spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSinbo direnişçisi Dilbent Türker'in mektubu

Sinbo direnişçisi Dilbent Türker’in mektubu

Kod-29’a karşı fabrika önünden Ankara’ya uzanan bir mücadele veren Dilbent Türker, direnişinin 230. gününde. Binlerce işçiyi kılıçtan geçiren ahlaksızlık koduna karşı Dilbent’in dayanışma çağrısını sizlerle paylaşıyor, mücadele taleplerini bir kez daha hatırlıyoruz:

Ben Dilbent Türker, Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası üyesi bir kadın işçiyim. Anayasal bir hak olan sendikalaşma hakkımı kullandığım için küçük ev aletleri üreten Sinbo patronunun yasadışı ve keyfi saldırıları ile karşı karşıya kaldım. Ben de pek çok kadın işçi gibi mobbing, baskı ve tacizle, ağır koşullarda, ucuza çalıştırılmaya son vermek için sendika üyesi oldum. Çünkü fabrikalarda biz kadın işçiler çok büyük sorunlar yaşıyoruz. Bu sorunlara son vermek istedim. Bu yüzden sendika üyesi oldum. Ancak anayasal bir hak olan sendika hakkımı kullandığım için işten atıldım. Önce 700 işçinin çalıştığı fabrikada sendika üyesi 6 işçiden biri olarak bende ücretsiz izine çıkartıldım. 31 gün boyunca 6 arkadaşımla birlikte fabrika önünde sürdürdüğümüz direnişle Sinbo patronuna geri adım attırdık. Ancak direnişimizin başarısı ardından Sinbo patronu bu kez de tehdit ve baskı ile bizleri yıldırmaya çalıştı. Sendikadan istifa edilmeye zorlandım, tehdit edildim. En son da yalan ve iftira ile Kod 29’dan tazminatsız bir şekilde ahlaksızlıkla itham edilerek işten atıldım. 7 ayı aşkın bir süredir Avcılarda Sinbo fabrikasının önünde direnişteyim. Bu süre zarfında pek çok saldırı ile karşı karşıya kaldım. Sayısız kez gözaltına alındım. Çıplak arama işkencesi ile karşılaştım, darp edildim, işkence gördüm. En son Ankara’ya Çalışma Bakanlığına gerçekleştirdiğimiz yürüyüş (Yürüyüş; KodAdı:29) ile kamuoyunu bu saldırı karşında taraf olmaya çağırdım. Yasadışı bir şekilde işten atılmama karşı Sinbo patronuna herhangi bir yaptırım uygulanmazken Ankara’ya gerçekleştirmek istediğim yürüyüş keyfi yasaklarla engellendi. 14 günde 11. Kez gözaltına alındım. Yasaların ve kanunların işçilerin değil patronlardan yana olduğunu gördüm. Bu saldırıların hiç biri karşısında yılmadım. Haklı ve meşru taleplerimi savunmaya devam ettim. Çünkü ben yalnızca kendim için değil başta benim gibi işçi kadınlar olmak üzere bütün işçi sınıfı için direniyorum. Pandemi dönemi kadın işçilerin üzerindeki baskıyı, çifte sömürüyü ve kadına yönelik şiddeti daha da arttırdı. Ne sokakta, ne evde, ne de fabrikada biz kadınlar güvende değiliz. Kadın bir işçinin direnmesi kadınların aşağılandığı, yok sayıldığı, tüm haklarının gasp edildiği dönemde oldukça zor oluyor. Ben bu zorlukları sendikam TOMİS ile birlikte aşmak için mücadele veriyorum. ‘Fabrikalarda mobbing, baskı ve taciz, ağır sömürü varsa direnişte var’ diyen bir kadın işçi olarak sesimi duyurmanızı istiyorum. Sinbo fabrikası ağırlıkla kadın işçilerin emeğinin azgınca kuralsızca sömürülmesi üzerinden karına kar katıyor. Büyüdükçe büyüyor. Böylesi bir durumda nasıl oluyor da yalnızca bir kadın işçi anayasal hakkını kullandığı için keyfi bir şekilde üstelik yalanlarla, iftiralarla ahlaksızlıkla damgalanarak işten atılabiliyor. İşte bunu sormanızı istiyorum. İşten atılmak bir kadın işçi için çok ağır sonuçlar yaratıyor. Açlık, yoksulluk ve sefalet içinde, en ufak bir hakka sahip olmadan kölece koşullarda çalışmaya boyun eğmeyince bizleri kapının önüne koyarak işsizlikle tehdit ediyorlar. Haklı ve meşru taleplerimizin kamuoyunda duyulması için sizlere özel olarak seslenmek istedim. İnsanlık dışı çalışmaya ve cinsiyetçi politikalara karşı direnen kadın işçilerin sesinin duyurulmasında sizlere önemli bir rol düştüğünü düşünüyorum. Biz kadınlar yalnızca cinayetlerine kurban gittiğimizde, şiddet gördüğümüzde ve tacize uğradığımızda mı medya da sesimiz duyulacak. Tüm bunlara karşı direnen bir kadın işçi olarak ulusal medya da bana ve benim gibi kadın direnişçilere yer vermeniz haklarımızı kazanmamız açısından önemli olacaktır. Bu nedenle sizlere taleplerimi iletiyor. Ve direnişimin sesini duyurmanızı ve direniş çadırıma gelmenizi temenni ediyorum.

Taleplerim: – Madde 25/2 (kod 29) kaldırılsın!

– Tüm çalışanlara iş ve gelir güvencesi sağlasın!

– Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!

– İşimi geri istiyorum!

Sevgilerimizle…

TOMİS Direnişçi İşçi Dilbent TÜRKER

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler