spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSYDV'lerde taşeron çalışan tercümanlar kadro istiyor

SYDV’lerde taşeron çalışan tercümanlar kadro istiyor

Türkiye geneli 81 ilde bulunan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıf(SYDV)’larında taşeron olarak çalışan tercümanlar düşük ücrete, çalışma şartlarına ve taşeron çalışmaya karşı haklarını arıyor.

Kızılay yardımlarının SYDV’ler üzerinden dağıtılması süreçlerinde çeviri hizmeti sunan tercümanlar bunun yanı sıra iş tanımı dışında kalan şoförlük, büro işleri gibi işler de yapıyor.

Emeklerinin karşılığını alamadıklarını ve hak ettikleri saygıyı göremediklerini ifade eden tercümanlar haklarda tam eşitlik sağlanması için kamu işçisi statüsünde kadro talep ediyor. Sosyal medya hesapları SYDV Tercümanları üzerinden yayınladıkları açık mektupta kadro haklarını alana dek vazgeçmeyeceklerini duyuruyorlar.

Mektubun tamamı ise şöyle:

SYDV’lerde taşeron değil; Bakanlık kadrosu ile çalışmak istiyoruz!

Biz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı 81 ildeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında(SYDV) tercüman olarak çalışan ama statüsü, hakları, iş tanımı belirsiz olan bu yüzden de ciddi mağduriyetler yaşayan yüzlerce emekçiyiz.

SYDV’ler üzerinden dağıtılan Kızılay yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırma sürecinde asıl işimiz çeviri yapmak olsa da diğer her türlü işi de yapıyoruz: Hane ziyaretine gidiyor, sisteme veri giriyor, şoförlük yapıyor, koli taşıyor, telefonlara bakıyor, büro işleri yapıyoruz… Aslında sayısız iş yapıyoruz ama emeğimizin karşılığı olarak yöneticilerimizden gereken saygıyı göremiyor, kurum içinde değersiz, önemsiz hissettiriliyoruz. Çoğu zaman hakarete, mobbinge ve asılsız suçlamalara maruz kalıyoruz. Birlikte çalıştığımız iş arkadaşlarımızdan statü olarak aşağı görülerek ayrımcılığa uğruyoruz.

Ağır iş yükümüze ve yüksek eğitim/yabancı dil gibi niteliklerimize rağmen hak ettiğimiz ücreti alamıyor, sefalet ücreti olan 4250 TL ile geçinmeye çalışıyoruz. Maaşlarımız zamanında yatmıyor, mesai ücretleri ödenmiyor. Yol, yemek gibi yan haklar ilden ile değişse de en fazla 200-300 TL civarında veriliyor. Yakacak yardımı, ikramiye, kreş gibi diğer yan haklar ise hiç yok. Her şeyin ateş pahası olduğu bugünlerde ne yiyecek almaya ne kira-fatura ödemeye ne de çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya gücümüz var.

Sorunlarımız artık dayanılmaz hale gelmişken çözüm taleplerimizi iletmek istediğimizde muhatap bulamıyoruz. Muhatap bulamama sorununun kaynağı ise asıl işverenimizin kim olduğunun gizlenmesidir.

Başlangıçta işe alım süreçlerinde bizimle yapılan görüşmelerden Kızılay kadrosunda çalışacağımızı sanırken taşeron bir firmanın işverenliğinde iş sözleşmeleri imzalatıldı. Çalışma haklarımız yıllar içerisinde farklı taşeron firmalara bilgimiz ve rızamız dışında devredildi. En son 2022 yılı için imzalanan iş sözleşmeleri Ankara merkezli MEC Kurumsal Hizmetler İnş. Otomotiv Tic. Sanayi A.Ş. isimli taşeron firma ile oldu. İsminden anlaşılacağı üzere, verdiğimiz hizmetle uzaktan yakından alakası olmayan bu firmanın gerçek hayatta var olup olmadığını bile bilmiyoruz. Çünkü kendileriyle her ne taleple iletişime geçersek geçelim ya bilgimiz yok deniyor ya da Kızılay ile görüşün deniyor.

Kızılay ise uluslararası proje ve fonlarla işi sadece finanse ettiğini diğer meselelerle ilgisi olmadığını söyleyerek sorumluluktan kaçıyor. İnsanlara yardım amaçlı kurulmuş köklü bir kurumdan hiç beklemesek de haklarımızın yenmesinde Kızılay’ın önemli bir rolü olduğunu biliyoruz. Ama bildiğimiz başka bir şey daha var ki o da bu haksızlıkların temel kaynağının taşeron çalışma olduğudur.

SYDV kamu hizmet binalarında kamusal hizmet üreten emekçiler olarak; ihtiyaç sahiplerinin başvurularının inceleme ve değerlendirilmesi, yardımların teslim edilmesi noktasında tercüme hizmetimiz asıl işin ayrılmaz birer parçasıdır. Bu nedenle güvencesiz, taşeron çalıştırılmak yerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı SYDV kadrosuna alınarak kamu çalışanı statüsü ile güvenceli çalıştırılmak istiyoruz. Bu bakımdan bizim muhatap kabul ettiğimiz ve sorunlara çözüm beklediğimiz yer Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’dır.

Yukarıda bahsettiğimiz kurum içi ayrımcı uygulamalara son verilerek ücret, sosyal haklar ve diğer tüm haklar konusunda tam eşitlik sağlanmasını talep ediyoruz. Geçmiş çalışma deneyimlerimiz göz önünde tutularak, liyakata dayalı olmak şartıyla kurum içi yükselme hakkının tanınmasını, mesleğimizin yasal güvencelerle korunmasını istiyoruz. Bu açık mektup vasıtasıyla sesimizi duyurmaya çalışıyor, kamuoyunu hak mücadelemizde yanımızda olmaya davet ediyoruz.

Talep ettiğimiz güvenceli, kadrolu çalışma hakkını, 81 ildeki yüzlerce tercümanın bir araya gelerek oluşturduğu örgütlü gücümüz sayesinde alacağız. Lütuf ya da sadaka değil hakkımız olanı istiyoruz. İnsanca yaşam talebiyle çıktığımız bu yolda kararlılıkla yürüyüp hakkımız olanı almadan asla vazgeçmeyeceğiz.

SYDV Tercümanları

https://twitter.com/SydvTercumanlar/status/1501923730901114883?s=20&t=vSusxUxYA8rV0XI2RChYPg

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler