spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelTekirdağ’da grev kırıcı devlet – Tekin Dikme

Tekirdağ’da grev kırıcı devlet – Tekin Dikme

Tekirdağ’ın Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde 2 grev sürüyor.

Sendika üyesi işçilerin Kod-29 ile ’ahlaksız’ ilan edilerek işten atılması ile Çorlu’da bulunan Bel Karper işçilerinin 80 gün süren direnişi ve Çerkezköy’de bulunan Indomie Adkoturk işçilerinin 130 gün süren direnişleri grev ile devam ediyor. Çalışma şartlarının eziciliğine, ücretlerin açlık sınırı altındaki sefaletine, çalışma ortamında sürekli baskıya, tacize, hakarete maruz kalan işçilerin talepleri çok meşru idi; insanca yaşayacak ücret, sosyal haklar ve insani koşullarda çalışmak. Yoğun emeklerle süren örgütlenme sonucu alınan yetkiler patronların itirazı ile yıllarca mahkemelerde sürmekte bu süre içerisinde de patronlar öncü işçileri işten atarak sendikayı güçsüz kılmaya çalışmakta. Bu baraj ve yetki itirazı düzeni örgütlenmeyi neredeyse imkansız hale getirmektedir. Tüm bunlara rağmen iki işyerinde de yıllar süren davalar sonucu yetkiler alındı, pandemi döneminde aylarca süren direnişin ardından grev kararı alındı.

Taşeron çalışma düzeni ve kiralık işçilik düzenlemeleri bugün grev kırıcılığın en büyük silahı durumunda. İki fabrika patronu da grevi kırmak için üretim alanına taşeron firmalar aracılığı ile kayıtdışı işçi sokmaya çalıştı. Bel Karper’de işçiler defalarca kaçak işçi servisinin önünü keserek bu hukuksuzluğa engel olmaya çalışırken, Çorlu Kaymakamlığı’nın emriyle Jandarma işçilere “suç işliyorsunuz” diyerek birçok kez 12.804 TL ceza kesti. Grev alanına gelen İşkur müdürü, patronların yasaları hiçe sayan tutumu hakkında tek kelime etmemiş, üstelik işçilere “Kanunun işleyişi umduğundan yavaş işliyorsa sen kanunu çiğneyemezsin, böyle bir vatandaşlık yok!” diyerek işçilerin kazanılmış, Anayasal hakkı olan grevi kırmaya çalışan Bel Karper patronuna karşın, işçilerin bu zorbalığa karşı sessiz ve hareketsiz kalmalarını telkin etmiştir. Grevin 125. gününde ise 2 gün üst üste gece saatlerinde grev çadırına silahlı saldırı düzenlendi, işçiler saldırganı yakalayarak Jandarmaya teslim etti.

Tüm bunlara ve onlarca başvuruya rağmen hiçbir şey yapmayan, görüşmek için gelen işçileri kapısında polise dövdüren Tekirdağ Valisi ise grev kırıcı rolü üstlenmiştir.

Devlet bürokratlarından karşılarında hiçbir muhattap bulamayan işçiler 23 Eylül tarihinde Tekirdağ Valisi ile görüşmek için Valilik önüne gitti. Burada yüzlerce polis tarafından ablukaya alınan işçilere valiliğin yanıtı polis şiddeti oldu. Valiliğin önünde Polis amiri “Çevik süpür” diyerek işçileri aşağılayıcı tavırla müdahale emrini verdi. Oturdukları merdivenlerden itilerek, darp edilerek gözaltına alınan işçiler akşam geç saatlere kadar gözaltında tutuldu, kolu kırılan, ayağı ezilen işçilerinse darp raporu alması engellendi. Devletin kimleri koruduğunu, yasaları kimin için yapıp kimin lehine kullandığını bir kez daha görmüş olduk. Bunca hukuksuzluğu yapan patronlara yasalar işlemezken, kanunu çiğneyen sermayeye karşı dik duran, haklarını sonuna kadar savunan işçiler “suçlu” sayıldı. Bu dik duruşu ve grevi kırmak isteyen Tekirdağ Valisi ve “süpürün” emrini veren çevik kuvvet amiri istifa etmelidir.

Yeni yapılacak düzenlemeyle OSB’lerin müteşebbis heyeti başkanlığına valilerin getirileceği söyleniyor. Tekirdağ Valiliğinin işçi düşmanı pratiğinden de anladığımız gibi valiler, kaymakamlar zaten patronlarla işbirliği içinde çalışırken artık resmi olarak da OSB’lere başkanlık edecek.

İşçiler tüm bunlara karşı Çorlu ve Çerkezköy’de şehirden yalıtılmış OSB’lerde, sınırlı sayıdaki dayanışma ile inatla, ısrarla direniyorlar. Onlar dirençleriyle şimdiden örnek oldular, biliyoruz ki kazanacaklar. Bel Karper işçisi kazanırsa biz kazanacağız, Indomie Adkotruk işçisi kazanırsa biz kazanacağız, omuz verelim, yüklenelim, dayanışmayı büyütelim.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler