemleri anlatabilir misiniz?
Şu an Petrol-İş Sendikası ile yetki almaya çalışıyoruz. 27 gündür mücadele kapıda devam ediyor. İşverenin kullandığı yöntemler şunlar; zaten içeride yapılanlar ilk conta bölümünden olduğu için oradan 3 işçiyi işten atarak üye olursanız işten atılırsınız şeklinde gözdağı vermek istedi. İşçi çıkararak psikolojik baskı kurmak istediler, sendikanın kötü olduğu izlenimi verilmek istendi.
Ama bu diğer taraftaki işçilerin atılmasına tepki olarak birbirlerine daha çok bağlanmalarını sağladı. Zaten içerideki birlik beraberlik, çoğunluğu sağlandıktan sonra 15,20 gün içinde conta bölümünün Bakanlıktan onay kağıdı geldi. Diğer 15,20 gün içinde de diğer iki bölümün onayı geldi. Şu an iki bölüm kaldı, onlarında çoğunluğu sağlayıp, onay kağıtlarının gelmesini bekliyoruz.
İŞÇİLERİN BİRLİĞİ PATRONA GÖZDAĞI OLDU
Bir Anayasal hak olarak korunan sendikalaşma hakkına patronlarca saldırılması hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
İşveren tarafı yetkiye itiraz hakkını kullandı. Başka bir etkileşimimiz de yok şu an. Tabii ki her zaman ki gibi patrona sunulan imkanlar işçiye sunulmuyor. Bu bir gerçek, hepimiz de biliyoruz. İşverende para olduğu için onlara adalet daha iyi işliyor, ezilen sınıf işçi sınıfıdır bu da bir gerçek.
Sizce tüm bu sürece karşı işçiler ne yapabilir/ne yapmalı?
Bu işleyen süreç fabrikanın diğer bir bölümünde başladığı için bir altyapı, yapılanma oluştu. Dediğim gibi işten çıkarılmaların önüne geçebilmek için bu yeni elemanlardan, bizim bölümden bir kişi çıkarttılar. Bu sefer iş durdurmaya kadar gitti. Bir üç saatlik, dört saatlik bir iş durdurma oldu. Onun peşine zaten oradaki işçilerin birliği beraberliği tutumu patrona gözdağı gibi oldu. Burada en güzel işçilerin yapabileceği şey birbirlerine kenetlenmesi, başka bir alternatif yok zaten. İkincisi başka bir pürüz de çıkıyor, patron yandaşları da var, bunlara takılmadan devam etmek. Bunlara takılmadan kendi altyapını oluşturman lazım, yoksa dağıldığı zaman paramparça oluyor.
İnanç ve azimle patron ve işçi arasındaki savaşın galibi işçi olacağına inanmak lazım. İşçi sendikayı tanımalı, patrona da tanıtmalı. Patronu artık burada sendika olacağına kabullenmek zorunda bırakmalı.
Son olarak: İşçi sınıfı ne istediğini bilmeli kararlı olmalı ve bunun bir sınıf mücadelesi olduğunu bilmeli. Ekmeği için, güzel bir çalışma ortamı için, insanca muamele görmek için tek başına hiçbir şey olmayacağını, birlikte her şeyi başaracağımızı öğrenmeli.
